Tiroid Tehlikesi İle Karşı Karşıyayız!

Tiroid hormonları, özellikle enerji dengesini sağlayan en önemli hormonlarımızdır.

Vücudumuzdaki ısı üretimi tamamen tiroid hormonlarından kaynaklanır. Bütün canlılarda tiroid hormonları en önemli hormonlardır; beynimiz, kalbimiz ve tüm organlarımız tiroid hormonlarının dengelediği enerji metabolizması aracılığı ile görevlerini yaparlar.

Bu hormonlar bütün organlarımız için hayati öneme sahiptir; yani tiroid hormonu olmadan yaşayamayız. Bütün hücrelere yaygın olarak dağılan bu hormon sonuçta bütün yaşamımızı etkiler.

En önemli sebep iyot eksikliği Tiroid hastaları çok geniş bir yelpaze oluşturuyor. Yani tek bir hastalık olarak değerlendiremeyiz; hipertiroidi, hipotiroidi, nodüller, kanserler ve tiroidin iltihabi durumları söz konusu. Bunların hepsi farklı rahatsızlıklar. Özellikle bizim gibi kalkınmakta olan ülkelerde tiroid hastalıklarının en önem li nedenlerinden birisi iyot eksikliğidir. İyot eksikliği durumunda tiroid büyümeye başlar. Tiroid hormonunun fazlalığı (hipertiroidi) veya azlığı (hipotiroidi) çok önemli. Tiroid hastalıklarının ayrıca kolesterol üzerine, kasların çalışması üzerine, hayat kalitesi üzerine çok önemli etkileri var.

Özellikle psikolojik değişlikler de çok önemli. Hipertiroidi geliştiği zaman, yani tiroid hormonu fazla olduğunda kemik erimesi, kalp sorunları ve yine psikolojik etkiler görülür. Bu sefer istemsiz olarak aşırı derecede zayıflamaya başlanır. Görülüyor ki hastalıktan dolayı zayıflamak da iyi bir şey değil. Bazen de büyük bir yanlış yapılıyor; tiroid hormonları fazla verilerek hasta zayıflatılmaya çalışılıyor.

Bu eskiden de denenmiş bir şeydir. Tiroid hormonu vererek tiroid fonksiyonları normal çalışan bir insanı zayıflatmaya çalışmak son derece tehlikelidir. Aynı şekilde, hastaların da kasıtlı olarak fazla hormon alıp zayıflamaya çalışmaları çok tehlikelidir. İyot eksikliği neden olur? Denize yakın bölgelerde iyot eksikliği daha az görülür. Çünkü denizden buharlaşan suyla birlikte iyot, bulutlarda yoğunlaşır ve yağmur olarak karaya iner. Karaya indiği zaman o bölgedeki hayvanların etinden, sütünden ve bitkilerden iyot alınır. Fakat önünde dağlar olan bölgelerde, bulutlar yağmuru dağların denize bakan tarafına bırakır ve geriye geçemez.

Ormanların azaldığı yerlerde, buzul bölgelerinde iyot eksikliği ortaya çıkar. Yüksek dağların arkasındaki bölgeler, iyot eksikliğine maruz kalıyor ve bu bölgelerde yaşayan insanlarda yaygın olarak guatr görüyoruz. Ayrıca bazı gıdaların tüketilmesiyle de guatr oluşabilir; karalâhana, yer elması, turp ve darı gibi gıdalar çok miktarda tüketildiği zaman bunların içinde bulunan tiyosiyanat, izotiyosiyanat, izoflavanoidler iyotla yarışırlar, iyotu atarlar ve tiroidin içine kendileri girerler. Bu nedenle iyot eksikliği ortaya çıkabilir ve bu gıdalar guatrojendir, yani guatr yaparlar. Ve zamanla tiroid hormonlarında da eksilmeye yol açabilirler.

Guatr giderek büyür ve nodüller oluşur. Bu nodüller hastanın boğazını sıkmaya başlar, yutkunmasını güçleştirir, hatta artık yatamaz olur ve daha da önemlisi böyle nodüllü guatrlar geliştiği zaman bunların bazılarından kanserler de ortaya çıkar.

Ama sadece gıda ve beslenmeyle değil genetik faktörlerden, tiroid içindeki büyüme faktörlerinden dolayı da guatr oluşur. Bu hastalarda bile iyot eksikliğini yerine koymak ve hastanın guatrojen gıdaları tüketmemesini sağlamak gerekiyor. Haşimoto hastalarında da metabolizma yavaşlıyor.

Fazla çalışan guatra (hipertiroidi) bakacak olursak, iyot tüketiminin zararlı olduğunu görüyoruz. İyotlu yediğiniz zaman (öksürük şuruplarında da çok iyot vardır) veya tentürdiyot gibi iyotlu maddeler kullanıldığında, eğer daha önceden nodüller gelişmişse bunların fazla çalışmasına; eskiden hipertiroidi geçirmiş hastalarda iyodun fazla alımı ise yine hipertiroidinin nüksetmesine neden olur.

Doğada iyot açısından zengin bir gıda bulamıyoruz maalesef. Bu yüzden hiç kimsenin iyotsuz tuz almaması lazım. Çoğu ülkede iyotsuz üretimi yasak ancak bizde hâlâ kaya tuzu ve büyük paketlerde satılan sanayi tipi tuzlar satılmaktadır. Ayrıca bağışıklık sistemiyle ilişkili tiroid hastalıklarında selenyum tüketiminin artırılması önem taşıyor; bunun tiroid hormonu üretiminde faydalı olabileceğini gösteren bulgular var. Selenyum genellikle doğadan alınıyor; topraktan aldığımız çoğu gıdada bulunuyor. Coğrafi olarak denize yakın bölgelerde pek yetersizlik olmuyor ama bazı iç kesimlerde olabiliyor. Eğer selenyum eksikliğinden şüpheleniliyorsa takviye yapmak gerekiyor.

İlgili Sağlık Konuları