HIV virüsü yani insan bağışıklık yetmezlik virüsünün 1981’de tanımlanmasından bu yana tam 28 yıl geçmiş
Pek çok insanı bu virüsün neden olduğu AIDS hastalığıyla kaybettik. Büyük acılar yaşandı. Oysa artık Dünya Sağlık Örgütü tarafından kronik hastalıklar listesine alınan HIV, bugün mevcut gelişmiş ilaç seçenekleriyle kontrol altında tutulabiliyor.
Doğru zamanda ilaç tedavisine başlayan HIV pozitifler hiçbir zaman AIDS evresine gelmeden sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sürdürebiliyorlar. Geç HIV tanısı alan ve AIDS evresinde olan kişiler dahi ilaç tedavisiyle sağlıklarına kavuşabiliyorlar.
Önyargılar AIDS’ten daha bulaşıcı Pozitif Yaşam Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Arzu R. Kaykı, bugün dünyada yaklaşık 33 milyon kişinin HIV’le yaşadığını ve bu durumun hepimizin ortak sorunu olduğunu söylüyor.
İdeal durumda HIV pozitif kişilerin düzenli tedaviyle hayatlarına devam edebileceklerinin, çalışabileceklerinin, evlenebileceklerinin, belirli önlem ve kontrollerle sağlıklı çocuklar dünyaya getirebileceklerinin altını çiziyor.
Ancak bütün bunların önündeki en büyük engel, toplumsal önyargılar… Kaykı, “Toplumda HIV/AIDS’e ilişkin ne yazık ki hâlâ çok fazla yanlış bilgi ve olumsuz görüş var. Bu yanlış bilgiler önyargılara, önyargılar da kimi zaman şiddete kadar varan ayrımcılıklara yol açıyor” diyor ve özellikle medya aracılığıyla yanlış bilgilendirmelerin önyargıları ve korkuları da tetiklediğini söylüyor.
İşte tam da bu noktada çok önemli bir konuya dikkat çekiyor: Yaşanan bu korkularla HIV ile yaşayanların çalışma, evlenme, eğitim, sağlık, tedavi, mahremiyet haklarının ihlali… Kaykı’ya göre, geçmişe kıyasla özellikle sağlık alanındaki ayrımcılıklar ve hayati riskler taşıyan durumlar (ameliyat etmeme, acile, doğuma almama vs…) azaldı.
Ancak yine de HIV ile yaşayanların en fazla ihlâle uğradıkları alan sağlık kuruluşları... Her ne kadar hayati ihlaller azalıyorsa da HIV pozitif kişilere gerekli tıbbî özen gösterilmiyor, yanlış ve eksik bilgilendirme yapılıyor.
Kaykı, yürüttükleri pek çok projeyle tıp, diş hekimliği öğrencilerine ve hemşirelere yapılan bilgilendirici seminerler vererek olumlu davranış değişikliklerinin yaygınlaşması için çaba gösterdiklerini söylüyor ve bu çabaya “1 Aralık Dünya AIDS Günü” vesilesiyle herkesin ortak olmasını bekliyor.