Buna göre, özellikle son günlerde domuz gribi salgını yüzünden kullanımı had safhaya çıkan anti bakteriyel jeller gibi temizlik ürünlerinin kullanımı, bağışıklık sistemlerini zayıflatarak ileride çocukların kalp hastalığına yakalanmalarına sebep olabilir.
Şikago'daki Kuzeybatı Üniversitesi tarafından yapılan araştırmada, 1980'lerin başında 3,327 Filipinli hamile kadının çocuklarının 22 yıl boyunca izlendiği bir çalışmayla ABD'deki benzeri bir araştırma karşılaştırıldı.
Annelerle hijyen ve evcil hayvanlarla temas gibi konulardaki alışkanlıklarla ilgili görüşmeler yapıldı.
Doğumun ardından 2 yıl boyunca iki ayda bir anneler ve çocuklarıyla görüşüldükten sonra çocuklar 4-5 yılda bir takip edildi. Çocuklardaki enfeksiyon hastalıklarıyla diğer hastalıklar, çocukların kilo ve boyları da bu süreçte kayda geçirildi.
Bilim adamları, çocukların küçükken yaşadıkları çevrenin yetişkinlikte C-reaktif proteininin (CRP) üretimini nasıl etkilediğine baktı.
Kanda bu proteinin yüksek seviyede bulunması, kalp hastalığının bir göstergesi olarak düşünülüyor.
Kan testleri Filipinli çocukların CRP seviyelerinin, temizliklerine çok daha fazla özen gösterilen Amerikalı akranlarına göre yüzde 80 dolayında daha düşük, dolayısıyla kalp hastalığı risklerinin de daha az olduğu belirlendi.
Biz Amerikalılar, çocuklarımızı her ne olursa olsun mikroplara karşı korumak gerektiğini düşünürüz" diyen Prof. Thomas McDade, aslında böyle yapmakla çocuklara zarar verildiğini söyledi.
Araştırmayı kaleme alan Prof. McDade, "Daha önce yapılan araştırmaların tersine bizim araştırmamız, hayatın ilk safhalarındaki aşırı temiz, aşırı hijyenik koşulların yetişkinlikte iltihaplanma seviyelerinin daha yüksek olmasına yol açabilir ki, bu da birçok hastalık riskini artırır" dedi.
McDade, insanların sadece son zamanlarda böylesine süper hijyenik ortamlarda yaşadığını hatırlattı.