Kan sayımında oranlarınız fazla çıkarsa 'çok kanlı canlıyım' diye sevinmeyin, bu sizin tromboz riskinizin fazla olduğu anlamına gelebilir. Böyle bir durumda uzun yolculuklarda hareketsiz kalmak bile ölümcül olabilir.
Tromboz çok bilinmiyor, çok konuşulmuyor... Uzun bir yolculuk sırasında, masa başından hiç kalkmadan yapılan bir çalışmanın ardından genç yaşta geçirilen bir felçle ortaya çıkabiliyor. Florence Nightingale Hastanesi ve Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Reyhan Küçükkaya, bu sinsi hastalığı nasıl kefşedebileceğimizi anlattı:
Tromboz, kalp-damar sistemi içinde 'istenmeyen bir pıhtı oluşumu' demektir. Normal şartlarda aslında tromboz hayat kurtarır bir savunma mekanizmasıdır. Örneğin; trafik kazası geçiren birinin birçok yeri yaralandığında kan pıhtılaşır. Normalde trombozun vücutta oluşabilmesi için ciddi bir hasar olmalıdır. Bir insanın damarında durup dururken tromboz oluşursa, bu felaketle sonuçlanır. Ölüme ve organ kaybına bile neden olur.
Tromboz, gençlerde ani bir şekilde ortaya çıkar. Checkup'lar içinde bunların tarama testleri yer almaz. Ancak ataktan sonra nedeni bulunabilir. Ailesinde ve birinci derece akrabalarında, tromboz atakları görülen kişiler risk grubunda olduğu için onlara test yapılabilir.
Genetik ve sonradan edinilen trombozların nedenini basit kan testleri ile öğrenmek mümkündür. Ama bu testlerin trombozla bağı olan kişilere yapılması daha doğrudur. Zaten testler pahalıdır ve gereksiz tedaviye neden olur.
40 yaşından önce tromboz geçirmiş hastalara, tekrarlayan tromboz atakları olanlara ve ailesinde ciddi tromboz atakları bulunan kişilere öneriyorum. Bu arada hamilelikte tekrarlayan düşükleri olanlara özellikle tavsiye ediyorum.
Tromboz hastalarında genelde kan fazlalığı mı olur, yani kan sayımlarında çok sağlıklı mı görünürler?
Kemik iliğinde aşırı kan yapımına neden olan bazı hastalıklarda tromboz riski çok yüksektir. Bu hastalıkları çok basit genetik testlerle kemik iliğini inceleyerek teşhis etmek mümkün. Kanda özellikle alyuvarlar ve kan pulcuklarının aşırı artması çok tehlikelidir. Kan sayımında bunlar yüksek bulunursa 'kanlı canlı' diye tabir edilmeden mutlaka bir hematoloğa başvurmak gerekir. Erken tanı konulursa, bu hastalar tedavi edilip sorunsuz hayatlarına devam edebilir. Kan sayımında veriler düşük çıktığı zaman hastalar hemen gelir de, yüksek çıktığında sevinip gelmezler. Oysa kan sayımının yüksekliği kadar düşüklüğü de tehlikelidir.
Bu hastalara kan bağışı önerilir mi?
Bu hastalardan belli aralıklarla kanlarının alınıp dışarı atılması gerekir. Bazen yılda iki, bazen iki ya da üç ayda bir kez bu işlemin desteklenmesi gerekir. Ama bu kanı birine bağışlamak önerilmez.