Mesleğe Elazığ'da başlayan iki çocuk annesi Öztahtalı, İstanbul'da bir süre görev yaptıktan sonra Sakarya'da hizmet vermeye başladı. Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Kampüsünde görevini özveriyle sürdüren Öztahtalı, tecrübelerini de genç ebe arkadaşlarına aktarıyor. Çocukları ve ebeliği çok sevdiği için mesleğini bırakamayan Öztahtalı, anne ve bebeğin buluşmasına tanıklık etmeyi sürdürüyor.
"Bebeği ilk elimize aldığımızda gelen koku çok güzel"
Şaduman Öztahtalı, AA muhabirine, ebe olan yakınından etkilenerek bu mesleği seçtiğini söyledi. İşin içine girince ebeliğin kutsal bir meslek olduğunu anladığını belirten Öztahtalı, "Doğum anına şahit olmak çok güzel bir olay. Annenin acılarını dindirip arkasından çok güzel bir bebekle ödüllendirilmesi çok güzel." dedi. Öztahtalı, hastaneye her zaman çok büyük bir heyecanla geldiğini dile getirerek, "38 yıldır aynı heyecanla çalışıyorum. Geliyoruz, giyiniyoruz, hazırlanıyoruz. Doğum esnasında anneye yardımcı olduğumuz, bebeğini alıp kendisine verdiğimiz zaman annenin duyguları, sevinci bizi çok mutlu ediyor. Bebek doğduğunda ilk elimize aldığımızda çok güzel bir koku geliyor, onu hissetmek çok güzel. Bunu bütün ebe arkadaşlarımız bilir." diye konuştu. Bebeği anneye verdiklerinde annenin heyecanına, mutluluk gözyaşlarına şahit olmanın kendilerini de mutlu ettiğini aktaran Öztahtalı, "Aldığımız dualarla manevi şekilde de tatmin oluyoruz. Annenin bebekle olan ilişkisini gördüğümüz zaman daha da mutlu oluyoruz, bizi motive ediyor. Meslek yaşamıma 38 yıl aynı haz, sevgiyle şevkle devam ediyorum. Mesleğimi çok severek yapıyorum." ifadelerini kullandı. Öztahtalı, anne olduktan sonra mesleğine duyduğu sevgisinin arttığını anlatarak, şöyle devam etti: "Anne olup da o duyguyu tattıktan sonra olay daha da katmerlendi. Annelere empati kurarak yaklaşıyoruz. Bebekleri empati kurarak seviyoruz. Mesleğe anne olduktan sonra daha da farklı bakmaya, daha da ilgi göstermeye başladım. Gebeyle aynı yaşadığımız olaylar olduğu için gebelik dönemimde yaşadıklarımı onlara yaşatmamaya, ağrılarını dindirmeye, yardımcı olmaya ve bir an önce bebeklerine kavuşmalarını sağlamaya çalışıyorum."
"Ebelik gönül verilen bir meslek"
Emekliliğe hak kazandığını fakat mesleğini sevdiği için ayrılmak istemediğini belirten Öztahtalı, "Mesleğime devam ediyorum, emekli olursam kendimi çok boşlukta hissedeceğimi düşünüyorum. Bazen 'Acaba emekli olsam mı?' diyorum ama işime gelip başlayınca vazgeçiyorum, 'Biraz daha devam edeyim.' diyerek bugünlere kadar çalıştım." şeklinde konuştu. Öztahtalı, ebeliğin gönül verilen bir meslek olduğuna işaret ederek, ebe adaylarının da mesleğe bu şekilde yaklaşmasıyla anneye ve bebeğe daha faydalı olacaklarını kaydetti. Günümüzdeki imkanların mesleğe başladığı ilk zamanlarda bulunmadığını, o dönemde tıp ve teknolojinin bu kadar ilerlemediğine dikkati çeken Öztahtalı, çalışma hayatı boyunca iyi ve kötü anlara şahit olduğunu sözlerine ekledi.