Bu hastalarda geçmeyen ağrı, bozulmuş uyku düzeni, akciğer ve barsak fonksiyonlarında bozulma ve günlük aktivitelerini yapamama gibi sıkıntıların hızlı bir şekilde çözülmesi gerektiğini belirten Karaeminoğulları, kemik erimesine bağlı omur çökmesinde kullanılan kifoplasti tedavisinin kırık omurun yüksekliğinin ve gücünün yeniden sağlandığını ifade etti. Karaeminoğulları, “Tedavi ile omurganın şekli düzelir ve ağrı şikayeti geçer. İşlemden sonra hastaların yaklaşık yüzde 95’inin ağrısı hemen geçer” dedi.
Kemik erimesi nedeniyle oluşan çökme kırıklarının tedavisinde eskiden standart açık cerrahi prosedürlerin uygulandığını hatırlatan Karaeminoğulları, bu prosedürlerde büyük ameliyat kesilerinin gerektiğini vurguladı. Karaeminoğulları, üzerinde çalışılan kemik kalitesinin zayıf ve erime özelliği nedeniyle kemiğin yumuşak olmasının bu işlemlerin sonuçları olumsuz etkilediğine işaret ederek, kifoplasti tedavisi ile bu tür kırıkların açık cerrahi uygulanmadan tedavi edilebilmesinin sağlandığını söyledi.
Karaeminoğulları, “Açık cerrahideki geniş ameliyat kesilerinin ve kullanılan büyük cerrahi malzemelerin tersine kifoplasti olabildiğince küçük kesilerden uygulanır. Ciltte küçük bir delik açılır ve küçük aletler kullanılır. Böylece kanama, enfeksiyon ve kas ve diğer yumuşak dokuların hasarlanması gibi riskler de azalır”
Kifoplasti tedavisinin kırık omurun normal yüksekliğine olabildiğince getirilmesini amaçladığını dile getiren Karaeminoğulları, “Bunun için kırık omurun içinde balon şişirilir ve omur normal yüksekliğine ulaştırılır.
Kırık omurun içine özel bir kemik çimentosu doldurulup, çimento dondurulur. Çimento, kırık omurun sağlamlaşmasını ve orijinal yükseklik ve pozisyonda kalmasını sağlar. Bu durumda hastanın ağrısı ve deformitesi (kifoz) azalır ve hasta normal aktivitelerine geri döner” dedi. Kifoplasti işlemine hastanın doktoru ile birlikte karar vermesi ve işlemi olabildiğince anlaması gerektiğini savunanan Karaeminoğulları, Kifoplastiye bağlı ciddi komplikasyonların nadir görüldüğünü söyledi.