Kışa Girerken Sağlıklı Beslenin

Diyetisyenimiz Taylan Kümeli kışa girerken hangi besinlerin daha önemli olduğunu bu ay bizlerle paylaşıyor.

Havaların giderek daha da soğuduğu şu günlerde kendinizi mutsuz, depresif mi hissediyorsunuz? İşte size kendinize gelmeniz için öneriler.

Mevsim değişiklikleri, gündüz saatlerinin kısalması ile pek çok kişi aynı ruh haline giriyor maalesef. İçinizi ısıtacak sıcacık bir kase sebze çorbası, 1 tabak kış türlüsü, stres dolu günler ardından içeceğiniz bir fincan aromalı kahve ya da afiyetle içilen tarçınlı zencefilli bir bardak ılık sütün düşüncesi bile biraz olsun mutluluk kattı hayatınıza değil mi!

Mutluluk Veren Gıdalar

Beslenmemizde doğru seçimler yaparak, bu moral bozucu dönemleri kendimize zarar vermeden, kilo almadan da atlatabiliriz. 'İzin verin gıdalar ilacınız olsun' diyen Hipokrat her derde deva bir besin olduğunu yıllar önce söylemiş, doğaya kulak vermenin önemini gözler önüne sermiştir. Bazı gıdalar ruhsal durumumuzu, performansımızı ve alışkanlıklarımızı etkileyerek kendimizi daha iyi, dingin ve mutlu hissetmemize neden olabilmektedir. Vücudumuzu son model bir arabaya benzetirsek onun daha verimli çalışması için kuşkusuz devamlı bakımlarını yaptırmamız gerekliliği kadar, asıl işlevini sürdürmesi için de özelliğine uygun benzini eksik etmememiz gerekir. Bunun gibi vücudumuzun da sağlıklı fonksiyon göstermesi için doğru kaynaklardan beslenmesi kaçınılmazdır. Her bireyin kendi metabolizmasına yönelik, doğru besin gruplarından, doğru miktarlarda, doğru zamanda, doğru sıklıkta yemesi hem fizyolojik hem de ruhsal parametreleri etkilemektedir.

Bunun için en belirgin örnek sıklıkla gündeme oturan mutluluk hormonu içeren besinlerdir. İçinde endorfin bulunan besinlerin insanı mutlu ettiğini artık çoğumuz biliyoruz. Bu besinler vücutta kimyasal bazı şifreleri çözmenin ötesinde damak tadını okşayan lezzetleri ile de anlık hazlar yaratmaktadırlar. Kış havasının, iş stresinin, moral bozucu tabloların kovucusu sayabileceğimiz bazı besin önerilerimiz şöyledir:

Su:

Gece yemeleriniz, kendinizi yorgun hissetmeniz, moral düşüklüğü gibi sıkıntıların altında yetersi su alımının olabileceğini biliyor muydunuz? Sıvı eksiliği ve dolaşımın yavaşlaması, organların çalışma temposunu düşürmelerine neden olabilir. Bu nedenle sadece kendinizi susuz hissettiğinizde su içmeyin, her gün en az 8-10 bardak su tüketmeyi alışkanlık haline getirin. Kışın su içmeyi vücudunuz hatırlatmayabilir, ister meyve parçaları ile tatlandırmak, ister bitki çayları tüketmek gibi farklılıklarla sıvı almaya gayret edin.

Hindi:

Dopamin ve noradrenalin seviyelerinde artışa neden olan Tirosin aminoasidinden zengin hindi; hem yağ içeriğinin düşük olması hem de protein kalitesi ile beslenmemizde bulunması gereken besinlerdendir. Bu nedenle haşlanmış hindili salatalar, sandviçler, ton balığı ve tavuk tercihleri uzun süreli doygunluk hissi vermeleri ve hormonal temelde dengeleyici etkileri ile mükemmel seçimlerdir.

Kırmızı Biber:

Kırmızı biber içeriğindeki kapsaisin denen fitokimyasallar ile üzerindeki sinir terminallerini uyarır, bu yanma hissi beyinde endorphin salgılarını artırarak mutluluk hissi yaratır. Metabolizmanın canlılık kazanmasına yardımcı olabilen kırmızı biber, yemeklere kattığı lezzeti ile kış aylarının vazgeçilmezlerinden olmalıdır.

Balkabağı:

Turuncu rengi ile zengin beta karoten içerdiğini anlatan balkabağı ayrıca iyi bir C vitamini ve potasyum kaynağıdır da, lifli yapısı ile de uzun süre tokluk hissi sağlayabilmektedir. Balkabağı, çorbalarınızda rahatlıkla kullanabileceğiniz bir sebzedir. Lifli yapısı ile çorbaya tokluk kazandırabilir, farklı aroması ile yeni lezzetler yaratabilirsiniz. Birçok kanser çeşidini, damar sertleşmesini önlemeye yardımcı özellikler taşıyan bal kabağı, antioksidan içeriği ile de vücudun enfeksiyonlara karşı direnmesine yardımcı olabilir. Meyvesi dışında çekirdeklerinden de yararlanılabilen kabağın yağı, çinko ve doymamış yağ asidi içeriği ile prostat problemlerine de yardımcı olabilir.

Tam Tahıllar:

Doğadaki gıdaların çoğu bir veya birkaç aminoasit türü içermektedir, bitkisel veya hayvansal kaynaklı olmalarına göre farklılık göstermektedirler. Bu öğeler beyni beslemek için birbirleri ile yarışırlar. Örneğin 1-2 dilim tam tahıl ekmeği tüketmek beyne 'mutlu ol' sinyali gönderir. Triptofan aminoasidinden zengin bu besin beyinde serotonin üretimini artıramaya yetecek eşiği aşarak, beyine trankilizan ve ruhsal modu yükseltici etki yaratmaktadır. İşte bu nedenle makarna, bulgur veya pilav yerken tam tahıllı olanları tercih etmemiz gerekir.

Muz:

Her ne kadar yoğun kaloriye sahip olsa da magnezyum mineralinden zengin muz kendini iyi hissetmek isteyenler için doğru bir seçimdir. 1 paket çikolata yemektense 1 orta boy muz tüketmek soğuk günlerde faydalı olacaktır. Kendini sürekli yorgun ve depresif hissedenlerde sıklıkla gözlenen magnezyum eksikliği bu teoriyi desteklemektedir.

Portakal:

C vitamininden yetersiz beslenenlerin (özellikle sigara tüketenler) noradrenalin salgısındaki dengesizliğe bağlı olarak kendilerini irite ve mutsuz hissettiklerini gösteren çalışmalar, her öğünde yeterli ve aşırıya kaçmayan C vitamini alımının yararını göstermiştir.

Yine demir emilimini artırıcı özelliği ile C vitamini yorgunluk, uykuya meyil, mayışık ruh halinin de birebir yardımcısıdır.

Ceviz:

Yetiştiği toprağın kalitesine göre selenium içerikleri değişse de ceviz kendini mutlu hissetmek isteyenlerin dostudur. Yüksek kalorili olmasına rağmen, iyi yağ kompozisyonu ile, makul miktarlarda tüketildiğinde enerjik ve mutlu ruhsal gelişime katkı sağlamaktadır.

Mutluluk verici bir mineral diyebileceğimiz selenyumun diğer kaynakları ise balık, deniz ürünleri, kırmızı et ve tam tahıl ekmeklerdir.

Fıstık:

Yağ oranı yüksek ama yine de insanı mutlu ediyor. Roma İmparatorluğu'nda 'Tanrı yiyeceği' olarak adlandırılan fıstığın kolesterolü düşürdüğü ve kalp krizi riskini azalttığı bildiriliyor. Çocuklar ve sporcular daha fazla yiyebilirler. Demir, bakır, selenyum, magnezyum, çinko, potasyum ve fosfor gibi minerallerin doğal kaynağı olan bu çerez kalbimizin yanı sıra beyin sinir sistemi, kas ve kemiklerimizin de dostu. Tuzsuz olanından her gün ortalama 10 adet yenilebilir.

Tarif; Kabak Topları:

Porsiyon; 4-5 kişilik

Malzemeler:

500 gr ıspanak, 1 adet soğan, 500 gr kabak, ½ avuç içi haşlanmış esmer pirinç, 1 yemek kaşığı dövülmüş ceviz, yarım tatlı kaşığı köri, yarım tatlı kaşığı karabiber, yarım tatlı kaşığı kırmızı toz biber, 3 adet yumurta akı, 1 adet domates, tuz.

Hazırlanışı:

Ispanakları yıkayıp 5 dakika buharda pişirin. Robottan geçirin, Ayrı bir tencerede küçük doğranmış soğanı, kabukları soyulup doğranmış kabak ve esmer pirinci baharatlar ve tuzla çok az suyla kısık ateşte pişirin. Robottan geçirin. Yumurta aklarını ekleyip karıştırın. Krem karamel kalıplarının dibini folyoyla kaplayın. Dibine domates dilimlerini yerleştirin. Üzerine ıspanak püresini koyun. En üste de kabaklı karışımı yayın. Önceden ısıtılmış 180 derecede benmari usulü pişirin. Servis tabağına ters çevirin. Afiyet olsun.

İlgili Sağlık Konuları