AIDS nedeniyle her yıl dünyada yaklaşık 3 milyon insan hayatını kaybediyor. Elde edilen son verilere göre dünyada HIV virüsü taşıyanların sayısı 40 milyona yaklaşıyor. Dünya çapında sürdürülen yoğun bilinçlendirme kampanyalarına rağmen her gün 11 bin kişi AIDS'e yakalanıyor. KadıköyŞifa Ataşehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı Op. Dr. Yasemin Yakut, son verilere göre Türkiye'de 3000'i aşkın AIDS hastası bulunduğunu belirtiyor. Op. Dr. Yasemin Yakut'un açıklamasına göre, bu rakam tespit edilmemiş vakalar ve önlem alınmaması nedeniyle ancak buzdağının görünen kısmı.
Sağlık Bakanlığı gibi resmi kurumlar başta olmak üzere pek çok özel kuruluşun ülkemizde AIDS konusunda toplumu bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları yapmasına rağmen hastalığa yakalananların sayısı her geçen yıl artıyor. Bugüne kadar hiçbir tedavi yöntemi bulunamayan AIDS konusunda bir kötü haber de ABD'den geldi. AIDS hastalığını tamamen ortadan kaldırmak amacıyla yürütülen aşı çalışmaları tüm deneklerin hastalığa yakalanmaları sonucunda durduruldu. KadıköyŞifa Ataşehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı Op. Dr. Yasemin Yakut, HIV virüsüne yakalanmanın mutlak ölümle sonuçlandığını ancak hastalığın buna rağmen yeteri kadar ciddiye alınmadığını söylüyor. "Toplumumuzda maalesef kötü olayların hep başkalarının başına geleceği tarzında genel bir anlayış hakim. Konu 'Bana bir şey olmaz' ya da 'Bir kereden bir şey çıkmaz' türünde bahanelerle geçiştirilmeye çalışılıyor. Oysa HIV taşıyıcısı bir kişi ile korunmasız girilen cinsel ilişki sonucunda veya yapılan kan transferi neticesinde hastalığa yakalanmamak gibi bir ihtimal söz konusu olamaz" diyen Op. Dr. Yasemin Yakut AIDS'e yakalanmamanın tek alternatifinin korunmak olduğunu ekliyor.
KadıköyŞifa Ataşehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı Op. Dr. Yasemin Yakut hastalığın ölümcül olmasına rağmen HIV virüsüne yakalanan kişilerin normal hayatlarını sürdürebildiklerine dikkat çekiyor ve AIDS'in nasıl bulaşacağını şöyle anlatıyor: "Hastalığa üç şekilde yakalanmak mümkün.
1. Kan yolu ile. Kontrolsüz kan nakli, daha önce kullanılmış şırınga, dezenfekte edilmemiş cerrahi aletler, dövme aletleri, makas, bıçak gibi kesici aletlerle hastalığa yakalanmak mümkün. Ayrıca adet kanı ve HIV virüsü taşıyıcısından nakledilen organlarda hastalığı bulaştırabilir.
2. Cinsel ilişki. Tüm AIDS vakarının %80 – 85'inin korunmasız ilişki sonucunda meydana geldiği biliniyor. Cinsel ilişki sırasında vücut salgılarının alışverişi halen dünyadaki en önemli HIV bulaşma nedeni.
3. Anneden bebeğe geçiş. HIV virüsü taşıyıcısı annelerin hastalığı bebeklerine geçirme oranları %30'dur. Annenin tedavi gördüğü durumlarda bu oran %8'e inebiliyor. Emzirme sonucunda hastalığın bulaşma olasılığı düşük olsa bile AIDS'li annelerin bebeklerini emzirmeleri önerilmez.
AIDS'in belirli bir sosyal grubun hastalığı olmadığını belirten KadıköyŞifa Ataşehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı Op. Dr. Yasemin Yakut, virüsün cins, ırk, renk, din ve yaş ayırt etmeksiniz herkese bulabileceğini söylüyor. Op. Dr. Yasemin Yakut HIV virüsüne yakalanmamanın mümkün olduğunu ancak bunun için önlem alınmasını gerektiğini vurguluyor.
AIDS'ten korunmak için öneriler:
Kan nakillerinde AIDS testi yapılmamış kan kesinlikle kullanılmamalı. Daha önce kullanılmış şırınga, dezenfekte edilmemiş cerrahi aletler, dövme aletleri, makas, bıçak gibi kesici aletleri kesinlikle kullanmayın. Bu tarz aletlerle size herhangi uygulama yapılmasına izin vermeyin. Cinsel ilişki sırasında mutlaka korunun.
Op. Dr. Yasemin Yakut AIDS'in kesinlikle ciddiye alınması gereken bir hastalık olduğunu vurgularken HIV taşıyıcısı bir kişi ile aynı ortamı paylaşmak zorunda olanları AIDS hastalarını dışlamak zorunda olmadıkları konusunda uyarıyor. "AIDS ölümcül bir hastalık olmasına rağmen çevrenizde hastalığa yakalanmış olan kişilerden uzak durmanız gerekmez. HIV taşıyıcısı hastalığı elverdiğince normal hayatını sürdürebilir. Aynı şekilde kendisi ile birlikte yaşayan veya çalışan kişilerin de rutinlerini değiştirmeleri gerekmez. AIDS, tükürük, gözyaşı, ter, aksırık, öksürük, idrar, dışkı, tuvalet, duş, musluk, yüzme havuzu, deniz, sauna, hamam, telefon, el sıkışma, deriye dokunma, okşama, kucaklama, öpüşme, yiyecekler, içecekler, veya çatal, kaşık, bardak, tabak gibi araç gereçlerle bulaşmaz. Ayrıca sinek ısırıklarının da hastalığı bulaştırmadığı biliniyor."