Gençler Ergenlik Döneminde Riskli Davranışlar Geliştirebilir!

Ergenlerdeki bazı davranışların doğru yorumlanarak, gelecekte yaşanabilecek bazı olumsuz davranışları önlenebilir. Bu konudaki doğru yorumlanacak mesajlar, ergenlerin yaşamlarını kalıcı ve sarsıcı şekilde etkileyebilecek olayları önlemeye yarayacaktır.

Ergenlerde Riskli Davranışlar ve Sonuçları 
Ergenlik çağını yaşayan gençler, yaşadıkları ve gelecekteki yaşamları konusunda davranışları ile ipucu verirler. Özellikle yaptıkları bazı davranışlar, geleceğe yönelik olarak, bu gençler için önlem alınması gerektiğini ebeveynleri, öğretmenleri, arkadaşları ve yakın çevrelerine gösterir.

Ergenlerde yaşamlarını olumsuz etkileyecek bu davranışları, riskli davranışlar olarak isimlendirmek doğru olacaktır. Ergenlik çağındaki gençler için, riskli sayılacak davranışları gruplayarak sıralamak ve içeriklerine kısaca bakmak  yararlı olacaktır. Ergenlerde riskli davranışlar;

  • Fiziksel şiddet, silah niteliğindeki araçları taşımak,
  • Erken ve riskli cinsel ilişki kurmak,
  • Sigara, alkol ve madde kullanımı,
  • Olumsuz/hatalı arkadaş ilişkileri,
  • İntihar düşünceleri ve girişimleri,
  • Evden kaçma,
  • Okuldan kaçma,
  • Suç işleme ve suça yönelik davranışlar,
  • Kendine zarar verme davranışları,

Çevresindekilerle kavga ve şiddet içeren davranışlara girmek, ateşli silah taşımak, kesici ve delici çeşitli aletler taşımak, sadece ergenlik .çağındakiler için değil, her yaş grubu birey için yüksek riskli davranışlar olarak değerlendirilmelidir.  Yapılan çalışmalarda, özellikle ergenlik çağındaki gençler için, silah sayılabilecek aletleri taşımanın, diğer bazı fiziksel agresyon içeren riskli davranışlarla bağlantılı geliştiği belirlenmiştir.

Kabadayılık sayılabilecek davranışlar görmek veya bu tür davranışlara maruz kalmış olmak, ergenlik çağındaki gençler için, bu yönde davranış eğilimi yönünde yüksek derecede etkili olmaktadır.

Ergenlik çağındaki gençler için, alkol veya madde kullanımının, şiddet içeren davranışları tetikleyici özelliği çok yüksektir. Bu maddelerin şiddet içerecek şekilde davranma olasılığını arttırıcı bir unsur olacakları görülmelidir. Kavga ve şiddetin sık yaşandığı ortamda yaşamak, bir süre sonra, bir şekilde silah veya benzeri aletleri taşımayı beraberinde getirmektedir.  Erkek ergenler, şiddet içerikli olaylara karışmaya, kız ergenlere göre daha fazla eğilim göstermektedirler. Başlangıçta silah veya benzeri araçları taşımak, daha çok kendini korumaya yönelik olsa da, zaman içerisinde şiddetin artmasına ve suça yönelik davranışların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.  Silah ve silah sayılabilecek araçların taşınması, korunma davranışının yanı sıra, bir gruba dahil olma, aidiyet duygusu hissedebilme, kendini erkek olarak hissedebilmek, çetelere katılabilmek  gibi başka nedenlerle de gerçekleşebilmektedir.

Erken ve Riskli Cinsel İlişki Kurmak

Riskli cinsel ilişki yaşama davranışını tanımlarken, erken yaşta ve korunmasız cinsel ilişki çok önemli bir unsur olarak değerlendirilmelidir. Erken yaşta cinsel ilişkiye girmek dendiğinde, bunun toplumlar arasında farklı algılandığı görülmektedir. Çünkü toplumlar için “erken yaş” kavramı izafidir.

Cinsellik konusunda, biyolojik ve psikolojik olgunluk arasında yeterli uyumun bulunmayışı, ergenlik çağındaki gençlerde, riskli davranışların göze alınmasına neden olabilmektedir. Bu tür davranışlar ise, gençlerin hem psikolojik, hem de tıbbi sorunlar yaşamalarına neden olmaktadır.  

Erkek ergenler, kız ergenlere göre cinselliği daha erken yaşta yaşamaya başlamaktadırlar. Ayrıca, erkeklerin, kız ergenlere göre daha fazla partner değiştirdikleri gözlemlenmektedir.

Riskli cinsel yaşamın gençlerin alkol alımıyla daha fazla yaşandığı, daha kolay ortaya çıktığı da, su götürmez bir gerçektir. Erken yaşlarda alkol kullanmaya başlayan ergenler, korunmasız cinsel ilişki, birden fazla partnerle birlikte olma, aldatma, gibi istenmeyen davranışlara daha fazla yatkınlık göstermektedirler.

Ergen gençler, cinselliği yaşama konusundaki kararlarını genellikle, kendilerine özel sebeplerle değil, içinde bulundukları grubun ve arkadaşlarının etkisiyle vermektedirler.

Yapılan araştırmalar, kız olsun, erkek olsun ergenlerin, cinsellik ve cinsel yaşam konusunda yeterli bilgiye sahip olmadıkları ya da yanlış bilgiye sahip olduklarını göstermektedir.

Sigara, Alkol, Uyuşturucu Madde Kullanımı

Ergenlik çağındaki gençler, sigara ve alkol kullanmayı büyümek ve yetişkin olmanın bir  gereği olarak algılamaktadırlar. Son zamanlarda, bu düşünceye  artık, esrar ve ecstasy gibi maddelerin de kullanımı  da eklenmiştir. Çoğunlukla esrarla başlayıp, diğer ağır maddelere geçiş yapılmaktadır. Önce deneme amacıyla kullanılmakta, daha sonra, ergen bu maddeleri düzenli kullanmaya başlamakta ve maalesef sonunda bağımlılık şeklinde sürdürmektedir.

Alkol ve sigara kullanımı çoğunlukla, birlikte gerçekleşmektedir. Alkol ve sigara kullanımını sorun olarak algılamayan ve çözüm aramayan gençlerde durum genellikle giderek ağırlaşmaktadır.

Kız ergenler genellikle kilo kaybını sağlayıcı hapları tercih ederler. Erkek ergenler ise daha çok solvent maddeler kullanmaya eğilimlidirler. Yüksek sosyo-ekonomik seviyeden gelen gençler, diğer yaşıtlarına göre alkol kullanımına daha çok eğilim gösterirler. Alkolün yasal olarak satılan ve kolay ulaşılabilen bir madde olması, kullanımını yaygınlaştırmaktadır.

Gençlerde alkol kullanımı, diğer riskli davranışların ortaya çıkmasını kolaylaştırmaktadır. Bunun sebebi, alkol ve diğer maddelerin, dürtü kontrolünü azalttığı veya ortadan kaldırdığı için, bireyin muhakeme yeteneği azalmakta, suç ve suça yönelik davranışların artmasına neden olmaktadır.Özellikle alkol ve madde kullanımı konusunda arkadaşlık ilişkileri  ve çevre çok önemli rol oynamaktadır. Sigara, alkol veya madde kullanan kişilerle arkadaşlık eden gençlerin, bu maddeleri kullanmaya yatkınlıkları ciddi anlamda yükselmektedir.

Bağımlılık geliştiren ergenlerin, aile ilişkilerinin de sorunlu olduğu araştırmalarla saptanmıştır. Sıcak ilişkilerin olmadığı ve iletişimin bozuk olduğu ailelerden gelen ergenler, sorunlarının çözümünü bu tür uygun olmayan yollara çözmeye daha yüksek olasılıkla başvurabilirler.

Hatalı Arkadaş Seçimleri
Ergenlik çağındaki gençler için arkadaşlık son derece önemli bir kavramdır. Arkadaşlık ergenlik çağındaki gençlerin yaşamında çok önemli bir yer tutar. Bu nedenle, gençler arkadaşlarının kendilerini onaylamasına çok fazla gereksinim duyarlar.

Doğal olarak, onların istek, talep ve  baskılarına karşı çıkmakta çok zorlanırlar. Arkadaşlarının etkisiyle, kendileri için risk oluşturacak pek çok davranışı yapabilirler. Özellikle de, aileleri ile aralarında sorun varsa veya ailevi bazı problemler kendi aile ortamlarında varsa, arkadaşların taleplerine karşı durmak çok daha zor bir hale gelecektir. Aile ergenlik çağındaki genç için, koruyucu işlevini yerine getirmekte çok daha zorlanacaktır.

Ailelerinde bağımlı kişi veya kişiler olan gençlerin, kendilerinin de toplum tarafından onaylanmayan davranışları prensip edinen gruplara dahil olmaları olasılığı artmaktadır.

İntihar Düşüncesi

Ergenlik çağındaki gençler için ölüm, bir son olarak algılanmaz. Onlar, ölümü daha çok alternatif bir düşünce olarak algılar ve bu nedenle, ciddi bir şekilde intihar düşüncesine yatkınlık gösterirler.

İntihar düşüncesi, ergenlik çağındaki kızlarda, erkek ergenlere göre daha sık olarak gözlemlenmiştir.

İntihar düşüncesi, depresyon ve yoğun olarak yaşanan düşük benlik saygısı ile ilgilidir. Bu durumdaki gençler, stresle sağlıklı olarak başa çıkmakta güçlük yaşar ve bu nedenle önce alkole sığınma gereksinimi, bu da yeterli gelmediğinde, intihar girişiminde bulunabilirler.

İntihar girişiminde bulunan ergenler, genellikle ailelerinin yeterince ve gereksinim duydukları şekilde kendileriyle ilgilenmedikleri ya da aşırı otoriter davrandıklarından şikayetçidirler. Bu durumlarda, aileleri ile yoğun çatışma yaşadıkları ve evden kaçma eğilimi gösterdikleri araştırmalarla saptanmıştır.

Çevrede intihar girişimi veya sonuçlanmış bir intihar olması, bunu, sorunlu bazı ergenlerin çözüm olarak algılamalarına ve girişimde bulunmalarına neden olabilir. 

Evden Kaçma

Evden kaçma davranışı gösteren ergenler, buna sebep olarak, macera yaşama isteğinden, evde şiddet veya tacize uğramaya kadar farklı nedenler gösterebilirler. Özellikle şiddet veya taciz gördülerse, dış ortamı daha güvenli olarak algıladıklarını ifade ederler.

Evde farklı düzeylerde sorun yaşayan gençlerin, evden kaçma olasılıkları yüksektir.

Ergenlerde evden kaçma davranışı, aşırı otoriter aile ortamından kurtulma çabası olabilirken, aşırı ilgisiz davranan aile ortamından gelen gençler için de, çözüm yolu olarak ortaya çıkabilmektedir.

Okuldan Kaçma

Ergenlik çağındaki gencin kendini okul ortamında akademik açıdan başarısız algılaması veya kurallara uymak konusunda sorun yaşamaları, okul ortamından uzaklaşmalarına neden olmaktadır. Bunun devamında da, okuldan kaçma ve bunun süreklilik haline gelmesi söz konusu olmaktadır.

Suç veya suça yönelik davranış, çok ciddi önem taşıyan bir riskli davranış tarzıdır. Suça yönelmede, iletişim bozuklukları, zayıf sosyal beceriler, düşük IQ, tepkisel davranış örüntüsü, şiddet görmek, tacize uğramak, öfke kontrolünün olmayışı, yetersiz dürtü kontrolü, düşük benlik saygısı gibi pek çok neden sayılabilir. Ergenlik çağında yaşanan ve yukarda sayılan ya da benzeri yaşantılar, genci suça eğilimli hale getirmektedir.

Kendine Zarar Verme Davranışı

Ergenlik çağında gençler, kafa vurma, kendine vurma, tırnak yeme, kendini ısırma, saç yemek ve daha pek çok şekilde kendine zarar verme davranışını gerçekleştirirler. Kendine zarar verme aslında, gencin çevresindekilerden yardım isteğidir. Sorunları yüzünden yaşadığı ökesini kendine yöneltmesidir. Bir yandan da bu şekilde, hissettiği acıyı hafifletmeye çalışmaktadır. Bu tür davranışları yaşadığı sorunlarla baş etmeye yönelik olarak gerçekleştirmektedir.

Psikolog Deniz Tunçer

İlgili Sağlık Konuları