Anksiyete bozukluğuna dikkat

Çakmak Erdem Hastanesi'nden Uzman Psikolog Melike Urcan, koronavirüs salgını nedeniyle artış göstermeye başlayan anksiyete bozukluğu hakkında açıklamalarda bulundu.

Anksiyete, kişinin korku veren bir duruma karşı gerginlik ve rahatsızlık içeren duygusal bir durumu yaşama hali olarak tanımlanabilir. Psikolojide anksiyete olarak bilinen kaygı, aslında tehlikeli durumlarda vücuda hazır olması gerektiğini haber veren sinyaldir. Doğal ve gerekli olan kaygı hissedilmeye başlandığında nefes alış verişi ve kalp atışı hızlanarak kaslara daha fazla oksijen gitmesi sağlanmaktadır. Böylece vücut, tehlikeli durumlara kendini hazırlamaktadır. Bu sebeple belli bir noktaya kadar kaygı normaldir. Durumun kontrolden çıkıp kişinin hayatını olumsuz etkilemeye başladığında, anksiyete bozukluğu adı verilen hastalığın ortaya çıktığını söyleyen Uzm. Psk. Melike Urcan, sözlerine şöyle devam etti: "Kişi istenmeyen bir olayın gerçekleşme ihtimaline karşın endişe duyar. Anksiyete bozuklukları bir tehdide yönelik savunma tepkisini harekete geçirmeye yarayan sistemin işlevinin bozulması olarak ifade edilebilir. Bazı durumları abartma yönündeki eğilimimiz, bunları hayati bir mesele olarak görmek tehditlerle baş etmeye çalışan mekanizmaları fazlasıyla harekete geçirebilir. Baş dönmesi, terleme, titreme, mide bulantısı vb. fiziksel semptomlar yaşanabilir. Zihinsel bulanıklık, gerçekdışılık hissi, önemli şeyleri hatırlayamama, konsantrasyon ve muhakemede güçlüğü, ilginin çabuk dağılması; kontrolün yitirileceğini, var olan durumla baş edilemeyeceğine, diğerleri tarafından olumsuz değerlendirileceğine, zihinsel bir bozukluk yaşayabileceğine ve ölüme yönelik korkular gibi bilişsel semptomlar eşlik edebilir. Anksiyete semptomlarının çeşitleri sorunun doğasına göre farklılık gösterebilir. Baş edilemeyeceği düşünülerek tehdit edici olduğu düşünülen ortam ve durumlardan kaçınma eğilimi olabilir."

İLAÇ VE PSİKOTERAPİ İLE TEDAVİ EDİLEBİLİR

Anksiyete bozukluklarında ilaç tedavisi ve psikoterapi ile birlikte tedavi süreci izlenebileceğini belirten Urcan: "Psikoterapinin hedefi; kişinin kendi düşünme sürecinin farkında olmasını sağlamak ve düşünce biçimini yeniden yapılandırmakta ona katkı sağlamaktır. Kişinin kendisiyle ilgili farkındalığının gelişmesi düşünme hatalarından uzak durmasına ve bir durum hakkında daha nesnel bir bakış açısı geliştirmesine olanak sağlar." diye ekledi.

İlgili Sağlık Konuları