Manisa'da doğduktan sonra kalp kapakçığında sorun tespit edilen ve 4 ameliyat geçiren 2 yaşındaki çocuk, taburcu edilmesine rağmen hayatını yoğun bakım şartlarında yaşamaya devam ediyor. Yunusemre ilçesine bağlı Keçiliköy Mahallesi'nde fabrika işçisi Mehmet ve ev hanımı Yasemin Ata çiftinin üçüncü çocuğu olan Süleyman Ayaz'ın kalbinde, henüz 4 günlükken doktorları tarafından olağan dışı bir durum saptandı.
"Atrioventriküler Septum Defekti (AVSD)" teşhisi konulan bebeğin kalbinin, kan akışını düzenleyen kapaklardaki problemler nedeniyle akciğerlere fazla kan pompaladığı, bunun kalbin sol tarafının gelişimini durdurduğunu saptayan doktorlar, bebeği İstanbul'daki özel bir hastaneye sevk etti.
İstanbul'da 13 ay yoğun bakımda kalan, 4 kalp ameliyatı geçiren Süleyman Ayaz, taburcu edildikten sonra da evinde oksijen konsantratörü, mekanik ventilatör, pulse oksimetre cihazlarına bağlı olarak yaşıyor. Aile, çocuklarını adeta yoğun bakım ünitesini andıran odasında bir an olsun yalnız bırakmıyor.
''Devamlı teyakkuzdayız"
Baba Mehmet Ata, AA muhabirine yaptığı açıklamada, oğullarını hiç yalnız bırakmadıklarını belirterek, hastalığın tamamen olmasa da aşamalı bir tedaviden sonra yüzde 70-80 arasında iyileşme şansının bulunduğunu söyledi. Ata, şöyle konuştu:
"Annesi ile sürekli onunla ilgilenmek durumundayız. İhmale gelmez bir durumu var. Her an bir şey olabilir, oksijensiz kalabilir, boğazı balgamla tıkanabilir. Devamlı teyakkuzdayız."
Oğlunun beslenme ve medikal malzeme giderlerinin haftalık yaklaşık bin lira tutuğunu belirten Ata, "Kirada oturuyoruz. Bu durumdan dolayı sık sık izin aldığım için 2 ay önce işten de çıkartıldım. Çeşitli firmalara iş başvurusunda bulundum. Sık izin istemem olumsuz referans görünüyor hakkımda." dedi.
Eve kurulan cihazlarla ilgili SGK desteğinin kendilerine verildiğini belirten Ata, yaşadıkları önemli bir sorunun da oğullarını kontrolleri için hastaneye götürdükleri sırada ortaya çıktığına dikkati çekti.
Solunum cihazını mobil hale getirmek için jeneratör kullanıldığını, bunun da otomobil içinde tehlike yarattığını anlatan Ata, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Oğlum cihaza bağlı olduğu için hastaneye götürürken araç içinde jeneratör kullanıyoruz fakat bu içeride gaz oluşturduğu için tehlikeli. Kış günü camlar açık vaziyette İzmir'e gittik. Bunun yanında ayda bir kez İstanbul'a gitmek zorundayız. Oraya kendi imkanımızla giderken birçok olumsuzlukla karşılaşıyoruz. Yolda trafik sıkışıklığından ölümcül sonuçlarla karşılaşılacak durumlar olabiliyor. Jeneratörün yakıtının bitmesi durumunda dahi çocuğumun ölme riski var."
Baba Mehmet Ata, çocuğunu kontrollere daha iyi koşullarda götürme konusunda yetkililerden yardım beklediklerini sözlerine ekledi.