Mucize bebekler, doktorlar ve hemşireler ödüllendirildi

Dünya Prematüre Günü kapsamında ilk kez prematüre doğumlara dikkat çekmek için yeni doğan yoğun bakım ünitesi doktor ile hemşirelerine ve Türkiye'nin dört bir yanından gelen prematüre çocuk sahibi ailelerine ödül verildi.

Gecenin açılış konuşmasını yapan İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, sigara, şeker ve hipertansiyonun prematüre doğumlara yol açtığını söyleyerek, "Prematüre doğumların yüzde 80'i önlenebilir" dedi.

Yenidoğan yoğun bakım ünitesi konusunda uluslararası alanda çalışmalar yapan ve hemşirelere eğitimler veren NICU Academy, 17 Kasım Dünya Prematüre Günü nedeniyle, 'NICU Academy Ödül Töreni' düzenledi. Gecede ağırlıkları 350 ile 500 gram arasında değişen dünyaya gözlerini erken açan minik mucize çocuklarla aileleri kendilerini hayata bağlayan doktor ve hemşirelerle bir araya geldi. Türkiye'de ilk kez gerçekleşen törende İstanbul'daki 14 farklı hastanede çalışan toplam 37 yenidoğan yoğun bakım ünitesi doktor ve hemşiresine ödülleri verildi.

Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen törene, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl, Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cem Zorlu, İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, sanat ve cemiyet hayatından; Merve Sevi, Kerem Fırtına, İnci Candemir, Sedat Erdiş, Selda Terek, Pia, Yelda Cumalıoğlu ve Hülya Seloni, yeni doğan yoğun bakım ünitesi doktor ve hemşireleri, Türkiye'nin dört bir yanından gelen prematüre çocuk sahibi aileleri katıldı.

"PREMATÜRE DOĞUMLAR ENGELLENEBİLİR"

Erken doğumların giderek arttığına dikkat çeken İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, "Prematüre bebekler hemşire, hekim ve ebeveynler için farklı bir histir. Onlar 2 bin 500 gramın altında erken doğan sürprizlerdir. Prematüre doğumların yüzde 80'i engellenebilir. Doğru beslenme, sigara, şeker, hipertansiyon gibi etmenler prematüre doğumlara yol açabilir. 2018 yılında İstanbul'da 4 bin 500 prematüre doğum gerçekleşti. Günümüzde toplam doğumların yüzde 10'u erken doğum olarak gerçekleşiyor. Ama aile ve sağlık çalışanlarının insanüstü özverisiyle bu bebeklerin yüzde 80'ni yaşatılabiliyor. Son yıllarda yapılan çalışmalarla İstanbul'da 3 bin 200 yenidoğan ünitesi kuruldu. Bunların 2 bin 500'ü ileri prematüre bebekler için hazırlanan üçüncü seviye yenidoğan ünitesi olarak tasarlandı" dedi.

"İLKLERİ BAŞARMAK ZORDUR"

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl ise, "Tam olgunlaşmadan dünyaya gelen bebeklere prematüre diyoruz. Olgunlaşmalarını tamamlayamadıkları için enfeksiyonlara ve dış etkenlere daha hassas oluyorlar. Bu etkinlik prematüre bebeklerin farkındalığını artırmak için Türkiye'de ilk kez yapılıyor o yüzden önemli. Dünyada en çok değer verilmesi gereken şey çocuktur. Prematüre çocuklara daha çok emek verilir. Prematüre çocuklara emek veren tüm sağlık çalışanlarına sizler ve aileler adına teşekkür ederim. Bu ilkti, ilkleri başarmak zordur. Farkındalığı yaratan bu ilk çalışmadan sonra gerisi daha kolay olacaktır. Arkadan gelen sağlık çalışanları bu bayrağı daha ileriye taşıyacaklardır" diye konuştu.

HER 10 BEBEKTEN 1'İ PREMATÜRE

NICU Academy'nin kurucularından Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Meriç Çağrı Ağır da, "Türkiye'de her 10 bebekten 1'i prematüre olarak doğuyor. Bu rakam yılda 200 bin bebeğin prematüre olması demek. Eşim ve çocuklarım da prematüre olarak dünyaya geldi bu oran bizim evde yüzde 75. Ödül gecesini organize ederken bu alanda hizmet veren hemşire ve doktor arkadaşlarımızı vermiş oldukları mücadele için teşekkür etmek istedik. Çünkü bu bebeklerin hayata tutunabilmesi için bakım ve tedaviler çok önemli. Yaşam kalitelerini bu tedaviler belirliyor. Oğlum 35, kızım 34 haftalıkken dünyaya geldi. Yoğun bakım süreci yaşadık. Her ne kadar doktor olsam da, çocuklarıma bakanlar doktor arkadaşlarım olsa da insan o yoğun bakım ünitesinin kapının önüne çömelip ağlıyor. Çocuğunu oraya bırakmak, belli sürelerle görmek zor bir duygu. Gözyaşlarını kelimelerle ifade etmek mümkün değil" ifadelerini kullandı.

PREMATÜRE DOĞUMLARI TETİKLEYEN FAKTÖRLER

Gebeliğin 37'inci haftasından önce gerçekleşen doğumlara prematüre denildiğini söyleyen Yeni Doğan Yoğun Bakım Uzmanı Prof. Dr. Derya Büyükkayhan ise, "Prematüre doğumlar sıklıkla tekrarlayıcı oluyor. Eğer bir anne prematüre doğum yapmışsa sonraki gebeliklerinde prematüre doğum riski yüksek. Prematüre doğumları tetikleyen faktörler enfeksiyonlar, doğumsal bozukluklar, annenin aşırı fiziksel aktivitesi, stres, yorgunluk ve çoğul gebeliklerdir. Prematüre doğumların önlenmesi için gebeliğin takip çok önemli. Takip ne kadar hassas olursa prematüre doğum o kadar erken fark edilir. Mümkünse doğum geciktirilebilir. Biraz daha bebeğin anne karnında kalması sağlanabilir. Tüm müdahalelere rağmen bebeğin anne karnında kalması mümkün olmuyorsa doğumdan sonra ihtiyaç duyduğu yoğun bakım destek tedavilerini günümüzde yeni doğan tedavilerinde veriyoruz" diye konuştu.

"PREMATÜRE BEBEKLERİN SAĞ KALIM ORANI ARTTI"

Günümüzde yoğun bakım destek tedavileriyle ilgili çok iyi yol kat edildiğini belirten Prof. Dr. Büyükkayhan, "Ülkemizde de çok başarılı sonuçlar var. Prematüre bebeklerin sağ kalım oranı arttı. Biz bu oranların yanı sıra onların sorunsuz yaşamlarına devam edebilmesi için mücadele ediyoruz. Prematüre bebek aileleri hiç kaygılanmasın, artık yalnız değiller, arkalarında çok güçlü kocaman ekipler var" dedi.

DEFNE BEBEK 27 HAFTALIKKEN 930 GRAM DÜNYAYA GELDİ

4 yıldır evli Gülden-Tahsin Ergün çiftinin kızları Defne, 21 haftalıkken annenin kesesinin delinmesiyle hayata gözlerini erken açtı. 27 haftalıkken 930 gram olarak doğan Defne 3 ay küvezde kaldı. Anne Gülden Ergün, yoğun bakım tedavi sürecinde Defne'nin 800 grama kadar düştüğünü söyledi. Ergün,  "Solunum sıkıntısı çekti, çok zor zamanlar geçirdik. Şu anda 4,5 aylık oldu ve gayet iyiyiz" diye konuştu.

BABA GÖZYAŞLARINI TUTAMADI

Baba Tahsin Ergün de, "Doktorların doğumu sonlandırmayı önerdiği ancak eşim mücadele etti. Ben de destek oldum. Aileler asla pes etmesin. Mucizevi bir çocuk Allaha dua ediyoruz. 3 ay çok zor geçti, 'kızımızı kucağımıza alacak mıyız?' diye düşündük. Hala duygularımı anlatamıyorum" ifadelerini kullandı.

PREMATÜRE İKİZLER 58 GÜN YOĞUN BAKIMDA KALDI

8 yıllık evli Zeynep-Gökhan Palabıyık çiftinin ikizleri Beril ve Beren'de 28 haftalıkken dünyaya geldi. Tüp bebek yöntemiyle hamile kaldığını söyleyen anne Zeynep Palabıyık, "Güzel giden hamilelik sürecim vardı. Ama bazı sorunlar yaşadım. 28 haftayı doldurduğum gün bir anda kanamam oldu, ertesi gün doğum yaptım. 1'er kilo olarak dünyaya geldiler, kızım biri hastanede tedavi sürecinde 800 gramlara düştü, 58 gün yoğun bakımda kaldı. Doktorlarımız ve hemşireler çok güzel ilgilendi. Şu anda 2,5 yaşındalar, hiçbir sıkıntımız yok. Anneliği tarif edemem 36 yaşında olduğuma bakmayın ben de onlar 2,5 yaşındayım. Her gün gidip çocukları görüyorduk, 58'inci gün hastaneden çıktılar arkamıza bakmadan evimize gittik ve 10 gün hiç evden çıkmadık" dedi.

ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ BULDU

Gecenin ödüllerini, İlk Bebek Dostu Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi Ödülü alanında, Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Op. Dr. Fatma Duran kazanırken Yenidoğan Yoğun Bakıma Emek Veren Klinik Şefleri ve Hemşireleri Ödülü'nü Sağlık Bilimleri Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastaneleri klinik şefleri ve hemşireleri kazandı.  Tüm prematüre bebekleri temsilen Yılın Savaşçı Bebekleri Ödülü ise Miray Usta ve Beyza Özdemir aldı.

Saat 19.00'da başlayan ödül töreninde Ahmet Özden piyano performansıyla prematüre bebekler için bestelediği 'Mucize Bebek' adlı şarkıyı seslendirdi.

 

İlgili Sağlık Konuları