Enflamasyon Oksidatif Stres Şişmanlatıyor!

Sürekli faal olan bağışıklık sisteminin enflamasyon olarak bilinen tepkisi oksidatif stres, yaşlanma ve obeziteye yol açar.

Oksidatif stres bildiğimiz stresten farklıdır ve oluşan serbest radikaller, canlı dokuda ciddi hasarlar oluşturarak, erken yaşlanmaya neden olmaktadırlar. Eğer serbest radikaller aşırı miktarda üretilirse, DNA gibi temel hücre yapılarına zarar vererek, hızlı yaşlanmayla birlikte hastalıkların ortaya çıkmasına neden olmaktadırlar.

Bağışıklık sistemindeki enfamasyonun bütün bunlara nasıl yol açtığını tam anlamıyla anlamak için kötü adam (nf-kappa B) ve iyi adam (PPAR) kimyasalları arasındaki ilişkiyi anlamanız gerekiyor. Karaciğeriniz, o sırada metabolize ettiği veya metabolize etmeye çalıştığı yiyecek ve toksinlere bağlı olarak bu kimyasalların salınımını tetikler.

Sindirim sistemimizde nf-kappa-B’yi enflamasyonu harekete geçiren kontrol edilmesi zor ve gürültücü bir holigan grup olarak, diğerini ise enflamasyonu sakinleştiren ve vücudunuz için iyi şeyler yapan asil bir dernek olarak düşünelim.

Karaciğerinizi kötü adamların salınımı için harekete geçiren yiyecekler yerseniz, bu salınım vücudunuzda enflamasyona neden olan bir olaylar zincirini tetikleyerek glukozun (şeker) hücrelere taşınmasını önler. Bu da açlığı tetikler. Çünkü, hücrelerin içindeki glukoz beynin doyma noktasını etkileyerek açlığı durdurur.

Ama enflamasyonu durduran yiyecekler tüketir veya anti-enflamatuar etkisi yaratan iyi huylu maddelerin üretilmesine yarayan besinler yerseniz, iyi adamları devreye sokarsınız.  İyi adamlar olan PPAR’lara (peroksizom çoğaltıcı-aktive edici reseptörler) ben muhteşem güçlü abdominal-karın düzenleyici demeyi seviyorum. Bu iyi adamların bu kadar güçlü olmalarının nedeni: aktif hale geldiklerinde glukoz, insulin seviyelerini, kolesterol ve enflamasyonu düşürmeleridir. Hepimizin PPAR seviyesi için genetik yapısı farklı olmasına rağmen otomatik olarak çalışmazlar, çalışmak için yiyecekler tarafından aktif hale getirilmeleri gerekir.

Ve son olarak, bu değişim, oksitlenme ve enflamasyonu nasıl durdururuz? Antioksidan ve anti-enflamatuar özelliği olan yiyecekler tüketerek. Bu yiyecekler özelikle yaşlanan ve egzersiz yapamayan ya da stresle başa çıkamayan kişiler için yararlıdır.

Kazanmak istediğiniz başlıca savaşlar: Enflamasyonu yatıştırmak ve bu iki kimyasal ve müttefiklerinin düzenlenmesi yoluyla yağ depolanmasını azaltmak olmalıdır. nf-Kappa-B derneğinde yaşayan holiganları bastırmak için, asil PPAR’ların vücuttaki etkilerini artırmalısınız.
 

Dr. Mehmet Öz

İlgili Sağlık Konuları