Kalçamdaki Tutulma Şiddetli Bir Ağrıya Sebep Oluyor, Nasıl Bir Tedavi Görmeliyim?

Benim omurlarımdan L4 ve L5 de rotoskolyoz artı olarak sağ kalçamda tutulma yani sakroleik var. Açıkçası sağ kalçadaki tutulmaya neden olan enfeksiyonun sebebi birçok test yapılmasına rağmen bulunamadı. Benim ne gibi bir tedavi olmam gerekiyor çünkü çok şiddetli ağrılarım oluyor ve ağrı sırasında ateşimde yükseliyor. Şimdiden teşekkür ederim.

Dr. Hastane.Com.Tr Doktoru Hastane.com.tr

Sizin bahsettiğiniz durum; Reaktif arterit sistemik bir hastalıktır ve şiddeti değişmektedir. Kırgınlık, bitkinlik ve ateş sıklıkla görülmektedir.

Eklem ve Kas - İskelet Sistemi Bulguları
 
En belirgin özellikleri eklem bulgularıdır. Bu bulgular hafif artraljiden (eklem ağrısı) şiddetli ve sakat bırakan poliartrite (çoklu eklemde ağrı)kadar ilerleyebilir. Tipik olarak simetrik bir monoartrit (tekil) veya oligoartrit (1-2 eklemi tutan) vardır. Sık olarak dizler, ayak bileği ve kalça gibi ağırlık taşıyan eklemler  tutulmakla birlikte omuz, dirsek, el bileği, el parmakları ve hatta ayak parmakları gibi  diğer eklemlerin de tutulduğu görülmektedir. İnflamasyonun(iltihabın) derecesi günden güne ve eklemden diğer ekleme değişiklik göstermektedir. Tutulan eklemler kırmızı ve sıcaktır  bazı olgularda eritema nodozum görülebilir. Daktilit (parmak eklemi ağrısı) görülmesi nadir değildir ve kimi zaman sabah tutukluğu bulunur ve bu nedenle romatoid artrite benzerlik göstermektedir. Özellikle sonraki evrelerde hasta sakroiliak ağrıdan yakınmaya başlar.
 
Bulgular oldukça değişken ve gut, Romatoid arterit ve septik artrite benzerlik gösterdiğinden fizik inceleme ile tanıya varmak olanaksızdır.
 
Reaktif arterit eklemlerle sınırlı kalmamakta ve entezopati ve/veya tenosinovit bulunmaktadır. Plantar fasit veya aşil tendiniti ya da ayak bileği bölgesindeki bursitler çoğunlukla yürümede güçlük yaratır. Tendonların kemiğe yapıştığı yerlerde basmakla ağrı vardır. Entezopati olarak adlandırılan bu durum hareketlere engel olabilmektedir. Şiddetli olgularda belirgin kas atrofisi görülür. Hastalar nadiren yatağa bağımlı duruma gelir. Hastalığın prognozunun başlangıç şiddeti ile ilgisi yoktur.
 
Reaktif artritte hafif artraljiden oldukça şiddetli artritte kadar değişebilen klinik görünüm olabilir ve tedavi bu göz önünde bulundurarak planlanmalıdır.
 
Tedavinin temelini SOAI(non steroid ağrı kesiciler)ilaçlar oluşturur. Bu ilaçlar belirli bir süre düzenli olarak kullanılmalıdır ve bu hastaya anlatılmalıdır. Aksi durumda hasta bunun basit ağrı kesici olarak algılayabilir ve düzenli kullanmaz. Hastalarının bu ilaçlara yanıtı değişken olduğundan seçilmiş bir ilaç bu grupta yoktur.
 
Kortikosteroidler reaktif arterit tedavisinde oldukça değerlidir. Çoğu olguda eklem içi uygulama hızlı iyileşme sağlar. Ancak uygulama öncesi septik artritin dışlanması kesin olarak yapılmalıdır. Sistemik kortikosteroid tedavisinin de etkili olduğu kanıtlanmıştır. Ancak sistemik kortikosteroidler SOAI ilaçlara yetersiz yanıt ya da birden çok eklemin tutulduğu olgularda yeğlenmelidir. Tedavi 30-50 mg prednisolona eşdeğer yüksek dozlarda başlanılmalı ve hastanın iyileşmesine göre giderek azaltılmalıdır. Oral kortikosteroidler yavaş olarak azaltılırken SOAI ilaçların kullanılmasına başlanılmalıdır.
 
Kortikosteroidler 2-4 aydan uzun kullanılmamalıdır.(ancak yalnızca doktor kontrolünde verilmelidir)
 
Eğer bir mikroorganizma izole edilebilmişse antibiyotik tedavisi başlatılmalıdır. Ancak bu hastalığın gidişinden çok enfeksiyonun yayılmasını önlemek içindir.
 
Yapılan çalışmaların çoğunda hastanın eklem yakınmaları ile doktora başvurduğunda patojenik proses geri döndürülemez bir evreye gelmiştir. Yeni kinolonlar sık kullanılan trimetoprim-sulfometaksozol ve tetrasiklinlere iyi bir alternatif oluşturmaktadır. Streptokokal boğaz enfeksiyonları antibiyotik seçilir.
 
Eklemlere uygulana soğuk paket gibi fizik tedavi yöntemleri ağrı ve şişliği azaltmada yararlıdır. Hastanın eklemlerinin dinlendirilmesi ve geceleri uygulanan splint de yararlıdır. Ancak immobilizasyon tam hareketsizlik şeklinde olmamalıdır. Ağır olgularda kas erimesi ciddi bir sorundur ve sistemik rehabilitasyon gerektirebilir.
 
Kronik Semptom Veren Olgular
 
Reaktif artritin kronik semptom veren olguları akut hastalıkta olduğu gibi tedavi edilmelidir. Ancak hastalar zaman içerisinde SOAI ilaçlara daha az yanıt verir hale gelmektedirler. Yine alternatifler içerisinde en iyi ilaçlar bunlardır. Fizik tedavi bazı hastalarda yararlı sonuçlar vermesine karşın uzun dönemde etkileri sınırlıdır. Kronik olgularda etkinliği sınırlı olduğundan kortikosteroidler önerilmemektedir.
 
Reaktif artrtili olgularda az ya da çok kalın barsak inflamasyonu gözlenmesi sulfalazine ilgiyi artırmış ve bazı olgularda iyi sonuçlar elde edilmiştir. İlaç düşük dozlarda başlanılmalı ve 2 hatta hasta tolere edebiliyorsa 3 g/gün’e çıkarılmalıdır.
 
Prognoz
 
Reaktif artrtin prognozu genel olarak oldukça iyidir. Ancak nüksler sıktır. Nüksler yeni infeksiyonlar yanında spesifik olmayan stres kırıkları ile de olmaktadır. Hastalığın süresi değişiklik göstermektedir. Finlandiya’da yapılan çalışmalarda hastalığın süresi ortalama olarak 3-5 ay arasındadır. Olguların yaklaşık olarak % 15’i süregen hal alır ve kronik spondiloartropatiye ilerler.
 
Reaktif arterit hastalarında akut olaydan birkaç yıl sonra hafif eklem ağrısı ve entezopati sıklıkla görülür. Hastaların 1/3’ünde ani ortaya çıkan bel ağrısı atakları gelişebilir. Yersinya infeksiyonu sonrası 10-20 yıl içerisinde yineleyen akut reaktif arterit ataklarına çok nadir rastlanmasına karşın Salmonella ve Şigella’da bu daha sıktır.
 
Bel ağrısı ve artralji sıktır. Günümüzde reaktif artiritin sakroileit ya da ankilozan spondilit gelişimine katkısı olup tam olarak anlaşılamamıştır.
 
Ürogenital ve göz infeksiyonlarının tekrarlamaya eğilimi vardır. Hastaların birçoğunda hastalıktan aylar hatta yıllar sonra bile olan abdominal rahatsızlıklar ve diare görülebilmektedir.
 
Prognoz; hastalığın süresi birkaç günden haftaya kadar sürmektedir. Yatağa bağlı olan hastaların bile daha sonra tam olarak iyileştiği görülmektedir. Tendinit ve entezopatiler tendon yapışma yerlerinde kemik proliferasyonu sağlarlar. Eklem bulgular özellikle sonbahar ve kış mevsimlerinde artma gösterir. Yeni gelişen bir olguda ilk atak geçtikten sonra yıllarca sessiz kalan bir dönem bulunabilmektedir.
 
Reaktif arterit hastalarının uzun dönem izlemlerinde %20-70 hastada eklem yakınmalarının zaman zaman artabildiği gösterilmişti.

İlgili Soru Kategorileri

Sağlık Soruları Kategorileri