Bu hastalıkta psikolojik ve sosyal faktörler, kişinin beden imajından rahatsız olmasına yol açar ve bu da zihinsel ve fiziksel hasarlarla sonuçlanır.
Genelde kadınlarla bağdaştırılmasına rağmen anoreksiya, erkeklerde de görülebilir. Son zamanlarda yapılan bir Harvard araştırması anoreksik ve bulimik hastaların %25’ini erkeklerin oluşturduğunu bildirdi.
Geçen sene şovda konuğumuz olan Bryan bu yıkıcı hastalıkla mücadele ediyor. Şimdi 40 yaşında olan Bryan, anoreksiyayla liseden beri mücadele ediyor. Şuanda yaklaşık 35 kilo ağırlığında ve vücuttaki yağ oranı %4’ün altında. Bryan’ın yaşı için normal oran ise %11 ile %21.9 civarında.
Vücuda yeterli derecede yağ alınmaz ise beynin düzgün çalışabilmesi için gerekli olan birçok temel hormon da vücut tarafından sağlanamaz. Beyin hücreleri, kan şekeriniz düştüğünde ölmeye başlar. Kurban da elektrolit eksikliğinden depresyon, enfeksiyon ve ciddi kalp rahatsızlıkları riskine girer. Yetersiz beslenme ciddi boyutlara ulaşırsa vücuttaki her bir organ sistemi onarılamaz hasarlar alabilir.
Anoreksiya tedavisi biraz karışıktır. Genelde hasta için yeme bozukluğunu temel sorun olarak tanımlamak çok zordur. Alışkanlıklarını altta yatan diğer sorunlara çözüm olarak gösterirler ve asıl bozukluğu anlayamazlar. Uzun vadeli bir iyileşme sağlamak için beslenmeyi düzeltmek ve duygusal terapi gereklidir. Eşiniz veya bir tanıdığınız zayıflık ve az yemek yemeyle, obsesyon ve kompulsiyonla mücadele ediyorsa, yeme bozukluğu riski altında olabilirler.
Yıllardan beri ailesi, Bryan’ın yüzleştiği zorlukları anlamaya çalışıyor. Tedaviye başlandıktan sonra ailesi de Bryan’ın yaşam kalitesinin önemli derecede artmasına iyimser ve umutla yaklaştı. Bu zarar verici ve yıpratıcı hastalığın karşısında Bryan için en büyük umut belki de vücutla beyin arasında sağlıklı bir ilişki oluşturarak etrafındaki dünyanın farkına varması olacaktır.
Dr. Mehmet Öz