Türk Akciğer Kanseri Derneği Başkanı Doç. Dr. Ufuk Yılmaz, yaptığı yazılı açıklamada, her yıl kasım ayının "Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı" olarak belirlendiğini ifade etti.
Dünyada her yıl 1.6 milyon yeni akciğer kanseri teşhis edildiğine dikkati çeken Yılmaz, "Her yıl 1.4 milyon kişi akciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybetmektedir ve Türkiye'de de 30 bin yeni akciğer kanseri tanısı konulmaktadır" bilgisini verdi.
Akciğer kanserinin, kanserden ölümler sıralamasında Dünya'da ve Türkiye'de ilk sıralarda yer aldığına dikkati çeken Yılmaz, şunları kaydetti:
"Hastaların yaklaşık yüzde 70'inde, hastalık ilerledikten ve başka organlara yayıldıktan sonra teşhis konulmaktadır. Kişiye özgü tıp, tümörün moleküler özelliklerine göre tayin edilen ve etkili olması beklenen ilaçlar kullanılarak hastanın tedavi edilmesi ilkesine dayanmaktadır.
Tümörde mevcut moleküler değişiklikleri hedef alan ilaçlar kullanılarak yapılan tedaviler ile hastanın yaşam süresi uzatılabilir. Tümördeki genetik değişiklikleri hedefleyen kişiye özgü tedavilerin, erken dönem akciğer kanserli hastalarda, ameliyat sonrası dönemde de yararlı olacağı yönünde bir kanıt yoktur."
Tütün kullanımına dikkat
Hastalığın gelişmesinde tütün kullanımının, dumana maruziyetin önemli bir etken olduğunun altını çizen Yılmaz, şu ifadelere yer verdi:
"Akciğer kanserinin erken dönemde yakalanabilmesi için, kabul görmüş bir ulusal tarama yöntemi olmadığı sürece, ısrarla üzerinde durmamız gereken tek şey "birincil korunma" yani tütün ve tütün ürünlerinin kullanımı ile mücadeledir.
Cerrahi, ışın, ilaç ve bağışıklık sistemini düzenleme gibi tedavi yöntemleri arasından, her akciğer kanserli kişi için ayrı seçim ve planlama yaparak o kişiye özgü tedavinin belirlenmesi ile en iyi sonuçları alınabilir."