Medicana International Ankara Hastanesi'nden diyetisyen Müge Özturna, yaptığı açıklamada, Ramazan ayında beslenme alışkanlığının değişmesine bağlı olarak kilo artışı olabileceğini ifade ededek, bu dönemde uygun beslenme programının yapılması gerektiğini ifade etti.
Ramazanda genel olarak toplam öğün sayısının sınırlandığını, ancak buna karşın öğünlerdeki yiyecek çeşidinin daha fazla olabildiğini dile getiren Özturna, Ramazanda ideal beslenmenin öğün sıklığının normal hayata yakın şekilde uygulanması ile sağlanabileceğini söyledi.
Özturna, oruç tutan kişilerin yaklaşık 16 saat açlık ile karşı karşıya kaldığına işaret ederek, ''Bu açlık süresi içinde kan şekeri düşer. Sahura da kalkılmadığında kan şekerinin düşüşü günün erken saatlerinde başlar ve daha düşük değerlere ulaşır. Bu nedenle az ve sık beslenme ilkesi kan şekerini dengelemek için mutlaka uygulanmalıdır. Öğünler, sahur, hafif iftar, akşam yemeği ve ara öğün şeklinde düzenlenmelidir'' diye konuştu.
Sahura kalkıldığında midede uzun süre kalacak ve kan şekerinde ani değişiklik yaratmayacak besinler seçilmesi tavsiyesinde bulunan Özturna, kıymalı sebze yemekleri veya tahıl çorbaları, kepekli ekmek, az tuzlu peynir, meyve ve bol su tüketimine özen gösterilmesi gerektiğini dile getirdi. Özturna, sahurda çok tuzlu ve baharatlı yiyeceklerin yenilmemesi uyarısında bulunarak, çalışma temposu yoğun olanların ve fiziksel güç harcayarak çok terleyen kişilerin mutlaka sahurda yeterli su tüketmeleri gerektiğini belirtti.
Özturna'nın verdiği bilgiye göre, Ramazan'da beslenme şeklinde dikkat edilecek noktalar şöyle;
İftarda ve sahurda birdenbire ve çok fazla yemekle mide doldurulmamalı. Çünkü, ani mide gerginliği hem tansiyon yükselmesine hem de insülin gibi kan şekerini dengeleyen hormonların hızlı salgılanmasına yol açıyor. Yemeğin mutlaka, azar azar ve iyi çiğneyerek yenilmesi gerekiyor.
Yemeklerin seçiminde çok yağlı, çok tuzlu ve aşırı tatlı besinlerden kaçınılmalı. Bunların yerine hazmı kolay, mide-barsak sisteminde uzun süre kalabilen lifli ve selüloz içeren sebze, meyve ve kepekli ekmek tercih edilmesi tavsiye ediliyor.
Yetişkin bir insanın yaklaşık 1,5-2 litre su içmesi gerektiğinden sıvı alımına çok dikkat edilmesi isteniyor.
İftarın çorba ile açılması ve bir süre ara verdikten sonra yemeğe geçilmesi öneriliyor. İftara su, çorba, peynir, zeytin, hurma veya kuru kayısı ile hafif başlayarak, iftara geçilmesi gerekiyor. Bağırsak problemi olanlar, çorbalarına doğal lif ilave edebiliyor ya da kepekli ekmek tüketebiliyor.
Yemek sonrası yenilecek tatlıların, hamurlu ve kızartma şeklinde değil daha çok sütlü tatlılar olması öneriliyor. Ramazanın simgesi haline gelen güllaç, bu dönem için en uygun tatlı olarak gösteriliyor. Haftada 1-2 kez sütlü tatlı yenilebileceği belirtilirken, tatlının yemek üzerine değil iftardan 1-2 saat sonra yenilmesi gerektiği vurgulanıyor.