Kanserin, ölümcül olmasının yanı sıra özellikle gecikmiş olgularda rastlanan organ kayıpları ve sakatlıklar nedeniyle içinde bulunduğumuz yüzyılın önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu ifade eden İstanbul Gelişim Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Gülgün Çiğdem, 'Is Poverty Another Cause of Cancer? An Empirical Analysis' adında bir çalışma yaptı.
Çiğdem, Amerika Nüfus Sayım Bürosu ve Amerika Ulusal Kanser Enstitüsü'nden alınan 1980-2015 verilerinden hareketle gerçekleştirdiği çalışmasında kanserin bilinen risk faktörlerine bir yenisini ekleyerek, yoksulluğun kanser nedenlerinden biri olduğunu ampirik olarak saptadı. Yoksulluğun, kanser nedeni olarak ifade edildiği çalışma İtalya'da World Cancer Research Journal'da yayımlandı.
"KANSER, KÜRESEL ÇAPTA EKONOMİK BİR YÜK"
Kanserin insani boyutunun yanında küresel çapta da ciddi bir ekonomik yük olduğuna dikkat çeken Dr. Öğretim Üyesi Gülgün Çiğdem, "Küresel olarak yaşanılmaya başlayan iktisadi krizler, beraberinde gelen işsizlik, iş gücü ve gelir kaybı, yoksulluk ile devam eden süreç, endişe, stres, bağışıklık sisteminin zayıflaması, telomer kısalmasına neden olmaktadır ve neticede kanser ile sonuçlanan bir döngüyü başlatabilmektedir" diye konuştu.
Ampirik analizlerinde uzun vadede ekonomik krizlerin bir sonucu olarak da karşımıza çıkan yoksulluk ile kanser arasındaki ilişkiyi tespit eden Çiğdem, kısa vadede ise yoksulluk ile kanser arasında çift yönlü bir nedensellik saptadığını ifade etti.
Araştırma sonucuna göre, yoksulluk, kanserin bir nedenidir ve kanser de yoksulluğun bir nedenidir; sosyoekonomik merdivenlerden aşağı inmek, tedavi alınamaması ve uzun vadeli tedavi maliyetleri, iş kaybı ve gelir kaybına bağlı olarak yoksulluk getiriyor, bu nedenle yoksulluk nedeni olabiliyor.
Çiğdem, "Kanserin insani ve küresel mali külfetine katlanmaktansa, ekonomik krizler ve kriz sonuçlarından biri olan yoksullukla mücadele çok daha 'ucuza' mal olacaktır" ifadelerini kullandı.