İnek Sütü Alerjisine Dikkat!

Son zamanlarda bebeğiniz sürekli ishal oluyor, sık sık kusuyor, sümüklü kaka yapıyorsa dikkat! Bebeğinizin inek sütüne alerjisi olabilir.

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Gastroenteroloji ve Beslenme Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Figen Çullu Çokuğraş sorularımızı yanıtladı:

Bebeklerde en sık görülen alerji tipidir. İnek sütünün içinde bulunan proteinlere karşı gelişir. Genellikle genetik olarak alerjik zemini olan kişilerde daha sık görülür.

Besin alerjileri deri, solunum veya mide bağırsak belirtileriyle kendini gösterebilir. Deri döküntüleri, astım tarzında hışıltılar olabilir. Alerjenle karşılaşan mide bağırsak sistemi alerjene kusma, ishal veya kabızlık şeklinde cevap verebilir. Reflü bulguları olabilir, ince bağırsaklarda emilim yapan hücreler bozulduğu için bebek ishal olur ve bebeğin büyüme gelişmesi etkilenebilir. Kalınbağırsakta yaralar olabilir ve sümüklü-kanlı kakalar görülebilir. Bu bebeklerde makat bölgesinde kızarıklıklar, tekrar eden pişikler görülebilir. Kısacası, deri bulguları olmadan sadece mide bağırsak bulgularıyla da hastalar karşımıza gelebiliyor.

Besin alerjilerinin belirtileri alerjen alındıktan sonraki ilk dakikalarda ya da 1-2 saat sonra ortaya çıkabilir. Belirtiler bazen 72 saate kadar gecikebilir. Anaflaksi dediğimiz ani reaksiyonlar solunumu bozarak hayatı tehdit edebilir.

Anne sütüyle beslenen bebeklerde genellikle ek gıdanın başlandığı 6’ncı aydan sonra görülür. Ancak annenin yoğun olarak alerjenle beslendiği durumda anne sütünden de alerjen geçebilir. Bu durumda anne sütü asla kesilmez, gerekirse annenin diyetinden alerjen veya alerjenler çıkarılır.

İlk altı ayda bebeklerin henüz bağışıklık sistemi gelişmediği için laboratuvar testleriyle teşhis her zaman mümkün olamayabilir. Bu nedenle klinik tanı önemlidir. Daha sonraki dönemlerde spesifik İgE testleri ve deri testleri yapılabilir.

Tedavide alerjen diyetten çıkarılır. Emziren annenin de diyeti ona göre ayarlanır. Eğer mama kullanılıyorsa inek sütü proteini içermeyen mama kullanılır. Maalesef soya proteini ve keçi sütü de çoğu kez çapraz reaksiyon gösterebiliyor (benzerlik nedeniyle alerji yapabiliyor).

Akut dönemde antihistaminikler veya başka alerjiyi baskılayabilen ilaçlar kullanılabilir. Ancak besin alerjisini geçiren bir ilaç yoktur.

Özellikle alerji yükü olan bebekler ek gıdaya başlarlarken dikkatli olunmalı. Yeni başlanan besinler az verilmeli ve reaksiyonlar gözlenmeli. Yumurta akı 1 yaşından önce başlanmaz. Ek gıdaya başlarken önce sebze çorbası ve tahıllar verilmeli. Peynir ve yoğurt dikkatlice yavaş yavaş artırılarak başlanır. Eğer bebekte alerji belirtileri olursa doktora danışılmalı.

İnek sütü alerjisi 1 yaşında yüzde 56, 2 yaşında yüzde 77, 3 yaşında yüzde 87 oranda düzeliyor. Süt ve yumurta alerjileri yaşla birlikte genellikle düzelmekle birlikte, fıstık ve kabuklu deniz ürünlerine karşı gelişen alerjiler yaşam boyu sürebilir.

İnek sütü alerjisi ileride başka bir sağlık sorununa yol açar mı?

İnek sütü alerjisi olan bir hasta alerjeni almaya devam ederse büyüme -gelişmesi bozulabilir. Bazı hastalarda kalınbağırsakta iltihaplı bağırsak hastalıklarına yol açabilir. Bazen de solunum alerjilerini tetikleyebilir.

Alerjisi olan çocukları hangi uzmanlık dallarından doktorlar takip etmeli?

Bu hastaları çocuk alerji uzmanları, eğer mide bağırsak bulguları varsa çocuk gastroenteroloji uzmanları takip etmeli.

Besin alerjisi genellikle çocukluk yaş grubunda görülen bir alerji tipidir. Alerjinin kendine özgü bir yürüyüşü vardır. Bu yürüyüş doğumdan 2 yaşına kadar besin alerjileriyle başlar daha sonra solunumla ilgili alerjik hastalıklar ortaya çıkabilir. Besinlerin içindeki doğal maddelerin neden olduğu alerjiler dışında, antioksidan, tatlandırıcı, renklendirici, kıvam verici ya da koruyucu olara besinlere eklenen katkı maddelerine bağlı gelişen reaksiyonlara da sık rastlanır.

Bugün besin endüstrisinde kullanılan 3 bin civarında katkı maddesi bulunuyor. Bundan başka yiyeceklerimizin içerisinde değişik mikroorganizmalar, toksinler, ilaçlar, hormonlar ve enzimler de bulunabiliyor. Tüm bu maddeler birtakım istenmeyen etkilere yol açabiliyor. Besin alerjilerinin toplumdaki sıklığı yüzde 0.3 ile 8 arasında değişiyor.
 

İlgili Sağlık Konuları