Acıbadem Kadıköy Hastanesi Büyüme ve İştah Bozuklukları Merkezi’nden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Benal Büyükgebiz, annelerin, çocuklarının beslenmesiyle ilgili en çok sorduğu 4 soruyu yanıtlıyor.
Bir Ölçek Balık Yağı, İki Kaşık Balın Kalorisine Eşit Balık yağının önemi içerdiği omega-3 yağ asitleridir. Bunlar “docosahexaenoic asit” (DHA) ve “eicosapentaeonic asit”tir (EPA). Balık yağı iki şekilde elde edilir: Balık ve balık karaciğeri Özellikle karaciğerden elde edilen balık yağı bir miktar E, A ve D vitamini içerebilir. Her ikisinin de kokusu nedeniyle alımı zordur. Bu nedenle sentetik DHA ve deniz bitkilerinden elde edilen DHA kullanımı söz konusu olmaktadır. Balık yağı bir miktar enerji içerir. Ancak bu çocuğa kilo aldıracak düzeyde değildir. Örneğin bir ölçeği iki tatlı kaşığı bal kadar enerji içerir. Bazı çalışmalarda balık yağının çocuklardaki anksiyete ve depresyonu da hafiflettiği iddia edilmektedir. Bu durum çocuğun iştahsızlık olarak algılanan ve yaşanan “yemek yeme konusundaki tepkisi”ni de olumlu etkileyebilir. Bir süre çocuk daha iyi yiyebilir. Ancak bu değişim, balık yağının iştahı açtığını ispatlamaz. Ayrıca bu etki her çocukta da fark edilir düzeyde gelişmez. İspatlanmış ve her çocuk için söz konusu olabilecek bir güvenilirliği yoktur. Bütün bu nedenlerle “balık yağı çocukları şişmanlatır” diye genelleme yapılması imkansızdır. Çocuk sağlığı ve beslenmesiyle ilgili uluslararası komisyonlar ve kurumların önerdikleri rutin ve kanıta dayalı olarak ispatlanmış önerileri arasında “rutin balık yağı” takviyesi yer almamaktadır. Önerilen ve daha sağlıklı olan besin öğesi ihtiyaçlarının doğal beslenme ile karşılanmasıdır. Bu nedenle Omega-3 yağ asitleri, ihtiyaçlarının da başta balık olmak üzere doğal besinlerle karşılanması yeterlidir. Yeşil yapraklı bitkiler, deniz yosunları, deniz börülcesi, ceviz, keten tohumu, kabak çekirdeği, soya fasulyesi, kuru fasulyede de Omega-3 yağ asitleri bulunur. İştah Açıcı Şurubu Doktor Vermeli İştahsızlık çok göreceli bir değerlendirmedir. Çoğunlukla anneler istedikleri kadar veya uygun gördükleri besinlerden yemeyen çocuklarını iştahsız olarak değerlendirirler. Bebeğin boy ve kilosu normal sınırlarda sürekli ve düzenli olarak artıyorsa, bu ilaçların kullanılmasına gerek yoktur. Ancak bebek veye çocukta iştahsızlık olarak belirlenen sorun, “yemek yemeği reddetmek” ise ve çocuk yemek yemeğe tepki geliştirmiş ise, kısa bir süre söz konusu direnci kırmada yardımcı olması amacıyla kullanılması söz konusu olabilir. Buna hekim karar vermelidir. Zaten tüm tıp literatüründe iştahı artırdığı bilinen ilaçlar çok az sayıdadır. Genellikle alerji ilaçları iştahı da artırırlar. Ancak rutin ve yaygın bir uygulama olarak her çocukta kullanılmaları söz konusu değildir. Ayrıca beslenme sorununun düzelmesinde tek başına yeterli de olmazlar. Bu süre içinde “anne-çocuk-beslenme-yemek yeme ilişkisi” de düzenlenmelidir. Anne-babanın da ilacın etkisini, uygun davranış modelleri ile desteklemesi gerekir.