"Kızamık olan bir hasta, odayı terk etse bile, virüs havada asılı kalıyor ve odaya girenlere kızamık bulaşabiliyor" diyen Prof. Dr. Yonca Nuhoğlu, aşı olmayanların veya doğal yollarla kızamık hastalığına bağışıklık geliştirmemiş kişilerin kızamıklı bir hasta ile temas ettiklerinde %90 hastalanma riski taşıdığına dikkat çekiyor.
Çocukluk çağının en tehlikeli bulaşıcı hastalığı olan kızamık, ülkemizde 2002 yılından beri yürütülen yaygın aşılama programları ile nadiren görülen bir hastalık haline gelmişti. Bugün ise hasta sayısının çoğalmasıyla tekrar gündemimize oturan bir hastalık oldu.
Çok bulaşıcı olan bu hastalıktan korunmanın tek yolunun aşılanmak olduğunu bildiren Çocuk Sağlığı Hastalıkları ve Çocuk Alerjisi Uzmanı Prof. Dr. Yonca Nuhoğlu, hastalık dönemini çok ağır geçiren bir yaşından küçük çocukların, sağlık ocaklarına başvurup hemen aşı yaptırmaları gerektiğini söylüyor.
Bu dönem aşı yaptıran bir yaşından küçük çocukların ise 12-15 ay ve 4-6 yaş arası tekrar aşı yaptırmaları gerektiğini belirtiyor. Kızamık aşısının 2. dozunu yaptırmamış altı yaşından küçük olan çocukların normal aşı zamanını beklemeden en yakın sağlık ocağına başvurarak aşılanmasının önemine değiniyor ve iki kızamık aşısı uygulaması arasında da en az 4 hafta süre olması gerektiğini belirtiyor.
Prof. Dr. Nuhoğlu, "Kızamıklı hasta ile aynı evi paylaşan çocuk ya da yetişkinlerin, öncelikli olarak temastan sonraki 72 saat içinde aşı yaptırmalarının hastalıktan korunmanın birinci yolu olduğunu belirtiyor.
Nuhoğlu, Kızamıklı hasta ile aynı evi paylaşan çocukların ve yetişkinlerin kızamık virüsünün kuluçka dönemi olan 10-12 gün süresince kızamık olmadıkları kanıtlanana kadar okula veya işe gönderilmemesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca hastaların, sınıf ve iş arkadaşlarının hastalığa karşı önlem alabilmeleri için, iş ya da okul idaresine kızamık olduklarını acilen bildirmeleri gerekiyor.
Kızamıklı olan hastanın ayrı bir odada bakılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Yonca Nuhoğlu, odanın güneş alması ve havalandırılması gerektiğine değinerek, odaya giriş çıkışların kısıtlanması ve hastanın bakımını üstlenen kişinin de sürekli maske takması gerektiğini belirtiyor.
Hastalık sürecinde beslenmenin de çok önemli olduğunun altını çizen Nuhoğlu, hastaların havuç, portakal, yumurta gibi A vitamininden zengin gıdalarla beslenmesi gerektiğine değinerek beslenme ile de kızamığa bağlı risklerin azaldığını söylüyor.