Türkiye’de dört milyon, dünyada ise 300 milyon kişi, astım krizi tehdidiyle yaşamakta, astıma yakalandığının farkında olmayan binlerce kişi ise antibiyotik tedavisiyle iyileşmeye çalışmaktadır.
Astım solunum yollarının tekrarlayan bir hastalığı olup, öksürük, hırıltı, hışıltı ve nefes darlığı gibi bulgularla ortaya çıkmaktadır. Özellikle büyük şehirlerde hava kirliliğine ve küresel ısınmanın olumsuz etkilerine bağlı olarak görülme sıklığı artan astım nedeniyle dünyada yılda 250 bin kişinin hayatını yitirdiği tahmin edilmektedir.
Her yaşta ortaya çıkabilen bu hastalık çocukluk döneminde ve kadınlarda daha sık görülmektedir. Çocuklarda görülen astımın % 85-90’ı alerjiktir. Astımlı hastanın soluk borusu aşırı duyarlıdır. Alerjen, hava kirliliği, iritanlarla hastalık başlayabilir.
Astımın ortaya çıkmasında hem genetik, hem çevresel faktörler etkilidir. Astımla baş edebilmek için hasta ve yakınlarının birlikte eğitilmesi gereklidir. Astım, alerjik astım ve alerjik olmayan astım olarak ikiye ayrılmaktadır. Evcil hayvanlar, polenler, küfler alerjiye neden olan maddelerdir.
Alerjen bulunmayan türde nezle, gribal enfeksiyonlar, soğuk veya kirli hava, sigara dumanı, parfüm kokusu, gıda katkı maddeleri ve stres etkili olmaktadır. Astımlı hastanın evinde sigara içilmemelidir.
Mesleksel astım kişinin çalıştığı ortamda karşılaştığı etkenlerden ortaya çıkar. Bu durumda koruyucu maske kullanımının yararı olabilmektedir.
Egzersiz astımı efor sırasında ortaya çıkan bir tür deride sıcaklık, kızarma, kaşıntı ve kuru öksürükle birlikte seyreder. Bu tür hastalığı olan kişilerin çok sıcak ve nemli havalarda egzersiz yapması önerilmemektedir.
Gece astımı olan kişiler sabaha karşı öksürük, hırıltı ve nefes darlığı ile uyanır. Evcil hayvanların odaya sokulmaması, oda ısısının soğuk olmaması, yün, yorgan, yastık gibi eşyalarda akarlarla mücadeleye dikkat edilmelidir.
Yiyeceklere bağlı astımda proteinler ile dondurulmuş gıdalar ve fast foodlardaki katkı maddeleri sülfitler olan rol oynamaktadır.
Astımın en önemli ilacı erken ve doğru teşhistir. Bunun için üç haftayı geçen öksürük krizlerinde mutlaka bir göğüs hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirilmek gerekir.
Astımlı da olsanız hastalığı tetikleyen etkenlerden uzak durarak ve tedavinize dikkat ederek daha kaliteli ve sağlıklı bir yaşam sürmenin elinizde olduğunu unutmayın... Sağlıklı bir yaşam dileğiyle.
Uz.Dr.Sinan Arslan
Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Göğüs Hastalıkları Uzmanı