Fazla Kilolar Reflüye Davetiye Çıkarıyor!

Memorial Antalya Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü'nden Doç. Dr. Serdar Akça, sağlıksız beslenme ve bunun sonucunda ortaya çıkan bir sindirim sistemi sorunu olan reflü ve tedavi yolları hakkında bilgiler verdi.

Reflü kelime anlamı itibarı ile “Geriye kaçış” demektir. Tıbbi anlamla reflü hastalığından bahsedildiği zaman “Gastro özofageal reflü (GÖR) hastalığı (Mideden yemek borusuna doğru geriye kaçış) kastedilmektedir.

Normal şartlarda mideden yemek borusuna geri kaçışlar olabilir fakat bu çok sık değildir ve şikayete yol açmaz. Reflü hastalığında ise bozulmuş bir veya birkaç mekanizmadan dolayı mide içeriği yemek borusuna geri kaçar; bu durum uzun süreli ve sık şekilde görülür. Bu da tipik ve atipik şikayetlere, yemek borusunda tahriş ve yaralara neden olur.

İngilizce de ‘’heartburn’’ denilen şikayetler, mideden başlayıp yemek borusu boyunca devam eden ve ağıza kadar uzanan yanma hissidir. Yemek borusu, ağrısını bu şekilde gösterir.

Ağıza mide asiti ve yemek partikülleri istemeden ve herhangi bir efor sarfetmeden gelir. Oldukça nahoş bir duygudur. Geceleri uykuda  olabilir ve hasta burnundan ve ağzından bu suyu dışarıya fışkırtabilir ve boğuluyormuş hissine kapılabilir. Ülkemizde ağza acı su gelmesi göğüs arkasındaki yanma hissinden daha fazla görülmektedir.

Hastaların bir kısmında yutma esnasında takılma hissi veya sıcak içeceklerin aşırı yakma hissi olabilir.

Şişman insanlarda daha fazla görülür. Nedeni yağlanmayla birlikte karın içi basıncının artması. Ayrıca mide çıkışında darlığı olan hastalar, karın içi basıncını artıran durumlarda (gebelik, kronik kabızlık vs…) daha sık görülmektedir.

Reflü, toplumun % 10 – 20’sini etkileyen bir hastalıktır. Her yaşta görülebilir, ancak en sık 30– 40 yaşlarında ortaya çıkmaktadır. Türkiye'de yaşayan kişilerin %3'ü sürekli, %23'ü her gün, %46'sı ise seyrek olarak reflü belirtileri görülmektedir. Erkeklerde kadınlara göre 2-3 kez daha sık görülür.

Reflünüz Varsa Bu Yiyeceklerden Uzak Durun!

  •     Yağlı besinler (yağ, çikolata, kremalı besinler tam yağlı süt vb.)
  •     Yağda kızartılmış besinler (fast-food, cips vb.) 
  •     Çay, kahve, diğer kafeinli içecekler, alkol, karbonatlı içecekler, soda 
  •     Nane
  •     Sigaranın kesilmesi
  •     Baharatlı, salçalı, soslu ve acılı besinler. Asidik besinlerden domates, portakal limon suyu vb. 
  •     Et suyu ve et suyu içeren besinler

Diyet tedavisi ile kontrol edilemeyen hastalarda ilaç tedavisi, buna yanıt vermeyenlerde uygun tetkikler yapıldıktan sonra, hasta ile konuşularak endoskopik veya cerrahi yöntemlerle tedavi uygulanabilir. Günümüzde en yaygın kullanılan cerrahi laparoskopik yöntemle başarıyla uygulanabilmektedir.

İlgili Sağlık Konuları