Bu hastalığa yakalanmamak için;
Yolculuk süresince hafif yiyecekler yenmeli ve fazla alkol alınmamalıdır. Alkol hem tuvalete çıkma ihtiyacı uyardığından uykuyu bölmesi nedeniyle, hem de uykunun kalitesini bozarak dinlendirici bir uykuyu engellemesi nedeniyle sakıncalıdır. Hele fazla alındığında ertesi gün ortaya çıkacak olan “akşamdan kalma”lık jet-lag etkilerinin daha da ağırlaşmasına neden olur.
Kafeinli içecekler az içilmeli, özellikle uykudan iki saat öncesinde hiç tüketilmemelidir.
Seyahat süresince kısa sürelerle; örneğin, 20’şer dakikalık sürelerle kestirmek çok yararlı olur. Varılan yerin gecesinde o günün gerektirdiği uykuyu almak önemlidir; bu amaçla en az dört saat deliksiz uyumaya çalışılmalıdır.
Uykunun vücut ısısı ile de ilişkisi vardır. Batıya doğru olan uçuşlarda akşamdan alınacak sıcak bir duş, doğuya olan uçuşlarda ise akşamdan alınacak soğuk bir duş yararlı olacaktır.
Kısa etkili uyku ilaçlarının varış yerinde uyku için yararı olabilirse de bunlar hekime danışılmadan alınmamalı ve özellikle uçuş sırasında kesinlikle kullanılmamalıdır. Çünkü hareketsizliği artırmaları nedeniyle derin ven trombozu riskini de artırmaları söz konusudur.
Aslında bir ilaç değil de besin tamamlayıcısı olan ve son yıllarda adı çok duyulan “melatonin”in jet-lag için kullanılması, dozu, yan etkileri konusunda yeterince bilimsel veri bulunmaması, yapımı için standardize edilmiş yöntemlerin olmaması nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilmemektedir.