GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :
Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜMRAD-DER) Genel Başkanı Heybet Aslanoğlu'nun açıklaması Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜMRAD-DER) Genel Başkanı Heybet Aslanoğlu, Erciyes Üniversitesinde (ERÜ), 12 radyoloji teknisyeninin kansere yakalandığı iddialarına ilişkin, "Uluslararası alanda geçerliliği olan belgelere sahip olmayan koruyucu ekipmanlar, radyasyon ışınlardan korumadığı gibi kansere de davetiye çıkarıyor. Ne yazık ki ülkemizde bu denetimlerin düzenli olarak yapıldığını söylemek çok güç." dedi.
Aslanoğlu, ERÜ'de 12 radyoloji teknisyeninitn tiroid kanserine yakalandığı haberine radyoloji teknisyenleri olarak çok üzüldüklerini ve derneğin yetkili organlarının olayın ilk duyulduğu andan itibaren gerekli dayanışmayı göstererek olayın örtülmemesi için eylem planı ortaya koyduğunu anlattı.
Derneğin alanında uzman kişilerden oluşan bir heyetle yarın Erciyes Üniversitesinde inceleme ve radyasyon ölçümleri gerçekleştireceğini belirten Aslanoğlu, şöyle konuştu:
"Oradaki meslektaşlarımızla ve hastane yönetimiyle görüşerek olayı detaylı bir şekilde anlamaya çalışacağız. Radyasyon, yapısı itibariyle canlı hücreye değişik şekillerde zarar verecek nitelikte olup bu zarar kanser dahil olmak üzere birçok hastalığa sebep olabilmektedir. Aynı şekilde radyasyon üreme organları veya üreme hücrelerine etki ettiğinde hücrenin DNA yapısını bozarak mutasyona uğratır ve sonraki nesillerde olumsuz etkiler bırakabilir. Radyasyon, kısa sürede etkisini gösterebilmesi için yüksek radyasyon dozlarına maruz kalmayı gerektirir. Bu nedenle radyoloji ünitelerinde erken etkilerin görülmesi beklenmez. Bu sebeple radyasyonun zararlı etkilerine karşı korunma amaçlı kurşun önlük, kurşun gözlük ve kurşun boyunluk kullanılması gerekiyor."
"Merdivenaltı üretim faciaya davetiye çıkarıyor"
Koruyucu ekipmanların bazı standartlara ve belgelere sahip olması gerektiğini vurgulayan Aslanoğlu, "Uluslararası alanda geçerliliği olan bu belgelere sahip olmayan koruyucu ekipmanlar, radyasyon ışınlardan korumadığı gibi kansere de davetiye çıkarıyor. Ne yazık ki ülkemizde bu denetimlerin düzenli olarak yapıldığını söylemek çok güç." dedi.
Türkiye'de birçok kurşun önlük üreten veya yurt dışından ithal eden firma bulunduğunu, ancak bir çoğunun bu ürünleri tedarik etme, üretme ve satmayla ilgili belgesi bulunmadığını dile getiren Heybet Aslanoğlu, "Yani bu firmaların çoğu sahte, kaçak ve halk tabiriyle merdiven altı üretim yapıyor. Meslektaşlarımızın bu konuda bilinçli olması, alınan koruyucu önlük veya boyunlukların standartlara uygunluğunu ve sahip olduğu belgeleri sorgulamalı, Çalışma Bakanlığı yetkililerinin de etkin bir denetim sistemiyle merdiven altı üretimin önüne geçmesi gerekmektedir." diye konuştu.
Aslanoğlu, olayın sadece Erciyes Üniversitesiyle sınırlı olmadığını ve Erciyes Üniversitesindeki olayın ardından son 3 günde derneğe 100'ün üzerinde değişik türlerde kanser teşhisi konulmuş bildirimler yapıldığını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Bu sayı maalesef her geçen gün artıyor. Böyle giderse artmaya da devam edecektir. Buradan tek çıkış yolumuz vardır, ülkemizdeki, radyasyonla çalışan biz radyoloji teknisyenlerinin sesine kulak verilerek, insanca çalışabileceğimiz sağlıklı çalışma ortamları yaratılması, yeterli sayıda istihdam sağlanarak, performans sisteminin son bulması, korunma önlemlerinin Avrupa standartlarında ve taviz verilmeden uygulanması, çalışma sürelerimizin eskisi gibi haftalık 25 saate indirilmesiyle mümkündür."
Öte yandan Heybet Aslanoğlu, konuşması sırasında kendilerine ulaşan bazı hastalar için istenen radyolojik tetkiklerin yazılı olduğu reçeteleri basın mensuplarına gösterdi. Hastalardan istenen çok sayıda radyolojik tetkikin yanlış olduğunu ifade eden Aslanoğlu, "Bizler hastalara radyasyon vererek teşhis koymaya çalışıyoruz." dedi.
Aslanoğlu, taşeronlaşmanın hastanelerin görüntüleme merkezlerinde kontrolsüz bir şekilde yaygınlaştığını kaydederek, firmaların daha ucuz iş gücü diye eğitimsiz, ehliyetsiz kişilerle hizmet verdiğini sözlerine ekledi.