Kalp krizlerinin çoğu kalp kasına kan ve oksijen taşıyan atardamarlarda yani koroner arterlerde pıhtı oluşumu nedeniyle meydana geliyor. Pıhtı, genelde damar yüzeyini daraltan aterosklerotik plağın yırtılması sonucu, kanın plağın altındaki doku ile temas etmesi nedeniyle oluşur.
Sürekli olarak damar yüzeyiyle temas eden kan normal şartlarda pıhtılaşmaz. Ancak, yabancı bir yüzeye değdiğinde pıhtılaşır ve damarı tıkar.
Koroner arterlerdeki pıhtılar kalp kasına kan ve oksijen akışını engeller, bu da o bölgedeki kalp hücrelerinin ölümüne sebep olur.
Hasar gören kalp kası kasılma yeteneğini kaybeder ve kalbin geri kalan kısmı hasar gören bu bölümün işini de yapmak zorunda kalır. Kalp krizinin en tipik belirtisi göğüs ağrısıdır. Kalp kasına kan akımının durmasından sonra 20 dakika içinde hücreler ölmeye başlar.
Hücre ölümü yavaş yavaş 6-12 saat içinde tamamlanır. Bu süre içinde damarlara yapılacak bir girişim, damarların açılarak kalbe kan gitmesine neden olur. Böylelikle hücre ölümü durdurulabilir.
Kalp krizi geçiren ya da yüksek riskli kabul edilen hastalara erken dönemde yapılan müdahalenin hastanın yaşamını kurtardığını ifade eden Anadolu Sağlık Merkezi Kardiyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Suat Altınmakas, hastanın riskini azaltmak için yapılan işlemin ilk basamağının anjiyo olduğunu, anjiyo sonucunda balon ya da stentle damarın açıldığını söylüyor. Kalp krizi durumunda kullanılan damar açıcı ilaçların ilk etapta etkin olabildiğini belirten Doç. Dr. Altınmakas, şu bilgileri veriyor;
Ancak, hasta göğüs ağrısı başladıktan sonra ilk üç saat içinde kliniğe ulaşmadıysa acil anjiyonun etkinliği çok daha yüksek oluyor. Çünkü verilecek ilacın işe yaraması için en az 1 saat ya da 90 dakika geçmesi gerekiyor. Bu süre içinde kalp kası hücreleri ölmeye devam ediyor.
Pıhtı erise bile buradaki darlık nedeniyle beslenme az olabiliyor. Oysa direkt stent yaptığımız zaman darlığa kısa sürede çözüm buluyoruz.
Böylece o hücrelerin canlı kalmasını sağlıyoruz. Çünkü hücreler bir kez ölürse bir daha canlanamazlar. Dolayısıyla kalp krizinin getireceği riski minimuma indirebilmek amacıyla, kalp krizi tanısı koyduğumuz hastaya hemen anjiyo yaparak tıkalı damarı buluyor ve uygunsa açıyoruz.