Acıbadem Bakırköy Hastanesi´nden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Sevil Elçin Kızılok, kabızlığın her yaşta görülen bir sindirim sorunu olduğunu belirterek, bazı bebeklerin anne sütü almalarına rağmen bağırsak yapısındaki sorunlar nedeniyle kabızlık sorunu yaşayabildiğine dikkat çekiyor. İnek sütünün bebeklerde kabızlığa yol açması nedeniyle bir yaşına kadar inek sütünü önermediklerini belirtiyor.
Dr. Sevil Elçin Kızılok, bebeklerde ve çocuklarda sık görülen kabızlığın nedenlerini şöyle sıralıyor:
Barsak genişliği gibi doğuştan gelen hastalıklar kabızlığa yol açabiliyor. Bu tip sorunlar olduğunda çocukları, çocuk cerrahisi ve çocuk gastroenterolojisi uzmanları takip ediyor.
Ailesel barsak yavaşlığı da önemli faktörlerden biri.
Çocuğun süt içmesi sağlıklı gelişmesi açısından önemli. Ancak günde 500 ml yani yarım litreden sonrası zararlı hale geliyor. Bu miktardan fazla süt tüketen çocuklarda demir eksikliğinin yanı sıra kabızlık da görülüyor.
Çocukları kabızlıktan koruyan besinler var. Sebze ve meyvelerdeki lifler, posa oluşmasına neden oluyor. Bu nedenle ailelerin çocuklarını beslerken, sebze ve meyve ağırlıklı beslemeleri gerekiyor. Eğer çocuk bu besinleri sevmiyorsa, seveceği bir hale sokmakta örneğin meyveli yoğurt gibi farklı gıdalarla karıştırarak cazip hale getirmesinde yarar var.
Çocuğun sürekli katı gıda almasına izin vermemek gerekiyor. Katı gıda kabızlığa yol açabiliyor.
Anne sütü, çocuğun her türlü ihtiyacını karşılıyor. Ancak bazen bağırsak yapısındaki sorunlar anne sütünün bile kabızlık yapmasına neden olabiliyor.
Çocuklarda görülen başka bir etken, okulda tuvalete gitmeme. Birçok çocuk teneffüs aralığının kısa olması, tuvaletlerin kalabalık olması gibi çeşitli nedenlerle tuvalete gitmiyor. Büyük tuvaletini tutuyor.
Psikolojik nedenlerle tuvaletini yapmak istemeyen çocuklar var. Bu çocukları, eğer çocukta herhangi bir sindirim sorunu ya da anatomik bir sorun yoksa, psikologa yönlendirmek gerekebiliyor.
Kabızlık tedavisinde bazı ilaçlar kullanılıyor. Ancak ilaçların kullanımı sırasında sorun yaşanabiliyor. Aileler ilaçları alışkanlık yapacağı korkusuyla gerektiği kadar kullanmıyor. Oysa bu ilaçlar sertleşen dışkının yumuşamasını sağlıyor. Bazı anneler, bebeklerinin kabızlık tedavisinde, ilaç yerine fitil kullanmayı tercih edebiliyorlar. Çünkü fitil, anneler açısından çok daha rahat. Oysa anneler, uzmanların verdiği ilaçları, zamanında ve gerektiği şekilde kullanırsa, tedavideki başarı oranını artırıyor.
Doğru Beslenmeyi Öğrenmek Kabızlıktan Koruyor
Kabızlık sorununa posalı yiyecekler tüketmemenin yol açtığına değinen Dr. Sevil Elçin Kızılok, beslenme konusunda şu bilgileri veriyor:
Yeterince sebze ve meyve yememek, bağırsaklarda posa oluşmasına engel oluyor. Bu durumun sonuçlarından biri de, kabızlık. Bu sorunun oluşmaması için beslenmeye dikkat etmek gerekiyor.Ayrıca aç karnına su içtikten sonra, kuru kayısı ve kuru incir tüketmenin barsak hareketini artırdığının bilinmesi gerekiyor. Çocuk, kuru kayısı ve ya kuru incir yemezse, yoğurda karıştırarak ya da meyve püreleriyle beraber vermek etkili olabiliyor.
Dikkat edilmesi gereken başka bir önemli nokta, ara öğünlerin atlanmaması. Ara öğünler de bağırsak hareketlerinin artmasına yol açıyor. Beslenmesinde şekerlemeler, çikolatalar, hamburger ve diğer fast-food gıdalarda aşırıya kaçılmaması bir başka önemli nokta.
Bazı anneler çalıştığı için çocuğa büyükanneler bakıyor, onlar da çocuğa kıyamadıkları için katı ya da şekerli gıdalar verebiliyorlar. Oysa ‘Çocuk istiyor’ diyerek sağlığını olumsuz etkileyen besinler vermek, doğru değil. Asıl önemli olan çocuğu doğru ve sağlıklı beslemektir. Bunun temelleri de çocukluk döneminde atılıyor. Bu nedenle, çocuğa sağlıklı beslenme alışkanlığı kazındırma konusunda ailelerin daha hassas davranması gerekiyor. Ancak bu alışkanlığı emek ve sabır istediği de akıldan çıkmamalı.”
Dr. Sevil Elçin Kızılok kabızlığın tedavi edilebilir bir durum olduğunu ve kabızlık görülen çocuğun geciktirilmeden doktora getirilmesi gerektiğini belirtiyor. Kabızlığı uzun sürmesine rağmen doktora götürülmeyen çocukta sorunun kronikleşebileceğini vurguluyor.
Dr. Sevil Elçin Kızılok