Uzun süren halsizlik, yorgunluk, cilt solgunluğu gibi belirtiler anemi yani kansızlığa işaret edebiliyor. Çocuklarda büyüme ve gelişme geriliğine sebep olan anemi; bebeğin yetersiz anne sütü alması ve demirden eksik gıdalarla beslenmesinden kaynaklanıyor.
Kansızlık her yaşta görülebilen bir sorundur; ancak özellikle bebeklik ve çocukluk dönemlerinde daha sık rastlanmaktadır. Bu rahatsızlık kandaki hemoglobin miktarının yaşa ve cinsiyete göre normal kabul edilen değerlerin altında olması olarak tanımlanmaktadır.
Bebeklere inek sütünün erken verilmesi kansızlık nedeni
Demir eksikliğine bağlı anemi ülkemizin en önemli sağlık problemlerinden biridir. Demir eksikliği anemisinin Türkiye'de 6-24 ay arası süt çocuklarında görülme sıklığı %12-46 arasındadır. Bebeklere inek sütünün erken verilmesi demir eksikliği anemisi riskini artırabilmektedir. Bunun dışında B12-folik asit eksikliği ve Akdeniz anemisi ülkemiz için önemli anemi nedenleri arasında sayılabilmektedir.
Okul başarısını da etkileyebilir
Çocuklarda aneminin sık görülen belirtileri halsizlik, yorgunluk ve soluk bir tene sahip olunmasıdır. Anemisi olan bebeklerde huzursuzluk, iştahsızlık, ağlarken katılma ve büyüme gelişmede duraklama görülebilir. Okul çağındaki çocukların aileleri, özellikle demir eksikliği anemisi varsa okul başarısında düşme, anlama ve algılama güçlüğü şikayetleri ile de doktora başvurmaktadır.
Anemi başka hastalıkların da habercisi olabilir
Kemik ve eklem ağrıları, lenf bezlerinde büyüme, karaciğer ve dalak büyüklüğü anemi ile birlikte lösemi ve kronik hastalıkların habercisi olabilir. Çarpıntı hissi, baş ağrısı, sık enfeksiyon geçirme, toprak, kağıt, buz gibi maddeleri yeme isteği, tırnaklarda şekil bozukluğu, iştahsızlık, tat alma duyusunda azalma, dilde ve ağız kenarlarında yaralar anemi ile bağlantılı olabilir.
Demirden zengin gıdaları tercih edin, çocuğunuzu çaydan uzak tutun
İlk 6 ayda tercihen anne sütü, anne sütü yoksa demir katkılı formül mamalar alınmalıdır. İnek sütüne 1 yaşından önce geçilmemelidir. 1 yaşından sonra ise günlük süt tüketimi 500 ml civarında tutulmalıdır. Çocuğun diyetine; ayına göre uygun şekilde demirden zengin et, yumurta, karaciğer, yeşil yapraklı sebzeler ve kuru baklagiller eklenmelidir. Çocuklara demir emilimini kolaylaştıran "mandalina, portakal" bol miktarda verilebilirken; demir emilimini azaltan "çay" verilmemelidir.
4-6. aydan itibaren demir takviyesi olmalı
Tüm sağlıklı çocuklara 4-6. aydan itibaren koruyucu dozda 1 mg/kg/gün şeklinde demir takviyesi başlanmasında fayda vardır. Prematüre ve yetersiz demir alan bebeklere bu doz 2-4 mg/kg/gün demir şeklinde yapılabilir ve daha erken dönemde başlanabilir. Beslenme düzeni iyi bile olsa ilk 1 yaşta her bebeğe tam kan sayımı yapılıp kansızlık düzeyi araştırılmalıdır. İki ve 4 yaşta da birer kez kan sayımı yapılmasında fayda vardır. Kansızlık ve demir eksikliği saptanan bebeğe demir depolarını doldurmak için 3-6 ay süre ile demir tedavisi uygulanmalıdır. Tedavi 4-6 mg/kg/gün şeklinde ağız yolu ile verilen şurup veya damla ile yapılır. Demir tedavisi gün içinde 2-3 doza bölünerek ve emilimi arttırmak ve yan etkileri en aza indirmek için öğün aralarında yapılmalıdır. Demir tedavisi sırasında kabızlık ve karın ağrısı en sık rastlanan yan etkilerdir.
B12 eksikliği kansızlığa neden oluyor
Vitamin B12, en fazla hayvansal gıdalarda bulunmaktadır. Yetersiz vitamin B12 alımı en sık vejetaryenlerde görülmektedir. Vejetaryen olmayanlarda da yanlış beslenme veya sosyo-ekonomik nedenlerle yanlış ve yetersiz beslenme sonucunda da bu eksiklik ortaya çıkmaktadır. B12 eksikliği olan annelerden doğan bebeklerde vitamin B12 eksikliğine bağlı kansızlık ve buna bağlı nörolojik problemler görülebilmektedir.
Keçi sütünde folik asit miktarı azdır
Folik asit yiyeceklerde yaygın olarak bulunmasına rağmen pişirme işlemi sırasında çabuk parçalanmaktadır. Yüksek oranda folik asit içeren yiyecekler karaciğer, böbrek, portakal suyu ve ıspanaktır. Ayrıca keçi sütündeki folik asit miktarı çok düşüktür. İnek sütünden ziyade keçi sütü verilen çocuklarda diğer gıdalardan da alım düşük ise eksiklik ortaya çıkabilir. Tedavide diyetin düzenlenmesi ve ağız yoluyla folik asit takviyesi yapılması yeterlidir.