Antalya'da aşırı kiloları nedeniyle evden çıkamaz hale gelen 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Kübra Gizem Ünalan, geçirdiği tüp mide ameliyatının ardından 18 ayda 80,5 kilo verdi.
Akdeniz Üniversitesi Pazarlama ve Perakende Reklamcılık Bölümü öğrencisi Ünalan, yıllarca aşırı şişmanlık sonucu bir yandan şeker hastalığıyla uğraşırken bir yandan da arkadaşlarının alay etmesi nedeniyle sosyal yaşamdan uzaklaşarak evine kapandı.
Lise mezuniyet törenine de katılmayan 150 kilo ağırlığındaki Ünalan, tüp mide ameliyatı olmaya karar verdi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü uzman doktoru Burhan Mayir tarafından ameliyat edilen Ünalan, 18 ayda 69,5 kiloya düştü.
- "Annem ve babam benden utanır diye düşünürdüm"
Ünalan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bebekliğinden itibaren annesinin kendisine zorla yemek yedirdiğini söyledi. 10 yaşından sonra ise sürekli yemek yiyen bir çocuk haline geldiğini anlatan Ünalan, bunun sonucunda kısa sürede şişmanladığını belirtti.
Çok kötü bir çocukluk geçirdiğini ifade eden Ünalan, şöyle konuştu:
"Arkadaşlarım çok dalga geçti. Onlar benimle dalga geçeceği zaman, önce ben kendimle dalga geçerdim. Onların ağzına lafları tıkayayım diye. Sonradan da hiç dalga geçemezlerdi. Ama çok maruz kaldım. Ergelik döneminde de arkadaşlarımın içine çıkamazdım. Annem ile babam gezmeye giderlerdi. Benim gidesim gelmezdi. 'Annem ve babam benden utanır' diye düşünürdüm. Hiçbir yere gitmezdim. Eşofmandan başka giyecek hiçbir şeyim yoktu."
"Lise mezuniyetine gidemeyince ameliyat kararı aldım"
Ünalan, lise mezuniyet törenine yine aşırı şişmanlığı nedeniyle katılmadığını, bunun üzerine ameliyat olmaya karar verdiğini dile getirdi.
Başvurusundan üç hafta sonrasında ameliyat için gün verildiğini söyleyen Ünalan, "Hastaneye ilk gittiğimde kendime 'zayıflayacağım' diyerek telkinde bulundum. Yürüyemiyordum. İki adım atsam duruyordum, oturuyordum. Çok su içiyordum. Yüzmeyi severdim ama iki kulaç atınca hemen yorulurdum." dedi.
Ünalan, ameliyatın akşamında yürümeye, iki gün sonra da saat başı bir yudum su içmeye başladığını, sonrasının ise "çorap söküğü" gibi geldiğini anlattı.
Ameliyatın birinci ayında 40 kilo verdiğini ifade eden Ünalan, "Beslenme sürecinde sürekli annem yanımdaydı. Hemşirem gibiydi. Yemeğimi yediriyordu. Hastaneden çıktından sonraki ilk iki hafta sıvıyla, sonra da püreyle besledim. Sürekli patates püresi yedim. Ondan sonra da katı yiyeceklere geçtik. Katı yemek de zaten bir tabağın yarısı. Hatta yarısı bile değil. Ancak yiyebiliyordum." diye konuştu.
"Öz güvenim yerine geldi"
Ünalan, şu anda 69,5 kilo olduğunu, artık yürüyebildiğini, koşabildiğini, eğilip kalkabildiğini belirtti.
Çevresindekilerin bakışlarının da değiştiğini vurgulayan Ünalan, "Kiloluyken sokağa çıktığımda herkes bana bakıyor gibi hissederdim. Ama şimdi kim baksa umurumda olmaz. Çünkü zayıfladım ve öz güvenim yerine geldi. Kimseye boyun eğmemeye başladım." dedi.
Ünalan, kilo verdikten sonra şeker hastalığının da kalmadığını bildirdi.
"O mutlu, biz de mutluyuz"
Anne Hacer Ünalan ise kızını büyütürken, insanların bakış açısı nedeniyle birçok sorun yaşadıklarına dikkati çekti.
Kızının, şişmanlığı nedeniyle neredeyse hiç fotoğraf çekilmediğini dile getiren Ünalan, "Çok acı çekti. Gerçekten toplumdan dışlandı. Lise mezuniyetine de gidemeyince ameliyat olmaya karar verdi. Ondan sonra da düzene girdi. O mutlu, biz de mutluyuz. Sağlığı yerine geldi. Şekeri, bazen tansiyonu çıkıyordu. Şu anda Allah'a şükür iyiyiz." ifadelerini kullandı.
Ünalan, ameliyattan önce hiç dışarı çıkmayan, gününü televizyon, bilgisayar başında kola ve çekirdekle geçiren kızının artık öz güveninin yerine geldiğini, arkadaşlarıyla kaynaşmaya başladığını kaydetti.