İstanbul Kültür Üniversitesi bünyesinde kurulan merkez, öğrencilere teorik bilginin yanında uygulama fırsatı sunmasıyla dikkat çekiyor.
Hareket bilimleri ve analizi ile ilgili tüm alanlarda eğitim öğretim, uygulama ve araştırma yapma olanağı sağlamak, hareket bozukluklarını tanımlamak ve bu tanımlara yönelik en etkili tedavi yöntemlerini ve önerilerini geliştirmek, danışmanlık hizmetlerini sağlamak, her düzeyde nitelikli bilim adamı ve sağlık personeli yetiştirmek amacıyla İstanbul Kültür Üniversitesi bünyesinde kurulan Hareket Analizi Araştırma ve Uygulama Merkezi, hareketle ilgili problemlerin nedenini hastalık ilerlemeden tespit etmeyi hedefliyor.
Merkez hakkında bilgi veren İstanbul Kültür Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nazif Ekin Akalan, "Türkiye'de hareket problemleri ile ilgili bütün bölümleri iç içe olan tek merkez. Bu merkez, hareketle ilgili problemlerinizin nedenini bulur. Harekette ağrı yaşanmadan önce bu ağrının nereden kaynaklanacağını anlamaya çalışır. Şu an bu temel düzey uygulamalı eğitimi alan öğrencilerimiz ikincisınıftan üçüncü sınıfa geçiyor. Biz anladık ki teorik dersi ne kadar iyi verirsek verelim sonunda uygulama yapmak şart. O yüzden en temel derslerimizin bile uygulamasını yapıyoruz" dedi.
"DİZ AĞRISI OLUŞMADAN ÖNCE ÖNLEM ALABİLİRİM"
Teorik dersin yanında öğrenciye pratik uygulama eğitimi de verdiklerini hatırlatan Prof. Dr. Nazif Ekin Akalan, "Öğrenci hasta geldiğinde onu tedavi etmede birincil rol oynadığını bildiğinden öğrenme sürecini daha kaliteli geçiriyor. Hasta karşısına gelmeden nasıl hareket edeceğini öğrenmiş oluyor. Amaç temel hareket özelliklerini, problemlerini sorgulayarak insanlarda ileriki yaşlarda görülecek olan problemlerin önüne geçmek. Diz ağrısı oluşmadan önce önlemlerin çoğunu alabilirim. Bazı kasları kuvvetlendirebilir, bazı hareketlerden dizi korurum. İşte bunların hepsini anlamak için kurduğumuz merkezin ismi Hareket Analizi Araştırma ve Uygulama Merkezi? diye konuştu.
"ÇOCUKLAR DAHA AZ HAREKET ETMEYE BAŞLADI, OBEZ OLDULAR"
Pandemiyle birlikte özellikle çocuklarda görülen eklem rahatsızlıkları konusuna dikkat çeken Prof. Dr. Akalan, "Spastik, nörolojik problemleri olan, normal gelişime sahip hareket eksikliği yaşayan ve aktivite seviyesinde azalmaların olduğu kilolu çocuklar var. Tüm bu çocuklarda olan problemlerin tam, objektif, sayılarla uluslararası standartlarda belirleyebiliyoruz. Pandemi dönemi yaşadık ve bu dönemde çocuklar oturdu. Oturan çocukların çoğu aktivite seviyesini yitirdi. Çocuklar daha az hareket etmeye başladı, kilolu veya obez oldular. Aynı zamanda bazı kasları yavaş yavaş gerginleşti ve kısaldı. Harekete uygunlukları azaldı. Bu çocukları tekrar eski aktivitelerine döndürebilmek için yoğun çaba sarf etmemiz gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.
"ANA HEDEFİMİZ TOPLUMUN PROBLEMİNE ÇÖZÜM OLMAK"
Öğrencilerin henüz eğitim alırken hiç ulaşamayacağı insanlarla bir arada hasta görme fırsatı yakaladığını anlatan Prof. Dr. Akalan, "Bu tür bir merkez, çocuklarda problemi tam tanımladığından sonunda karar vermeyi rahatlatacak. Ortopedist, fizyoterapist ve tedavi protokolünde yer alan tüm takım kafasında hasta için daha objektif hedefler oluşturacak. Sporcu sakatlıklarını dahi önceden belirleyip sporcunun ileride oluşabilecek sakatlıklarını belirlemede doktora ve fizyoterapiste de yardım edebiliriz. Türkiye'de bulunmayan Avrupa'da bile çok az bir araya gelen bir grup şu anda hareket analizi için ağrıları daha öncesinde belirlemek için bir araya geldi. Burada o grup bu grup, mühendis tıp doktoru, yok herkes aynı. Ana hedefimiz toplumun problemine çözüm olmak. Uluslararası hedeflere hep birlikte koşmayı amaçlıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.