İlkbahar ve yaz aylarında çocuk yaralanmalarında artış yaşandığına dikkati çeken Konya Akademi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ali Rıza ÇİÇEKLİ "Yaralanmalar rastgele, şansızlık ya da kader sonucu karşılaşılan, kontrol edilmeyen olgular değildir; tahmin edilebilir ve önlenebilir. Çocukları olası kazalardan korumak amacıyla güvenliği sağlamak hem çocuğun daha özgür ve rahat büyüyebilmesine imkân sağlar; hem de kazaları büyük oranda azaltır." dedi.
Çocukluk çağında yaşanan kaza ve yaralanmaların, engelli yaşam nedenlerinin başında yer aldığını hatırlatan Akademi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ali Rıza ÇİÇEKLİ, "Çocuklar, bilişsel ve davranışsal gelişmeleri henüz tamamlanmadığından daha çok kazaya uğrarlar. Süt çocukları sözlü iletişim kuramazlar, bakımlarını sağlayan bireylere bağımlıdırlar. Bu yaşta düşme, tıkanma, suda boğulma, çocuk istismarı ve yanık riskleri fazladır. Küçük çocuklar meraklı, araştırıcı ve tehlikelerden habersizdirler. Hareketlilik, bağımsızlık duyguları artmıştır. İlköğretim çağındaki çocuklarda ise hareket becerileri ve bağımsızlık artmıştır ancak tehlikeyi tanımak için deneyim ve karar verme becerisi gelişmemiştir." diyerek şöyle devam etti:
"Çocuklar en çok 2-5 yaş arasında yaralanırlar. İlkbahar ve yaz aylarında yaralanmalarda artış gözlenir. Okul öncesi dönemde kaza risklerinin başlıca belirleyicisi çocuğun bakımından sorumlu bireylerin özellikle annelerin kazalardan korunma bilincidir. Bu yaş gurubunda ev kazaları ilk sırada yer almaktadır. Çocuklar dokuz-on yaşlarına kadar kendiliğinden davranışları yeterli gelişmediğinden tehlikeli durumları farketmekte zorlanabilirler. Sokak ve caddelerde sıkça oynar; trafik kurallarını unutup dikkatlerini çeken nesneye yönelebilir, yola aniden fırlayabilirler. Görme alanları yetişkinlere göre daha dar olup, aynı anda birden fazla nesneye yoğunlaşamazlar. Yaralanmalar bilinen ve ayırt edilebilen risk etkenleri ile tahmin edilebilir ve önlenebilir.
Anne ve babaların birincil yaklaşımı, yaralanma riskini azaltmak, ortadan kaldırmak amacını taşımalıdır. Çocukların açamayacağı ilaç kapaklarının kullanımı, hız sınırlarının belirlenmesi, yüzme havuzlarında güvenliğin sağlanması bunlara örnektir. İkincil girişimlerin amacı ise etken ile karşılaşıldığında yaralanmayı azaltmak, ortadan kaldırmak olmalıdır. Bisiklet kaskları ve güvenlik kemerlerinin kullanımı, örnekleri oluşturur. Yaralanmaların ağırlığını azaltmak için yapılan girişimler, üçüncül stratejilerdir. Acil tıbbi tedavi bu grupta yer alır." dedi.
Uz.Dr. ÇİÇEKLİ, çocuk güvenliğinin sağlanması adına anne ve babaların yapması gerekenleri de şöyle sıraladı:
Bebeğinizin fiziksel gelişiminin sürekli olacağını devamlı hatırlayın. Bir çok aile yeni yürümeye başlayan çocuğunun mobilyanın üzerine tırmanarak karyolasından çıkmaya çalışabileceğini ya da bir gün önce dönemeyen bebeğinin, altının değiştirildiği yüksek yerden dönerek düşebileceğini tahmin edemez.
Çocuğunuzun yakın çevresindeki (Evin içinde ve dışındaki) potansiyel tehlike noktalarını öğrenin.
Yaşam alışkanlıklarınız hakkında düşünün ve bazı düzenlemeler yapacağınızı kabul edin. Örneğin ilaçları yatak başı komodinin üzerinde tutmamanız, deterjanları ve kesici - delici aletleri daha yüksek ve kapalı bir dolaba koymanız ya da daha önce açık bırakıyor olsanız da artık balkon ve odaların kapılarını kapalı tutmanız gerekebilir.
Çocuğunuz için en güvenli çevreyi (Bu bir oda veya evin tamamı olabilir) oluşturun. En tehlikeli olan risklere öncelik verin. Yapılacak risk analizinde mutlaka ve öncelikli olarak en kısa zamanda yapılması gerekenler, yapılması iyi olacak konular gibi bir risk analizi yapılabilir. Örneğin merdivenlerden veya pencereden düşmesini önlemek bir sehpanın köşesine köşe koruyucu koymaktan daha öncelikli olur.
Evde çocuk güvenliği sürekli devam eden bir süreçtir. Devamlı olabilecek potansiyel tehlikelere karşı, çocuğunuzun yaşı ilerledikçe önlem alınmalıdır. Kazalar bir anda meydana gelir, bu nedenle ebeveyn gözetimi şarttır.
Çocukların karşılaşabilecekleri ev kazalarına karşı evin daha güvenli hale getirilmesinin anne babaların en önemli sorumluluklarından biri olduğunun altını çizen Uz.Dr. Ali Rıza ÇİÇEKLİ bu önlemlerin alınmasının hem ailenin hayatını kolaylaştırıp iç huzurunu artıracağını, hem çocuğun daha özgür ve rahat büyüyebilmesine imkan sağlayacağını, hem de kazaları büyük oranda azaltacağını vurguladı.