Bedenimizin çocukluktan başlayarak büyüyüp gelişmesi yeterli ve dengeli beslenme ile sağlanır. Besinsiz kalmak, yanlış alışkanlıklar, bilgisizlik ve dinsel inanışlar nedeni ile yeterli miktarda kaloriyi temin edecek protein, karbonhidrat, yağ ve vitaminleri alamayan kimselerde beslenme bozuklukları gelişebilir.
Yaş, cins ve boya göre hesaplanmış ideal kilosundan % 50-60 kadar düşük olan kimselerde zayıflıktan veya kaşeksiden söz edilir. Bu kimselerde protein azlığına yani hipoproteinemiye bağlı olarak ödem denilen şişlikler de meydana gelmişse Kwashiorkor sendromu yani çok kötü bir beslenme bozukluğu söz konusudur. Bunlarda ayrıca vitamin eksikliğine bağlı deri hastalıkları, pigmantasyon bozuklukları, ağız yaraları, kusma, ishal, kaslarda erime gibi belirtileri de görülür. Bazı genç kadınlarda ruhsal etkilerle baş gösteren anoreksi nervosa denilen aşırı iştahsızlık hali, beslenme bozukluğu sonucu hastayı kaşeksiye götürebilir. Hastalar iştahsızlık nedeniyle bütün besinleri reddettikleri gibi kusma ve ishalle de kilo kaybederler. Bu gibi kadınlarda hormonal bozukluk sonucu ovulasyon ve âdet görülmez.
Kronik alkolizm de beslenme bozukluğu, karaciğerde yağlanma ve kaşeksi meydana getirebilir. Kontrol altına alınmamış şeker hastaları ve daha ender görülen metabolizma hastalıklarında da zayıflama vardır.
Hipertiroid yani tiroid bezinin fazla çalıştığı kimselerde de bol yemek yenmesine rağmen metabolizmanın çok fazla olması nedeniyle zayıflama görülür. Bazı ilaçlar (Dijital ve amfetamin cinsi İlaçlar) iştah keserek zayıflamaya yol açar.
Vitaminlerin eksik alınmasına bağlı avitaminozlarda yani karans hastalıklarında da zayıflama olur. Tedavi nedene göre yapılır. Anabolizan ve iştah ilaçları yardımıyla özellikle esansryel aminoasitleri içeren proteinler, süt, yumurta, peynir, et verilmelidir. Bazı hastalara burundan mideye sokulan bir tüple (nazogastrik tüp), sulu gıdalar vererek beslemek berekir