Kış mevsiminde solunum yoluyla bulaşan hastalık riski artıyor

Kış aylarında havaların soğumasıyla solunum yoluyla bulaşan hastalıkların arttığı ve kapalı ortamlarda fazla vakit geçirmenin bunu tetiklediği kaydedildi.

Havaların soğumasıyla kapalı ortamlarda fazla vakit geçirmek solunum yoluyla bulaşan hastalık riskini arttırıyor. Kreşler, okullar, Avm'ler, sinema salonları, otobüsler bulaştırıcılığın yaygın olduğu toplu alanların başında geliyor. Özellikle viral enfeksiyonların çoğu solunum ve temas yoluyla bulaşmaktadır. Durum böyle olunca belli önlemler alınarak hastalığa yakalanma riskini azaltmak mümkün.

EL HİJYENİ ÇOK ÖNEMLİ

Çocuklarımıza düzenli olarak el yıkamayı alışkanlık haline getirmemiz gerekiyor. Hasta kişinin kullandığı kap, kacaklar, eşyalar ve dokunduğu bölgelerle temas edilmesi durumunda mutlaka ellerimizi en az 30 saniye sabunlu suyla yıkamak önemli.

KAPALI ALANLARDAN MÜMKÜN MERTEBE KAÇINALIM

Okul, kreş, sinema salonları, AVM'ler gibi toplu yaşam alanları hasta kişilerle yakın temas gerektirebilecek alanlar. Okul , kreşler mecbur gidilmesi gereken toplu yaşam alanları olduğu için hasta kişilerin bu yerlere gönderilmemesi, evde istirahat ettirilmesinin sağlanması ve bu alanların sık sık havalandırılması yapılabilecek en önemli önlemlerden. Viral enfeksiyonların kol gezdiği AVM, sinema salonları, otobüslerde çok gerekmedikçe bulunmaktan kaçınalım. Evimizde hasta birinin olması durumunda kendi odasının sık havalandırılıp oradaistirahat etmesi evdeki diğer sağlıklı bireylere bulaştırıcılığı önleyebilir.

SAĞLIKLI BESLENME VE YETERLİ UYKU

Hastalıklara karşı savunmada yeterli ve sağlıklı beslenmek diğer önemli bir konu çünkü sindirim sistemimiz 2.beynimiz sayılmaktadır. Öncelikle yeterli su tüketiminin önemiyle başlayalım. Yazları aşırı terlemeye bağlı bol sıvı tüketiriz ancak kış mevsimi ile pek susamayız. Ancak günde minimum 1.5-2 lt su tüketimi bağışıklık sistemimiz üzerinde olumlu etkileri olduğunu vurgulamakta fayda var. C-vitamini kış mevsiminin olmazsa olmazlarından. Özellikle turunçgiller, yeşil yapraklı sebzeler, zencefil, zerdeçal yüksek C-vitamini içerdiğinden bol bol tüketmek gerekiyor. Bal ve bal ürünleri yine bağışıklık sistemini güçlendirmek için kullanılması gereken mucizevi gıdalardan. Hazırlayacağınız bitki çaylarına şeker yerine bal eklemek, içirdiğimiz süte propolis eklemek hem bağışıklığa hem olabilecek öksürüklere iyi gelecektir.

PROBİYOTİK TAKVİYESİ YAPILMALI

Son zamanların popüler bağışıklık sistemi takviyesi Probiyotikler, sağlıklı bir bağırsak sistemine sahip olmamız için alınması gereken yararlı bakterilerden oluşuyor.Evet bu yararlı bakteriler bağırsaklara yerleşip kötü bakteri ve virüslerle savaşmada önemli rol aldığı için çok önemli. Probiyotikler en yoğun olarak yoğurt, kefir, peynir, sirke, nar ekşisi, turşu, bitter çikolata da bulunmaktadır. Çikolata tüketimi çocuklarda 1-2 dilimi geçmemelidir. Nefis bir Omega-3 kaynağı olan Balık mutlaka mevsiminde taze olarak çocuklara verilmesi gereken gıdalardan. Omega-3 hem beyin gelişimini desteklemede hem de bağışıklık sistemini güçlendirmede rol alan yağ asitidir. Müthiş bir anti-oksidan olan ceviz-fındık-badem hem beyin-zihin gelişiminde hem de bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkileri olması nedeniyle öğünlerimizde mutlaka olması gereken gıdalardan. Tabii ki Antibiyotik! Burada elbette ilaç olan antibiyotiklerden bahsetmiyoruz. Soğan-sarımsak yemeklerde bol bulunması gereken doğal antibiyotiklerden. Son olarak yeterli ve kaliteli bir uyku vücut direncimiz açısından oldukça önemli bir konu. Çocuklar en geç akşam 9 gibi uyumalı ve en az 8 saat uyku ile vücudu dinlendirilmelidir.

Özetle kış aylarında hastalıklarla mücadelede öncelikle koruyucu yöntemler; Sık el yıkama, temastan kaçında, kapalı alanları sık sık havalandırma, yeterli ve sağlıklı beslenme , yeterli ve kaliteli bir uyku oldukça önemlidir.

İlgili Sağlık Konuları