Türkiye'nin gündemi geçmişte olduğu gibi şu anda da oldukça yoğun, gelecekte de her daim yoğun olacak. Hal böyle olunca her gün ayrı bir mesele, tartışma konusu gündeme oturuyor. Geçtiğimiz aylarda çokça konuştuğumuz kürtaja sınırlama getiren yasal düzenlemeler ile ilgili görüş ayrılıkları devam ederken, şimdi de Sağlık Bakanlığı'nın geçtiğimiz Temmuz ayı sonunda yumurtlamayı engelleyen 'Ertesi Gün Hapları' nı ücretsiz dağıtma kararı alması üzerine Ağustos ayının manşetleri de bu konuyla ilgili başlıklardan oluşuyor.
Hapın adı yanıltıcı olabiliyor
Ertesi gün hapı kullanımı, gebeliği engelleme yöntemlerinden biri. Her ne kadar 'ertesi gün hapı' olarak adlandırılsa da, çiftlerin hakkında ilk bilmesi gereken şey; kullanmak için kontrolsüz cinsel ilişkiden sonra ille de 24 saat geçmesi gerekmediği! Hatta ilk 24 saatte kullanıldığında potansiyel bir gebelik %90 oranında engellenebiliyor. Dünyada 1980'li yılların başlarında kullanılmaya başlanan bu haplar, ortalama olarak cinsel ilişki ertesinde 72 saat içinde alınmalı. İlişkiden sonra ne kadar erken kullanılırsa, etkinliği o kadar fazla. Bu haplar, çoğunlukla doğum kontrol hapı ile karıştırılmakta, acil durumlar dışında periyodik olarak kullanıldığında ciddi yan etkiler doğurabilmekte ve koruyucu etkisi zamanla azalabilmekte. Bu yüzden, Sağlık Bakanlığı'nın bu hapları ücretsiz olarak dağıtmadan önce toplumun yeteri kaddar bilgilendirilmesi gerekli.
Kimler kullanabilir?
Ertesi Gün Hapları'nın; biri sadece progesteron hormonu, diğeri ise hem progesteron hem de östrojen hormonu içeren iki farklı tipi var. Koruyuculuk açısından aslında her ikisi de çok da farklı değil. bu iki hapın arasındaki en önemli fark, içeriğinde östrojen hormonu olanın, bu özelliğinden ötürü damar tıkanıklığı riskini artırıcı etki göstermesi. Bu sebeple, fazla kilolu, sigara içen, ileri yaştaki kadınların, içeriğinde sadece progesteron hormonu olan ertesi gün haplarından kullanmaları öneriliyor. Ülkemizde reçetesiz olarak eczanelerde satışa sunulan ertesi gün haplarının bilinçli kullanımı için aslında doktor kontrolü gerekmekte.
Doğum kontrol yöntemi olarak gösterilmemeli
Ertesi gün hapı, nam-ı diğer 'cinsel ilişki sonrası hapı', prezervatif, doğum kontrol hapı, spiral kullanımı gibi hamile kalmayı engelleyici yöntemler arasında gösterilmemeli, gebeliği önleyici son çare olarak düşünülmelidir. Ertesi gün haplarının kullanımı ayda biri geçmeyecek şekilde sınırlandırılmaya çalışılmalı, kesinlikle alışkanlık haline getirilmemeli. Hapı kullanan bazı hassas bünyeye sahip kadınlarda kusma, baş dönmesi, bulantı görülebiliyor. Cinsel ilişki sonrası kusma gerçekleşmişse, hapın tekrardan kullanılması gerekebilir. Çünkü önce alınan vücuttan dışarı atışmış olabilir ve gebelik bu durumda önlenemeyebilir. Kullanılan ertesi günü hapının başarılı olup olmadığı, adet kanamasının beklenilen zamanda ve benzer belirtileriyle birlikte gerçekleşmesine bağlı.
Sadece Türkiye değil, dünyada da gündemde
ABD'de geçtiğimiz aylarda Ulusal Sağlık Enstitüsü ve Mayo Clinic, internet siteleri üzerinden yaptığı açıklamalarda, ertesi gün haplarının döllenmiş yumurtaların rahimde tutunmalarını engellediğini belirtmişlerdi. Tabii bu açıklamalar farklı etnik ve din grupları tarafından farklı tepkiler yükselmesine yol açtı. Özellikle kürtaja karşı çıkan bazı kesimlerin ertesi gün hapları için de benzer tepkiler göstermesi ve tartışmaların siyasi gündemde de yer bulması tartışmaları haftalarca sürdürmüştü. Ertesi gün hapları, ABD'de 17 yaşından büyüklere reçetesiz olarak satılabiliyor. Ertesi gün haplarının ABD'de her geçen yıl daha fazla kullanıldığını belirten sağlık araştırmaları şirketi 'IMS Health and SymphonyIRI Group', geçtiğimiz yıl yani 2011'de 12 milyon paket ertesi gün hapı satıldığını açıkladı.