Şizofreni, Hipertansiyon ve Obeziteye Davetiye Çıkarıyor

Şizofreni, hipertansiyon ve obezite için ciddi bir risk faktörüdür.

Türkiye'de şizofreni hastalarında ikinci kuşak antipsikotik ilaç değişimi ile ilgili ilk gözlemsel çalışmaya göre şizofreni, hipertansiyon ve obezite için ciddi bir risk faktörüdür

Şizofreni hastaları ile Türkiye'de gerçekleştirilen ikinci kuşak anti psikotik tedavisini inceleyen ilk gözlemsel çalışma olan "StarS"a göre şizofreni, obeziteye davetiye çıkarma konusunda ciddi risk faktörü taşıyan hastalıklar arasında yer alıyor.

Türkiye'de ilk kez, ikinci nesil anti psikotikler (şizofreni tedavisinde kullanılan yeni nesil ilaçlar) arasındaki ilaç değişimi nedenlerini belirlemek amacıyla gözlemsel bir çalışma gerçekleştirildi.

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Erdal Işık önderliğinde gerçekleştirilen "Stars" adlı çalışma hem Türkiye'deki şizofreni hastalarına dair demografik bulguları hem de anti psikotik ilaç değişimleri ile ilgili klinik verileri içeriyor.

Türkiye'deki şizofreni hastalarının yaş ortalaması 36 ve hastaların yüzde 60'a yakını erkek. Şizofreni tipi olarak hastaların yüzde 54'ünün paranoid şizofren tanısı aldığı ve yüzde 33'ünde aile öyküsünün pozitif olduğu belirlenmiş. Şizofreni hastalarına tanı konulan yaş ortalaması 27 ve anti psikotik tedavi altında geçen süre ortalama 7 yıl olarak gözlemlenmiş. Çalışmada hastaların yüzde 54'ünün aktif sigara içici olduğu ancak sigara kullanımı dışındaki bağımlılık oranlarının düşük olduğu (yüzde 2 alkol, yüzde 0,7 uyuşturucu madde) belirtilmiş.

Hipertansiyon ve obezite, şizofreni hastaları için potansiyel risk teşkil ediyor

StarS çalışmasına göre şizofreni hastalarında sıklıkla eşlik eden hastalık yüzde 8 ile hipertansiyon ya da dislipidemi ve hastaların kullandıkları ek ilaçların yüzde 40'ı antihipertansifler.

Çalışmaya katılan hastaların yüzde 86'sının ilaç değişikliği (ikinci kuşak anti psikotikler arası değişim) yapmak durumunda kaldıkları tespit edilmiş. Tespit edilen en sık ilaç değişimi sebebi süregelen tedavideki klinik bozulma değil, ilacın etkisizliği olmuş. Türkiye'de ikinci kuşak anti psikotikler arasında değişim yapma nedenleri arasında ilk üç sırada etkisizlik, hastanın kararı ve yan etkiler yer alıyor. Çalışmaya göre anti psikotikler arasındaki farklılaşma, etkinlik değil yan etkilerden kaynaklanıyor. Birinci kuşak anti psikotiklerin ekstrapiramidal yan etkileri (kas ve sinir sisteminde istemsiz hareketler) fazla iken ikinci kuşaklarda kilo alımı ve kardiyometabolik yan etkiler daha fazla. Daha önce ilaç kullanmamış şizofreni hastalarının tedavisinde en sık karşılaşılan yan etki kilo alımı. Şizofreni hastalığı da tedaviden bağımsız obezite için bir risk faktörü taşıyan hastalıklar arasında yer alıyor.

İlgili Sağlık Konuları