9. Ulusal Göğüs Cerrahisi Kongre Başkanı Doç. Dr. Celalettin Kocatürk, kanserojen madde olan asbest konusunda uyararak, "Dayanıklı bir malzeme olduğu için sıva ve boya malzemesi olarak da kullanılıyor. Sizin haberiniz yok. Çok eski binalarda izolasyonlarda asbest malzeme kullanılmış. Buna çok dikkat edilmesi lazım. Hatta turşuların içerisine konulur berrak olsun diye" dedi.
Türk Göğüs Cerrahisi Derneği tarafından Antalya'da düzenlenen 9. Ulusal Göğüs Cerrahisi Kongresi 'Göğüs Cerrahları Akciğer Kanserine Çare Arıyor' teması ile Antalya'nın Serik ilçesi Belek Turizm Merkezinde gerçekleştiriliyor. Kongreye 71 oturum başkanı, 62 konuşmacı, 4 yabancı konuşmacı olmak üzere toplam 450 kişi katıldı. Kongrede 11 seçilmiş sözel bildiri, 74 sözel bildiri, 329 poster bildiri olarak toplam 414 bildiri sunuldu.Kongrede başta akciğer kanseri olmak üzere 'Göğüs Cerrahları Akciğer Kanserine Çare Arıyor' teması ile akciğer sağlığını ilgilendiren birçok hastalık, yerli ve yabancı bilim adamlarının katılımı ile masaya yatırılıyor.
9. Ulusal Göğüs Cerrahisi Kongre Başkanı Doç. Dr. Celalettin Kocatürk ile Türk Göğüs Cerrahisi Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Levent İlbeyli, kongre ve akciğer kanseri hakkında bilgi verdi. 9. Ulusal Göğüs Cerrahisi Kongre Başkanı Doç. Dr. Celalettin Kocatürk, akciğer nakli ile ilgili organ sıkıntısı yaşandığını söyledi. Kocatürk, "Akciğer kanserinin hücre tipi çok önemli. Kısa sürede yayılabiliyor. Akciğerde tümörlü alanı çıkardığınızda hiçbir doku alanının kalmadığın bilmemiz gerekiyor. Bir parça kalırsa ameliyatın hiç anlamı olmaz. Hasta kansersiz kalacak şekilde ameliyat ediyoruz. Bunlarda tamamını alamıyoruz çünkü kalan akciğer yetersiz kalırsa olmaz. Akciğer yetersiz olanlara çıkartalım yine yeni akciğer koyalım. Bu da çok zor bir olasılık. Toplam akciğer nakli sayısı 34'tür. Adına kanser denilen çok nadir görünen kanser tipi vardır o akciğer dışına yayılmaz.Akciğer kanserinde her türlü ameliyat yapılır denirse yeni akciğer takarız denirse yanlış olur. O kadar çok nakil bekleyen var ki organ yok" dedi.
"Dışarıdan hücreyi zehirliyorsunuz"
Radon, asbest gibi kanserojen maddeler hakkında soruları cevaplayan Doç. Dr. Celalettin Kocatürk, "Radon ve asbestli sigara gibi çevresel kirlilikten uzak durulmalıdır. Dışarıdan hücreyi zehirliyorsunuz. Endüstri sanayini olmadığı yerlerde daha az oluyor. Asbest doğada kullanılan bir madde. Özellikle İç Anadolu ve Güneydoğu'da kullanılan bir madde. Bu nedenle endüstride kullanılmış. Gemi ve başlata sanayinde kullanılmış. Sanayide yararı madde olarak kullanılıyor. Asbestin çeşitli tipleri de var. En tehlikeli olan solunum yoluyla alınması. Dayanıklı bir malzeme olduğu için sıva ve boya malzemesi olarak da kullanılıyor. Sizin haberiniz yok. Bu evde doğmuşsunuz nefes alıp veriyorsunuz. Hemen kanser yapmaz 15-20 yıl geçiyor öyle çıkıyor. Hatta turşuların içerisine konulur berrak olsun diye. Su borularından gelen gıda sindirim yoluyla alınan astpestler olur. Sindirim sistemiyle alınan asbest de kanser yapar ama çok nadirdir. Asıl problem astbestin solunum yoluyla alınmasıdır. Çok eski binalarda izolasyonlarda asbest malzeme kullanılmış. Buna çok dikkat edilmesi lazım" şeklinde konuştu.
"Zararsız sigara diye lanse edilen sıvı nikotin ürünlerinin kullanılmamasını istiyoruz"
Kanseri tetikleyen en büyük etkenlerden biri olan tütün ve tütün mamulleri hakkında konuşan Kocatürk, "Tütün içerisinde katran, zifir, nikotin çok zararlı madde var. En büyük zarar daha çok keyif vermesi için konulan katkı maddesidir. Ne kadar çok yanarsa keyif verici olur. Dikkatlice bakın kağıdında halk halka çizgiler vardı o baruttur. Light içiyorum, kısa içiyorum, hafif içiyorum diye kendimizi yanıltıyoruz. Nargile içine keyif verici aromatik maddeler konuluyorsa daha çok zararlıdır. Erken dönemde saptamak için çaba gösteriyoruz ama son dönemlerde zararsız sigara diye lanse edilen sıvı nikotin ürünlerini kullanılmaması ve zararlı olduğu mesajını iletmek istiyoruz.
Yüz tane akciğer kanseri hastadan 86 tanesi sigara içiyor 14 tanesinde sigara içmeyen insan var. Tek problem sigara değil başka etkenler de var. Toprakta buluna radon var mesela. Sigara kanseri arttırıyor. Çevresel olaylar arttırıyor. Ama genetikse o değiştirilemiyor" dedi.
Türk Göğüs Cerrahisi Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Levent İlbeyli, dernek hakkında bilgi verirken, akciğer nakli ile ilgili organ bağışının yetersiz olduğundan yakındı. İlbeyli, "Türk Göğüs Cerrahisi Derneği Türkiye'nin ilk uzmanlık derneği. 740'ı aşan üye sayısına ulaştı. Hastanelerde göğüs cerrahisi disiplini aktif olmaya başladı. Teknoloji, olarak kansız ameliyat denilen anlamda cihazlarla çalışılıyor. Göğüs cerrahisi Türkiye de yaygın olmaya başladı. Türkiye'de akciğer nakli İstanbul, Ankara ve İzmir'de beli merkezlerde son 10 yıl içinde her geçen yıl artan ivmeyle devam ediyor. Akciğer nakli ve işlemleri Türkiye'nin nüfus yoğunluğuna ve mevcut sağlık sistemine bakıldığında yeterli değil. Fazla olması lazım. Organ bağışı yetersiz olduğu biliiyoruz. Bu oran bağış arttıkça artacağını düşünüyoruz. Akciğer solunum yetersizliği olan durumlarda dünyada akciğer kanseri ile yapılan deneyimler çok kısıtlı. Bildiğimiz kadarıyla dünyada 50 binin üzerinde akciğer nakli yapılmış durumda buradakilerin içinde akciğer kanseri oranı ihmal edilecek oranda. Binde 3'ler 5'ler oranında" ifadelerini kaydetti.
"Kanser sıfırlanır mı?" sorusuna sevap veren İlbeyli, "Toplumum kötü alışkanlıklardan uzaklaştığı ölçüde hastalığın azalacağını, belki sıfır düzeye ineceğini, yok olmayacağını biliyoruz ama değil ama azalacağı mümkün kılıyor. Özellikle birçok ülke bu konuda başarı elde etmeye başladı. Bir takım önlemlerle toplumu bilinçlendirmekle sağlık sorunlarını minimize etmeye başlayan ülkeler var. Sigara etkiliyor ve başka çevresel etkenlerde oluyor" dedi.
"Cerrahi yaklaşım uygun evrede en etkili tedavi yöntemidir"
9. Ulusal Göğüs Cerrahisi Kongre Başkanı Doç. Dr. Celalettin Kocatürk, "Akciğer kanseri, dünyada ve ülkemizde en çok ölüme neden olan kanser türüdür. Halk arasında 'kansere bıçak vurulur mu?' endişesinin aksine, cerrahi yaklaşım uygun evrede en etkili tedavi yöntemidir. Hatta erken evrede ameliyat edilen hastalar, tama yakın tedavi olabilir ve hastalıksız bir yaşam sürebilirler. Ülkemizde erken tanı oranı maalesef çok düşük oranlardadır. Bu kongre esnasında akciğer kanserini erken saptama ve en ideal tedavi yöntemi olan cerrahi tedaviyi her yönüyle tartışmaktayız. Kongremizde robotik cerrahiden akciğer nakli ameliyatlarına dek branşımızdaki en son gelişmeler, yenilikler ve teknikler, alanındaki deneyimli cerrahlar tarafından meslektaşlarımızla paylaşılacaktır. Genç meslektaşlarımız, beş ayrı kurs ile bilgi ve görgülerini artırma imkanı bulacaklardır. Ayrıca beceri olimpiyatları ile rekabet ortamında yeteneklerini sergileyebileceklerdir. Ustalar kupası yarışmasında ise hocalar bilgilerini yarıştıracaktır.
Türk Göğüs Cerrahisi Derneği, halkın bilgilendirilmesi, sigara kullanımı ile mücadele, hastalıkların önlenmesi, dünyadaki gelişmeler ile birlikte en etkin tedavi yöntemlerinin uygulanması konusunda sorumluluğunun bilincinde olan bir kuruluştur. Bugün akciğer kanseri olduğunuzu öğrenmek, yarın öleceğiniz anlamına gelmez. Korunma, erken tanı ve en uygun tedavi için göğüs cerrahına danışınız" dedi.