Tansiyon yüksekliği yetişkinler kadar çocukları da ilgilendiriyor. Yenidoğan bebekler de dahil olmak üzere her yaştan çocuğu etkileyen yüksek tansiyon, körlük, böbrek yetmezliği ve kalp yetmezliğine yol açabiliyor. Genellikle belirti vermeyen yüksek tansiyon; baş ağrısı, baş dönmesi, burun kanaması ve görmede bulanıklık ile kendini gösterebiliyor.
Çocuklarda bu belirtilere dikkat!
Tansiyon yüksekliği genellikle çocuğun rutin muayenesi sırasında yani çocukta bir yakınmaya yol açmamışken belirlenmektedir. Ancak bazen de özellikle ani kan basıncı yükselmelerinde baş ağrısı, bulantı, kusma, kulak çınlaması, çarpıntı, aşırı terleme, yorgunluk hissi gibi belirtiler görülebilmektedir. Yüksek tansiyon doğumsal kalp anomalisine bağlı ise çocuk doktoru muayenesinde kalpte üfürüm duyulabilmektedir.
Çocukların için özel üretilmiş tansiyon ölçüm cihazı kullanılmalıdır
Çocuklarda kan basıncının ölçülmesi rutin kalp değerlendirmelerinin bir parçasıdır. Hangi yaşta olursa olsun, erişkinlerdeki gibi 120/80mm Hg ölçüm değerlerinin üstüne çıkılması durumunda çocuklarda da tansiyon yüksekliğinden bahsedilebilir. Ancak, ölçüm için kullanılan cihazlardaki kollukların, çocuğun yaşına ve ağırlığına uygun olması önemlidir. Çünkü büyük kolluklar, tansiyonu olduğundan daha düşük; küçük kolluklar ise tansiyonu daha yüksek gösterebilmektedir. Ölçüm değerleri elde edildikten sonra da yaş ve cinsiyete göre belirlenmiş normatif çeteleler ile karşılaştırma yapılarak normal ya da yüksek olduğu, eğer yüksekse bunun derecesi değerlendirilmektedir.
Sağlıklı tansiyon ölçümü çocuk huzurlu ve sakinken yapılabilir
Çocuklarda hastane ve doktor korkusu yüzünden nabzının yükselmesi nedeniyle geçici tansiyon yükseklikleri görülebilmektedir. Bu durumda, çocuk sakinleşip güven duygusuna yeniden kavuştuktan sonra ölçümün yenilenmesi sorunu çözümleyecektir. Çocuklarda sağlıklı tansiyon ölçümü yapabilmenin diğer bir yolu da, çocuğun koluna özel bir tansiyon ölçme cihazı takılı olarak eve gönderilip, evde 24 saatlik kayıt yapılması; sakinken ya da uyurken de tansiyon ölçümlerinin kaydedilmesidir. Bu yönteme "Tansiyon Holter" adı verilmektedir.
Astım ve grip ilaçlarının bazılarının ve kortizonun kullanılması sırasında geçici tansiyon yükselmesi ve kalp hızlanması şeklinde yan etkiler görülebilir. Ancak, çocuğun o dönemdeki hastalığı nedeniyle kullanılması gereken bu ilaçların kullanım süresi bitince kan basıncı da kendiliğinden normale dönmektedir.
Yüksek tansiyon kalıcı ve organik nedenlere bağlı olabilir
Yüksek tansiyona yol açan organik sebepler arasında doğumsal kalp hastalıkları (kalpten çıkan ana atardamarın üzerinde darlık olması gibi), böbrek hastalıkları, hormonal hastalıklar ve ergenlerde sigara içilmesi sayılabilmektedir. Kalp hastalığının ayıklanması için bir çocuk kardiyoloğunun muayenesi, EKG ve kalbin iç yapısını değerlendirebileceği ekokardiyografi yapması yeterlidir. Aynı şekilde ayrıntılı batın ultrasonografisi, çeşitli kan ve idrar tahlilleri yolu ile böbreklerin ve hormonal fonksiyonların değerlendirmesi yapılmaktadır.
Obezite yüksek tansiyonu tetikler
Çocuklarda tansiyon yüksekliği durumlarının çoğunda organik bir sebep belirlenememektedir. Fakat çocukluk döneminde giderek artan fazla kiloların, yüksek tansiyona yol açtığı bilinmektedir. Günümüzde, dengesiz beslenen çocuklarda hem yüksek tansiyon sorunu hem de edinsel kalp hastalığı (şeker metabolizması bozuklukları, kan lipidleri yükselmesi ile beraber) sinsi bir şekilde artmakta ve 5-6 yaşlarındaki çocuklarda bile bu tür sorunlara rastlanabilmektedir. Özellikle, aile hikayesinde kan değerlerinin yüksekliği, geçirilmiş koroner arter hastalığı, obezite, sigara içimi, şeker hastalığı gibi risk faktörleri de varsa, çocuğun sağlığı daha da kötü etkilenebilir. Bunların arasında ilk kendini belli eden tansiyon yükselmesi olabilir.
Aileler obeziteye karşı bilinçli olmalı
Çocuktaki şişmanlık durumu, tansiyon yüksekliği ile beraber, çocuğun hayatı boyunca uğraşmak zorunda kalacağı şimdiden belli olan çok çeşitli sağlık sorunlarını yavaş yavaş oluşturmak demektir. Çocuğun aileden gelen genetik yatkınlığı olsa bile, çevresel faktörler kontrol edilerek birçok sorunun önlenebilmesi mümkündür. Büyük porsiyonlardan kaçınılmalı, çocuklar fazla hamurlu ve şekerli besinlerden uzak tutulmalıdır. Çocuğun enerji alımı ile fiziksel aktiviteleri dengelenmelidir. Şişman çocukların ailesinde genellikle birden fazla bireyin de fazla kilolu olduğu akılda tutulursa, ailenin tümünün beslenme alışkanlıklarını gözden geçirmesi, evde yeni bir yemek düzeni ve diyet oluşturulması önemlidir. Bu konuda bir diyetisyen desteği almak faydalı olacaktır. Bilinmelidir ki, çocuğun sadece fazla kilolarından kurtulması ve sağlıklı bir fiziksel aktiviteye kavuşması bile tansiyon yüksekliğinin gerilemesini sağlayacaktır.