Hacımustafaoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kış mevsimi nedeniyle beklendiği üzere solunum yolu enfeksiyonlarında artış yaşandığını belirterek, bunların da önemli bölümünün antibiyotik tedavisi gerektirmeyen viral kaynaklı enfeksiyonlar olduğuna dikkati çekti.
Grip hastalığının küçük ve riskli çocuklarda daha sık görüldüğü ve daha ağır seyrettiğini vurgulayan Hacımustafaoğlu, gripten korunmada en temel yaklaşımın zamanında ve uygun şekilde aşılama olduğunu belirtti.
Mevsimsel grip vakaları
Hacımustafaoğlu, gribin, insanların yanı sıra domuz, kuş ve diğer kanatlılar, atlar, yabani hayvanlar gibi birçok hayvan türünde de gribe benzer hastalık yapabileceğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"İnsanlardaki grip virüsleri kabaca 10-30 yılda bir olan büyük dünya salgınları dışında genelde mevsimsel grip virüsleri olarak bilinir. Mevsimsel grip virüslerine domuz ve gergedan gribi gibi değişik adlar vermenin genelde pratik bir anlamı yoktur, daha doğrusu mevsimsel grip tanımını kullanmaktır.
Tüm dünyada insanlarda halen hastalık yapan esas olarak, 2 tane B tipi 2 tane de A tipi grip virüsü vardır, bunların hepsi mevsimsel grip etkenidir. Bunların hepsinde de her yıl bazı küçük yapısal değişiklikler olabilir ve değişen salgınlara yol açabilir. Ülkemizde de halen görülen grip vakaları da mevsimsel grip adı altındaki bu virüsler tarafından oluşturulur."
Halk arasında nezle ve grip olarak bilinen hastalıkların aslında viral enfeksiyonlar olduğunu ancak etkenlerinin ve klinik bulgularının birbirlerinden ayrıştığını belirten Hacımustafaoğlu, bunların birbirine karıştırılmaması gerektiğini kaydetti.
Nezle ile gribin de birbirine sıklıkla karıştırıldığını ifade eden Hacımustafaoğlu, nezlenin diğer adıyla soğuk algınlığı olarak bilinen rahatsızlığın gene bir tür viral enfeksiyon olduğunu ancak gribe göre genellikle daha hafif seyrettiğini, nezlede esas yakınmaların burun akıntısı, burun tıkanıklığı, hapşırık, öksürük ve biraz kırgınlık şeklinde görüldüğünü vurguladı.
Hacımustafaoğlu, nezle tedavisinde ilaç vermediklerini, bu rahatsızlığın genellikle ağır hastalığa yol açmadığını ilaç vermeksizin bol sıvı alımı, burnun tuzlu su ile sık yıkanarak temiz tutulması gibi destek tedavileri ile günler içinde kendiliğinden düzelebileceğini anlattı.
Gribin ise farklı olduna dikkati çeken Hacmustafaoğlu, "Grip genellikle yüksek ateşle birlikte gider. Kişi kendini çok hasta hisseder, erişkinler için iş gücü okula giden çocuklar için eğitim günü kaybına neden olur. İnsanlar işe veya okula gidemez ve kendilerini yatmak zorunda hissedecek kadar hasta hisseder." dedi.
Soğuk hava değil mikroplar hasta ediyor
Bazı hastalıkların özellikle solunum yolu hastalıklarının kış aylarında artmasının soğuk havalardan ziyade virüsler ve diğer enfeksiyon etkenlerinin bulaşma imkanının artması ile ilgili olduğunu söyleyen Hacımustafaoğlu, şunları kaydetti:
"Kış aylarında soğuk havaya bağlı, kapalı ve kalabalık ortamlarda yeterli havalandırma sağlanamaması solunum yolu ile bulaşan mikropların çocuklara ve diğer kişilere enfeksiyonların daha kolay ve hızla yayılmasına neden olur. Ayrıca güneşin az olduğu soğuk hava şartları bazı mikropların dış ortamda daha uzun süre canlı kalmalarına da yol açabilir. Bunlar hem çocuk hem de erişkinlerde kış aylarında daha fazla solunum yolu enfeksiyonlarının görülmesine neden olur."