Ancak kaybedilen suyu yerine koymak için fazla su içmek de akciğerlerde ödeme yol açarak tehlikeli olabilir. Bu nedenle kontrolsüz su kaybına ve su tüketimine dikkat edilmeli
Yaz aylarında evde oturmaktan ziyade dışarı çıkarak yürüyüş yapmak, açık hava etkinliklerine katılmak veya deniz-kumgüneş üçlüsünü temel alan tatillere gitmek çok revaçtadır. Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim Görevlisi Doç Dr. Cengiz Köksal; "Hava sıcaklığına bağlı olarak vücudun normalden hızlı ve fazla su kaybetmesi kalp ve damar sağlığı için büyük tehlikeler oluşturabilir" diyor. Doç. Dr. Cengiz Köksal; yaz aylarında nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlattı:
YAŞ VE KİLO FAKTÖRÜ ÖNEMLİ
Yaz aylarında yaşanabilecek kalp ve damar hastalıkları kaynaklı tehlikelerden vücudun en az şekilde etkilenmesi, tamamen bizim elimizdedir. Mesela 50 yaşın üzerinde olmak ve vücut-kitle indeksinin aşırı kilolu seviyesinde olması, kalp sağlığı için olumsuz etkenlerdendir. Tabii ki kilo vermek için egzersiz yapmak ilk başvurulan yöntemdir. Ancak yaz aylarında egzersiz yapmak fazladan su kaybına neden olur. Gerek aşırı sıcaktan, gerekse egzersizden dolayı vücudun su kaybına uğraması, kalp sağlığı problemlerinin ortaya çıkması için bir diğer sebeptir.
Yapılan çalışmalar, aşırı sıcakların kalp hastalıklarından dolayı ölümlere yol açtığını ortaya koymuştur. Yüksek hava sıcaklıklarında egzersiz yapmak ya da uzun süre güneşin altında yürüyüş yapmak; kalp-damar sisteminin yüksek tempoda çalışmasına neden olur. Bunun başlıca nedeni, aşırı sıcak ve egzersizle olan terleme ve vücuttaki su kaybıdır. Kan dolaşımının hızlanması ile kalbin aşırı çalışması ve vücudumuzun toplam su kaybının verdiği aşırı stres yükü sonucu; hipertansiyon, kalp krizi gibi tehlikeli sağlık sorunları yaşanabilir.
İLAÇ ALANLAR RİSK ALTINDA
Mevcut kalp rahatsızlıkları için ilaç tedavisi olan hastaların da sıcak havalarda daha fazla dikkatli olması gerekir. Kalp hastalarının çoğu, halk arasında idrar söktürücü olarak bilinen diüretik ilaçlar içerler. Bu ilaçlar, vücutta etki mekanizmalarından dolayı su kaybına yol açar. Bu hapları kullanan hastalar, yaz aylarındaki yüksek hava sıcaklığı ile su kaybına daha da yatkın olurlar. İki yönden güçlü sıvı kaybına uğrayan bu hastaların yaptığı en büyük yanlış da bu su kaybını çok su içerek yerine koymalarıdır. Kontrolsüz su kaybı sonrası kontrolsüz su içerek kaybedilen suyun yerine konması, bazen vücutta aşırı sıvı yüküne sebep olabilir. Bu sıvı çoğunlukla akciğerlerde birikerek akciğer ödemi dediğimiz tehlikeli bir nefes darlığı tablosuna yol açabilir. Hasta, vücudunu bu durumdan korumak için kontrolsüz su kaybı ve su içimine dikkat etmeli.
Kalp kapağı ameliyatı geçirmiş olan ya da kalp damarlarına stent konulmuş hastaların da sıvı kaybına uğramaması önemlidir. Vücudun aşırı sıvı kaybına uğraması, kanın pıhtılaşmaya yatkın olmasına yol açar. Bu pıhtılaşmaya yatkınlık da mekanik kapağın çalışmasını bozabilir veya kalp damarlarındaki stentlerin tıkanmasına sebep olabilir. Bu yüzden kan sulandırıcı ilaçlar düzenli alınmaya devam edilmelidir ve kaybedilen sıvının kontrollü olarak yerine konması gereklidir. Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer konu; tüketilen sıvının ayrıca dehidratasyon yani sıvı kaybına sebep olan alkol, soğuk bira gibi içeceklerden olmaması gerektiğidir. Tavsiye ettiğimiz sıvı sadece sudur.
YARDIM İSTEYİN
Vücudumuzun yüksek hava sıcaklığından etkilenmiş olduğunun belirtileri arasında; baş ağrısı, uyuşukluk, bulantı, kramplar, nabzın yüksek olması vardır. Bu durumda öncelikle hemen istirahat edilebilecek bir konuma geçmek, güneşten uzak durmak, eğer kişinin yanında bir başka insan varsa ondan yardım istemek hayat kurtarıcıdır.
Kıyafet seçimi de kalbin üzerindeki stresi azaltıcı bir etmendir. Açık renkli kıyafetler giyerek güneş ışınlarının yansımasını ve vücuda en az zararı vermesini sağlayabilirsiniz.
AÇIK RENKLİ KIYAFETLER TERCİH EDİLMELİ
Medical Park Trabzon Hastanesi Kardiyoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kaan Kulan, sıcak havalardan nasıl korunabileceğimizi anlattı...
Terlemenin az olacağı ev, tiyatro, sinema ve alışveriş merkezi gibi serin ortamlarda oturulmalı.
Açık ortamda çalışılacaksa; sabah veya akşam saatleri tercih edilmeli, gün ışığına fazla maruz kalmadan aralıklı dışarı çıkılmalı.
Vücut ısısını artırıcı hareket ve egzersizlerden mümkün oldukça kaçınılmalı.
Gün ışığına çıkarken açık renkli, güneş ışığını yansıtan ve sıkı olmayan giysiler tercih edilmeli.
Az yemeli, proteinli yiyeceklerden, sıcak içecek ve yiyeceklerden kaçınılmalı.
Bol sıvı tüketilmeli, kan basıncı yüksekliği (hipertansiyon) yok ise tuz kaybını dengeleyici sıvılar alınmalı.
Alkollü içecekler asla içilmemeli.
Kahve ve kafeinli içecekler çok az tüketilmeli. İçecekler soğuk olmalı, susuzluk hissedilmese bile sıvı alımı artırılmalı.
Sıcak ortamlarda ağır iş ile uğraşılacak ise saatte iki-dört bardak sıvı alınmalı.
KALP HASTALARI YAZIN MANGALA KOŞMASIN
Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bahadır Dağdeviren, "Yaz aylarının rehavetiyle kalp hastaları mangal başına koşarsa, saatlerce güneşin altında kalırlarsa, kontrolsüz spor yaparlarsa; o zaman kalp krizine davetiye çıkarırlar" diyor. Prof. Dr. Bahadır Dağdeviren, sıcaklar ve kalp sağlığıyla ilgili şu uyarılarda bulundu:
Kalp hastaları için yaz ayları, aslında yaşam tarzlarına dikkat ettikleri takdirde, kış aylarına göre daha az riskli. Kalp hastaları için yazın getirdiği yüksek moral; gerilimden uzak yaşamaları bakımından onlara avantaj sağlıyor. Soğukta ortaya çıkan damarlardaki spazm gelişme riski de ortadan kalkıyor.
Kalp hastaları mevsim başlangıcında doktorlarına başvurarak kullandıkları ilaçların dozlarını ayarlamalı. Ayrıca yine doktorlarına danışarak yapacakları spor türleri, bunların süreleri ve seyahatlerde nelere dikkat etmeleri gerektiği konularında da bilgi almalıdırlar. Örneğin, kalp yetersizliği ve kanda pıhtılaşma öyküsü olanlar; yolculuklarında sıkça mola vermeli.
YAĞLI YİYECEKLER
Ülkemizde, hava sıcaklıklarının artmasıyla başlayan mangal kültürü ve beraberinde alınan yağlı yiyecekler ile alkollü içecekler; kalp yetersizliği, kalp damar hastalığı ve hipertansiyonu olan kişiler açısından tehlikeli sonuçlar doğurabiliyor.