Koronavirüste tam kapanma süreci devam ediyor. Bu dönemde ruhsal pandeminin de yaşanacağına dikkat çeken İstanbul Gelişim Üniversitesi'nden Psikiyatrist Dr. Alişan Burak Yaşar, "Pandemi nedeniyle flörtleşme, sosyal ilişkiler ve buluşmalar açısından çok zor bir dönemdeyiz. Önceden kişi kendini kötü hissettiğinde komşusuna giderdi, arkadaşlarıyla buluşurdu. Parkta yürüyüş yapılırdı. Tam kapanmadan önce insanlar, virüs bulaşır korkusu ile sosyal ilişkilerini sınırlandırdı. Önemli bir beslenme alanından mahrumuz, iyi ve kötü diyemeyiz çünkü buna mecburuz. Ama bu durumun ruhsal açısından yaralar açacağını fark etmeliyiz" diye konuştu.
SOSYAL İYİLEŞME DEĞİŞTİ
Koşullara göre çözüm bulmak gerektiğini vurgulayan Yaşar, "Sabah ve akşam sevdiklerimizle mümkünse 10-15 dakika görüntülü konuşalım. Birçok kişi evden çalışıyor, internetle ilişkimiz fazlasıyla arttı. İnsanlar, önceden iş yerinde veya sosyal ortamlarda tanışırdı. Şimdi ise sosyal gibi gözüken sanal ortamdaki toplantılarda, uygulamalarda karşılaşıyorlar. Pandemi öncesine göre sosyal iyileşme olanaklarımız çok değişti. Ama bugüne özgü sosyal imkanlar inşa edebiliriz" ifadelerini kullandı.
İNSAN İLİŞKİYLE İYİLEŞİR
Yaşar, "İnsan ilişkiyle iyileşir, bunun için kaynağa ihtiyacımız var. O nedenle sosyal medyadaki kaynakları kullanıyoruz. Aslında bu birçok açığı da kapatabilir çünkü eskiden pazarda karşılaşırdık, şimdi maske var gözleri görüyoruz, mimiklerimiz yok. ya da düğün, dernek, spor karşılaşmalarında, sanat etkinliklerinde görüşürdük. İnsan insanı iyileştirir, bu temas aranıyorsa, önemlidir" dedi.
PANDEMİDE BİTSE DE DEĞİŞİM KAÇINILMAZ
Her temasın iz bırakacağını belirten Yaşar, "İnsan hiçbir zaman bir önceki haline tam olarak dönmez. Dolayısıyla pandemide öğrendiklerimiz ve etkilendiklerimiz risk tamamen ortadan kalksa da bizde önemli değişim yaratmış olacak" diye konuştu.
RUHSAL PANDEMİ
Dayanışmanın önemine değinen Yaşar, "Ruhsal pandeminin de olduğunu DSÖ de açıklamıştı. Depresyon, travma, tükenmişlik problemi yaşayan insan sayısı epeyce yükseldi. Biz de sağlık çalışanları üzerine bir araştırma yapmıştık. Uykusuzluk ve umutsuzlukla ilgili önemli zorlanmaları olduğunu tespit ettik. Zaten bir travma var, çaresiz hissettiğimiz anlar yaşadık. İnsan ilişkileri, dayanışma gibi baş etme mekanizmalarını kullanamıyoruz. İnsanın zorluklar karşısında en önemli gücü dayanışmadır. İnsan tek başına hayatta kalamaz. Bir arada olmaktan çok zorlanıyoruz" ifadelerini kullandı.