Hamilelik sonrası diyet yapmanın, bebeğini emziren anneler için sakıncalı olduğuna dikkati çeken Bayramoğlu, ''Doğum sonrası annelerde süt oluşumu için gereken enerji, hamilelik sırasında alınan kilolardan karşılanmaktadır.
Bebekler süt emdikçe annenin göğsünde yeni süt oluşumu sürecektir ve böylece kilo verme sağlanacaktır. Doğru emziren ve ev içerisinde fiziksel aktivitesini sürdüren bir anne, diyete gerek duymadan hamilelik sırasında aldığı kiloları verebilir'' dedi.
Doğum sonrasında süt oluşumunun hızlanması ya da artması için annelerin tatlıya yönlendirilmeye çalışıldığını ifade eden Bayramoğlu, ''Hamilelik sonrası süt salımı, yaklaşık 700-800 mililitre kadardır. Tatlı besinler tüketmek, bunun artması ya da azalmasına sebep olmaz. Süt salımı ancak bebeğin düzenli süt emmesi ve annenin sıvı tüketiminin fazla olmasıyla mümkündür'' diye konuştu.
Bayramoğlu, hamilelik sırasında 9-12 kilogram almanın normal olduğunu kaydederek, bir insanın günde 500-700 kalori alırken, hamilelikte bunun üzerine 700-800 kalori daha eklenerek beslenilmesi gerektiğini vurguladı.
Bayramoğlu, beslenme alışkanlığının çocuk yaşlarda oluşmaya başladığına, bu nedenle doğum sonrası annenin kendisine dikkat ettiği kadar bebeğin beslenmesine de dikkat etmesi gerektiğine işaret ederek, aksi halde bebeğin ileriki yaşlarda obezite sorunuyla karşılaşabileceğine belirtti.
Bebeklerin doğru emzirildiğinden emin olunması gerektiğini vurgulayan Bayramoğlu, bazı annelerin çocuklara su ya da şekerli su vererek bebeklerin süt ihtiyaçlarını artırmaya çalıştıklarını, ancak bebeklerin buna ihtiyacı olmadığını söyledi.
Bebeklerde 3 yaşına kadar yağ hücre sayısının oluşmaya başladığını ifade eden Bayramoğlu, ''18 yaşına kadar alınan enerjinin azlığı ya da çokluğu vücut yapısını oluşturur ve ileriki yaşlarda bu vücut yapısı böyle devam eder. Çocuk yaşlarda kilolu olan bireylerin 3'te 2'si yetişkinlikte de kiloludur'' dedi.