Nefes darlığı şikayetlerinde akla ilk olarak astım, sigara tiryakiliği, kalp hastalıkları gibi nedenlerin geldiğini belirten Doç. Dr. Ercan, bazı nadir durumlarda nefes borusu darlıklarından şüphelenilmesi gerektiğini ifade ediyor.
Nefes darlığı toplumda çok sık görülen bir sorun. Nefes darlığı dendiğinde akla her zaman önce astım, sigara tiryakiliği, kalp hastalıkları gibi klasik nedenler geliyor. Çünkü nefes borusu darlığı, nefes darlığına önayak olan nadir bir neden” diyen Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Başkanı Doç. Dr. Sina Ercan, asıl sıkıntının da nadir olduğu için gözden kaçması olduğunu söylüyor.
Ancak nefes darlığı şikayetlerinde bu olasılıktan da şüphelenmek gerektiğini belirten Doç. Dr. Ercan, “Şüphelenmediğiniz bir şeyi teşhis edemezsiniz. Nefes darlığının nedeni nefes borusu darlığı olduğunda ve bu teşhis edilmediğinde hastalar uzun süre yanlış tedaviye maruz kalabiliyor ve bu tedavilerin bir faydasını görmüyorlar” diyor.
Hastada nefes darlığı söz konusu olduğunda elbette akla ilk önce sık görülen sebeplerin gelmesi doğal. Ancak nefes darlığından şikayet eden ve bu şikayeti astım, kalp rahatsızlığı vs. gibi klasik nedenlerden olduğu sanılan bir hasta uzun süre tedaviye cevap vermediğinde, tedavide çok ısrarcı olmamak ve nefes borusu darlığından şüphelenmek lazım. Öte yandan sabit ve değişmez hırıltı da başka bir belirti olarak görülebilir.
Hastanın hikayesi iyi dinlenmeli ve gerekirse nefes borusunun özel olarak filmi istenmelidir. Bu şekilde bir daralma ya da tıkanıklık varsa kolaylıkla görülebilir.”
Örneğin hasta yoğun bakımda kaldığı ve bu süreçte solunum aletine bağlandığı bilgisini veriyorsa bunun atlanmaması gereken bir detay olduğunu ifade eden Doç. Dr. Ercan bu konuyu şöyle detaylandırıyor;
En sık görülen nefes borusu darlığı nasır gibi yani dışarıdan bir etkiye bir tepki olarak ortaya çıkar. Bir doku baskı altındaysa o dokuda bir reaksiyon oluşur ve orada darlığa neden olacak bir gelişme görülebilir. Solunum aletlerine bağlanan hastalarda plastik borular yüzünden böyle bir durum ortaya çıkabilir. Bunlar kum saati şeklinde daralmalardır ve hastada sanki pipetten nefes alıyormuş gibi bir etki yaratır.
Hava yolu darlıklarının çoğunun iyi huylu darlıklar olduğunu belirten Doç. Dr. Ercan, soluk borusunun bazen içerisinde bazen dışarısında oluşan iyi huylu tümörlerin de hava yolunu daraltabildiğini belirtiyor ve daralma tespit edildikten sonraki süreci şöyle aktarıyor;
Daralma tespit edilip bilgisayarlı tomografi ile sınırları belirlendikten sonra detaylı teşhis için endoskopi ya da biyopsi yapılır. Tümöre bağlı tıkanıklıklarda söz konusu organ nefes borusu olduğu için boğulma riskinden ötürü tümör iyi huylu da olsa kötü huylu da olsa ameliyat ile çıkartılması gereklidir.
Böyle bir ameliyatı kaldıramayacak hastalarda tümör hava yolunun dışındaysa bazen içerden baskıyı durdurmak için kafes konulur. Söz konusu doku dondurularak veya yakılarak yok edilir. Bazen lazer uygulanır bazen de genişletme teknikleri hayata geçirilir.