Karaman Özel Selçuklu Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Ergül Mavi, tıp eğitimi almamış olmalarına rağmen kırık, çıkık, burkulma gibi ortopedik problemleri tedavi ettiğini iddia ederek vatandaşların sağlığıyla oynayan halk arasında Sınıkçı (Çıkıkçı) diye anılan kişilere karşı uyarıda bulundu.
Ortopedik hastalıkların, travmalar sonrası oluşan kırık, çıkık ve burkulmaların vakit kaybetmeden, uzman hekimler tarafından müdahale edilmesi gereken rahatsızlıklar olduğunu vurgulayan Ergül Mavi, yanlış müdahaleler ve gecikmeler sonucu oluşabilecek sorunlarla ilgili bilgiler verdi.
Halk dilinde kırık, çıkık, burkulma gibi ortopedik problemleri tedavi eden, çoğunlukla ettiği sanılan ama tedavi edemeyen tıp eğitimi almamış kişilere SINIKÇI (çıkıkçı) adı verilir.
Sınıkçılar hafif el-ayak bilek burkulmaları dahil bütün ortopedik problemlerine çıkık teşhisi koyar; çekme, sıvazlama ve benzeri yöntemlerle çıkığı yerine koyduğunu söyleyerek; yumurta, bal, katran gibi maddeler emdirilmiş bezlerle hastanın uzvunu tespit eder. Bu sarma sırasında çok ciddi dolaşım bozuklukları oluşabilmektedir.
Düşünün ki siz hafif bir el bileği burkulması için sınıkçıya gidiyorsunuz, size tedavi adı altında yapılan işlemin ardından ise çok ciddi bir dolaşım bozukluğu oluşuyor ve parmaklarınızda ileri derecede şişme ve morarma ile karşılaşıp bu sefer dolaşım bozukluğunun tedavisi için hastaneye başvuruyorsunuz. "Bu benim kendi seçimim, ben sınıkçıya giderim" diyebilirsiniz. Ancak özellikle çocuk kırık-çıkıklarına 3-5 günlük bir gecikme sonrası müdahale edildiğinde çocuğunuzda yaşamı boyunca devam edebilecek kalıcı sakatlıklar oluşabiliyor. Çocuğunuzu hastane yerine sınıkçıya götürdüğünüzde "Birkaç gün bekleyelim bakalım, sınıkçı sardı belki iyileşir." diyerek gerekli tedavi için gecikmenin zemini hazırlanmış olur. Bu nedenle özellikle çocuklarınızı sınıkçı müdahalelerine maruz bırakmayın.
Vücudumuzun hareket sistemi sadece kemik ve eklemlerden oluşmaz. Kemik ve eklemlerle birlikte kas, tendon, sinir, damar ve benzeri birçok yapı birlikte hareket sistemini oluşturur. Yani oluşan bir kırık veya çıkık ile birlikte bu yukarıda sayılan dokular da yaralanabilir. Bunların hangisinde hasar olup olmadığının sadece muayene ile ayrımının yapılması bu konuda uzman hekimler için bile çoğu zaman güçlük yaratır.
Ne mutlu ki ortopedi alanında tıp çok gelişmiş, günümüzde sağlık kuruluşlarında artık manyetik rezonans(Em-ar), tomografi, doppler, ultrasonografi, elektromiyografi (EMG) gibi modern teknolojilerle bu hasarlanmaların hangi dokularda meydana gelmiş olduğu teşhis edilebilmektedir. Sınıkçılar asıl başarılarını hiçbir müdahale yapılmasa bile belli bir süre sonunda tamamen iyileşebilecek olan (hafif ayak, bilek burkulması gibi ) hasarlanmalarında gösterirler.
Unutmayınız ki hareket uygarlık demektir... Herkesin de yaşamını uygarlaştırma hakkı vardır.