Bel ve boyun ağrılarına, çökük omuzlara, pişiğe-mantara ve hatta psikolojik sorunlara neden olabilen büyük göğüslerden, meme küçültme ameliyatlarıyla kurtulmak mümkün.
Medical Park Ordu Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Bölümü Uzmanı Op. Dr. Hilal Kurul, göğüs küçültme ameliyatlarıyla ilgili bilgiler verdi:
Sadece güzellik uğruna yapıldığı düşünülen göğüs küçültme ameliyatları aslında pek çok durumda tıbbi bir gereksinim. Omuzlarınızdan aşağıya 4-5 kilogramlık yükler sallandırıp, bir gününüzü onlarla geçirmeyi denerseniz bu durum daha iyi anlaşılacaktır. O yükle günlük işleri yapmak bir yana, birkaç saat ayakta durmak bile bel, omuz ve sırt ağrılarına sebep olacaktır.
Büyük göğüsler sırt, bel ve boyun ağrılarına, ayrıca değişik baş ağrılarına, kronik göğüs ağrılarına yol açabildiği gibi omuzlarda çöküklük, kişisel hijyen problemlerine göğüs altında oluşan pişik problemlerine yol açabiliyor. Bu pişikler mantar enfeksiyonlarına ya da açık yaralara kadar gidebiliyor.
Aşırı büyük göğüslerin yol açtığı psikolojik sorunlar ise genelde göz ardı ediliyor. Özellikle ergenlik döneminde genç kızların ciddi uyum sorunları yaşamasına neden oluyor. İlerleyen dönemde büyük göğüsleri yüzünden giydiği hiçbir kıyafetin yakışmadığını düşünen kadınlar, göğüslerinin çok dikkat çektiğini düşündüğü için giderek içlerine kapanıyorlar. Bütün bu sorunların kaynağı olan aşırı büyük göğüsleri yaşamlarını daha rahat sürdürebilecekleri ölçülere indirebileceklerini ya bilmiyorlar ya da korkuyorlar.
Meme küçültme ameliyatları (reduction mammoplasti) göğüs ameliyatlarının arasında temel olarak göğüs dikleştirme ameliyatlarına benzerlik taşıyor. Aralarındaki tek fark bu ameliyatta meme dikleştirilirken memenin içerisindeki bezlerden ve yağlardan bir kısmı ve ayrıca bir miktar deri alınarak yapılmasıdır.
Kimler Meme Küçültme Ameliyatına Uygun?
- Memelerinin vücut yapısına oranla çok büyük olması
- Memelerin hantal ve sarkık olması, bu tür memelerin başları ve çevresindeki koyu renkli kısım yukarıya veya tam olarak yere bakması
- Bir göğse oranla diğerinin büyük olması
- İri memelerin verdiği ağırlıktan dolayı sırt, boyun ve omuz ağrılarının çekilmesi
- Memelerin altındaki derinin sık sık tahriş olması veya tekrarlayan mantar enfeksiyonunun olması
- Memelerinin büyüklüğünün ve ağırlığının fiziksel aktiviteleri önlemesi
- Memelerin iriliğinden ötürü huzursuzluk duyulması
- Estetik olarak görünümünden mutlu olmamak…gibi özelliklerden bir kaçına sahip olanlar, meme küçültme ameliyatına uygun bir aday kabul edilebilir.
Meme Küçültme Ameliyatlarında İz Kalır mı?
Gelişen tıp teknolojisi sayesinde, son yıllarda, göğüs başı çevresi ve göğüs başından aşağı meme altı çizgisine doğru dikey olarak uzanan çok az bir izle, istenilen büyüklük ve dolgunlukta son derece dik ve diri göğüslere sahip olunabiliyor.
Ameliyatta uygulanan tekniğe bağlı olmaksızın açık tenli ve yara iyileşme fizyolojisi normal olan kişilerde kalan ameliyat izleri çok belirgin değildir. Unutmamak gerekir ki; izlerin belirginliği kişinin yaşına, genetik yapısına, derinin yapısal özelliklerine göre değişebilir.
Bu tarzda ameliyatlarda çıkarılan meme dokusunun miktarına bağlı olarak ameliyat sonrasında doğum yapıldığında anne sütünde bir miktar azalma olmaktadır. Bu bağlamda pratik olarak yeterince süt verememe ihtimali her zaman olasılık dahilindedir.