Böbrek ve idrar yolu taşlarından şüphelenilen durumlarda idrar tahlili , kan tahlili (kreatinin, üre, ürik asit, hemogram, CRP) ve radyolojik görüntüleme(direkt üriner sistem grafisi, üriner Ultrasonografi, Üriner sistem Tomografi) gibi tetkikler yapılması gerekir.
Ağrı, idrarda yanma ve benzeri belirtilerle gelen her hastaya mutlaka tam idrar tahlili yapılmalıdır. İdrar tahlilinde mikroskobik boyutta bile olsa kan hücresinin görülmesi taş olasılığını artırır fakat olmaması taş hastalığını ekarte ettirmez. Bazı hastalarda idrarda mikroskobik hematüri görülmeyebilir. İdrar tahlili değerlendirmesinde enfeksiyona da çok dikkat edilmelidir. Taş hastalığı ile birlikte varolan idrar yolu enfeksiyonlarında idrar akımını engelleyecek taş varlığına özellikle dikkat edilmesi gerekir çünkü tıkanıklık enfeksiyonun antibiyotikle tedavi edilmesini engelleyen bir durumdur. Eğer tıkanıklık açılmaz ve taşın gerisinde idrar birikmesi olursa enfeksiyon çok alevli seyredebilir ve kontrol altına alınamaz, mutlaka tıkanıklığın açılıp idrar akışının sağlanması gerekir. İdrar tahlilinin değerlendirilmesinde idrar pH'sının asit ve/veya alkalen olması varolabilecek taşın tipi açısında fikir verebilir. İdrar pH 5.5 ve altında ise ürik asit taşı düşünülürken pH 7.5 ve üzerinde enfeksiyon taşı düşünülür.
Böbrek taşı düşünülen hastalara yapılan kan tahlillerinde üre, kreatinin değeri bakılarak böbrek fonksiyonları kontrol edilmelidir. Taş varlığı olan veya taş düşürme hikayesi olan hastalarda kan kalsiyum, magnezyum, fosfor, elektrolitler, ürik asit, vitamin D ve paratroid hormon düzeyi kontrol edilmelidir.
Örneğin vitamin D düzeyi düşüklüğü taş oluşumuna zemin oluşturmakta fakat eksik olan vitamin yerine konduğunda taş oluşumuna olan katkısı ortadan kalkmaktadır. Aynı şekilde ürik asit düzeyi çok yüksek aşırı protein içerikli gıdalarla beslenenlerde de böbrek taş olasılığı ihtimali artmaktadır. Bu grup hastalara da diyet ile birlikte verilecek ilaç tedavisi taş oluşumu ihtimalini azaltıcı yönde etki yapmaktadır.
Hastalara görüntüleme yöntemi olarak en sık üriner sistem ultrason tercih edilir, eğer taş kanalı düşmüş ise ve ultrason ile bir bulgu elde edilememiş ise o zaman üriner sistem tomografisi çekilir. Hastalara ultrason çekmeden direkt tomografi çekilmemesinin nedeni tomografinin içerdiği radyasyon ve maliyeti sebebiyledir. Bir çok hastada ultrasonik değerlendirme yeterli olmaktadır.
Ultrasonda bir bulgu olmaması ve hastanın ağrılarının devam ettiği şartlarda üriner sistem tomografi çekilir.
Ultrasonik değerlendirmeler özellikle 3 mm altı taşlarda ve üreter denilen idrar kanalındaki taşlarda yeterli bilgi verememektedir. Fakat hastanın radyasyona maruz kalmaması ve maliyetinin daha az olması sebebiyle ilk tercih edilen görüntüleme yöntemidir.
Tekrarlayan taş hastalığı olan hastalarda medikal değerlendirme ve önleyici tedbirler için şunlar yapılmalıdır;
- Taş Analizi yapılmalı
- 24 saatlik idrar tetkikinde(pH, dansite, oksalat, sitrat, ürik asit, kalsiyum, fosfat düzeyleri) bakılmalı
- Kanda üre, kreatinin, ürik asit, kalsiyum, magnezyum, fosfor, vitamin D3, paratroid hormon düzeylerine bakılmalıdır.
Op.Dr.Murat ÇELTİK
İstanbul Cerrahi Hastanesi
0 212 296 94 50
0 536 886 12 96