Kalp kapağı hastalıkları özellikle ülkemizin bulunduğu coğrafyada, gerek yaşam kalitesine, gerekse de yaşamın kendisine karşı ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Tüm ölümlerin %1-2’sini kalp kapağı hastalıkları oluşturmaktadır. Koroner kalp hastalıklarına eşlik eden kalp kapağı hastalıkları, rahatsızlığın boyutunda artışa yol açar. Kalp kapağı hastalıkları zemininde oluşan kalp yetmezlikleri, kalp atışlarında düzensizlikler yaşam kalitesinin düşmesinde en büyük etken olarak görülmektedir. Yorgunluk, çabuk yorulma, çarpıntı, nefes darlığı, bacaklarda şişlik, emboli (pıhtı atması), felç ve ritim problemleri ise kalp kapağı hastalıklarının başlıca belirtileridir.
Kalp Kapak Hastalıkları Çığ Gibi…
Koruyucu önlemler alınmadığı takdirde ölüme kadar götürebilen kalp hastalıklarını, uzmanlar üç ana başlıkta ele alarak inceliyor.
Kapak yaprakçıklarını oluşturan dokular sertleşerek kapak açıklığını daraltır. Bu durumda kapak içerisinden geçen kan miktarı azalır ve nefes darlığı, ayaklarda şişme gibi durumlar ortaya çıkar. Kapak darlıklarında bulgular erken dönemde görülür.
Kalp kapak hastalıklarının ikincisi, kapak açılımında değil ama kapanmalarındaki bozukluk ile oluşan yetmezliktir. Zaman içinde kalbin pompalayabilme kapasitesi bozulur. Bunun sonucunda da kalp kapağı hastalığının zemininde, kalp yetmezlikleri gelişir. Kalp kapak kaçakları özellikle yavaş seyirli ise uzun süre belirgin şikayet oluşturmaz. Belirgin yakınmalar oluştuğunda kalp çalışmasındaki bozukluk artık iyileşmez düzeye gelmiş olabilir. Bu yüzden kalp kapak kaçakları kapak darlıklarına göre daha az bulgu veren ancak sinsi ilerleyen rahatsızlıklardır.
Kalp kapak hastalıklarının üçüncü ve en sık görülen tipi de, kapakta darlık ve yetmezlik olmasıdır. En fazla yakınma oluşturan, bu tipteki kalp kapağı hastalıklarıdır. Açılım ya da kapanmadaki sıkıntı, kişinin şikayetlerinin tipini de belirler.
Belirtileri Önemseyin, Kalbinizle Dost Yaşayın
Kalp kapak hastalıklarında en önemli nokta teşhistir. Çocukluk çağında geçirilen üst solunum yolu enfeksiyonu sonrasında gelişen akut eklem romatizması, kapak hastalıklarının en sık sebebidir. Geri kalmış ülkelerde daha fazla gözlenirken, gelişmiş ülkelerde görülme sıklığı giderek azalmaktadır. Kalp içinde enfeksiyon oluşması, kalp kası hastalıkları, tansiyon yüksekliği (Hipertansiyon), mitral kapakçıkların kalp hareketleriyle sol atriuma geri kaçmasıdır. Toplumda %2-3 oranında gözlenir. Ancak cerrahi girişim gerektirenlerin oranı % 5’ten azdır. Kalp krizi sonrası iskemik kalp hastalıkları, fibrokalsifik dejenerasyon (daha çok ileri yaş gurubunda etkendir) ve kapak anulus genişlemesi (bağ dokusu hastalıkları, aort anevrizmalar, tümörler, bazı ilaçlar) kalp kapak hastalıklarının en bilinen nedenleridir.
Hasta ve Hasta Yakınları Bilinçli Olmalı
Tanı konulduktan sonra artık sıra tedavi ve takip sürecine gelir. Takip için belli aralıklarla ekokardiografi işlemi tekrar edilir. Tedavi seçenekleri arasında ilaçla tedavi ve girişimsel tedavi yer alır. Kimi zaman bu iki seçeneğe aynı anda başvurulabilir. İlaç tedavisinde anlaşılması gereken esas, ilaçların kapaktaki mekanik rahatsızlığın kendisini ortadan kaldırmayacağıdır. Ancak kapak rahatsızlığının kalp üzerindeki olumsuz etkileri ilaçla büyük oranda engellenebilir. Kalp kapak hastalığı zemininde gelişen kalp yetmezliklerinin ve ritim bozukluklarının tedavisinde de çoğu zaman ilaç tedavisi tek başına yeterli olur. Girişimsel yöntemlerde, girişimden kasıt genel olarak cerrahi ve kateter yolu ile yapılan balon işlemidir. Kapak yapısında fazla kireçlenmenin yer almadığı kapak darlıklarında etkin bir girişim yöntemi katater yöntemi ile yapılan balon işlemidir. Bu işlem daha çok mitral ve pulmoner kapaklar için uygulanmaktadır.
Cerrahi yani ameliyat gündeme geldiğinde yapılan şey genel olarak kapağın tamir edilmesi, bu mümkün olmuyorsa bozuk kapağın çıkartılıp yerine protez, yapay bir kapak takılmasıdır.
“Kalp Kapak Tamiri” Önemli Bir Seçenek
Kapak tamiri daha çok kaçak oluşan, kapak yapısında fazla kireçlenmenin olmadığı mitral ve triküspit kapaklara başarı ile uygulanır. Mitral kapak hastalıkları ise birçok merkezde kapağın değiştirilmesi ile tedavi edilmektedir. Ancak son 10 yıldır özellikle yurt dışında kapak tamirleri çok daha fazla yapılır hale gelmiştir. Ülkemizde maalesef mitral kapak tamirleri az sayıdaki merkezde ve az sayıdaki kalp cerrahı tarafından yapılmaktadır. Ancak özellikle romatizmal kapak hastalıklarında tamir yapıldığında hastalığın ilerlemesi nedeniyle kapağı yapısında tekrar bozulması görülebilir. Bu durumda hastanın ikinci bir ameliyat geçirmesi gerekir. Bu işlemin yapılamadığı durumlarda kalp kapakları protez kapaklarla değiştirilir. Kişinin özelliğine göre tamamen metalik kapaklar ya da kısmen organik madde içeren biyoprotez (hayvan dokusu kökenli) kapaklar kullanılır. Metalik kapak protezi takılan hastalar ömür boyu kanamaya meyil yapan ilaçlar kullanmak zorundadır. Bu ilaçlara bağlı olarak hastalar çok ciddi sorunlar yaşayabilmektedir.