Kış Aylarında Hareketsiz Kalmak Varise Neden Oluyor!

Kış aylarında havanın soğuk olması nedeni ile sosyal aktivitelerimizle birlikte günlük hareketimiz de azalıyor.

Karlı ve yağmurlu havada dışarı çıkmak yerine evde oturup keyif yapmayı seçerken; bir yere gitmek için de yürümeyi değil arabaya binmeyi tercih ediyoruz. Hal böyle olunca hareketsiz yaşam tarzına alışmak da kaçınılmaz oluyor.

Bu durum ise kilo almaktan, çeşitli ortopedik rahatsızlıklara kadar pek çok sağlık sorununu da beraberinde getiriyor. Bu rahatsızlıklar arasında varisler ilk sıraları alıyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü’nden Doç. Dr. Arif Tarhan, “varis ve tedavi yöntemleri” hakkında bilgi verdi.

Varisler genellikle çok ileri evrelere gelene kadar önemsenmediğinden bazen tedavide geç kalınıp çok iyi sonuçların alınmadığı bir hastalık grubudur. Bunun için tedavinin en önemli kısmını erken evrelerde teşhis konulması oluşturmaktadır.

Bacak damarlarının görünür halde olması her zaman hastalık anlamına gelmemektedir. Ancak varisler geliştiğinde de damarlar ciltten kabarık, mor renkte ve hoş olmayan bir görünüme neden olurlar. Varisler neredeyse bazı kişilerin bacaklarından utanır hale geldiği ve ne yapacağını bilemediği durumlardır. Hatta bu hastalık nedeniyle yalnızlaşan ve depresyona giren kişiler olduğu görülmektedir. Varis oluşumunda en büyük etkenlerden biri de hareketsiz yaşamdır.

Toplardamar sistemindeki genişlemenin en önemli nedeni genetik olarak (ailesel) yatkınlığın bulunması ile yaşam tarzının durumu daha kötüleştirmesidir.  Ayakta sabit olarak çok fazla duran bireylerde bacak toplardamarlarında dolaşım zorlaşır ve damarlar genişler, içlerindeki kapaklarda zamanla yetmezlik gelişir ve sonuç olarak varisler oluşur.

Toplardamarlarda kan yerçekimine karşı hareket eder.

Kan, kalpten vücuda atardamarlar yoluyla taşınır. Dokular için gerekli olan oksijen ve besleyici maddeler hücrelere verildikten sonra kullanılmış kan, ortamdaki artık maddeleri toplar ve rengi koyulaşarak toplardamarlar yoluyla kalbe geri dönmektedir.

Kanın toplardamarlarda kalp gibi bir pompanın yardımı olmaksızın, yerçekimi kuvvetine karşı taşınması bu damarların içlerindeki tek taraflı çalışan kapaklar (check valve) sayesinde olur.
Bacak toplardamarları temel olarak 3 çeşittir;

  •  Yardımcı toplardamarlar: Cilt altında yerleşiktirler ve bazıları gözle görülebilirler. 
  •  Ana (Derin) toplardamarlar: Komşu oldukları atardamarla birlikte bacağın derinliklerinde kasların arasında bulunurlar. 
  •  Birleştirici (Perforan) sistem: Yardımcı sistemden sistemden ana sisteme kanın taşınmasını sağlar.

Bacaklardan kalbe dönen kanın %90’ı ana sistemle taşınır. Yardımcı damar sistemi, Yardımcı damar sisteminde zaman zaman iltihaplanma, oluşan pıhtılarla tıkanma ya da damarların genişlemesi gözlenebilir. Ana sistem daha nadir bozulur.
Hastanın durumuna en uygun tedavi yöntemi seçilir

Ameliyatla tedavi yapılabildiği gibi günümüzde hastaya daha az zarar veren modern yöntemler ile daha estetik sonuçların elde edilmesi mümkün olmaktadır. Bu estetik yöntemlerde özellikli modern cihazların ve yöntemlerin deneyimli cerrahlar tarafından kullanılması daha iyi kozmetik sonuçlar ortaya çıkmaktadır.

İlgili Sağlık Konuları