Ebeveynlere "Karne" Öncesi Önemli Tavsiyeler

Yaklaşan karne günü öncesi uzmanlar ebeveynlere, gelebilecek başarısız karnelere verilecek tepkilerle ile ilgili uyarılarda bulunuyor.

Hayat Hastanesi'nden Psikolog Dilek Kaymak, yaklaşan karne günü öncesi ebeveynlere, gelebilecek başarısız karneden dolayı çocuklarınıza asla baskı yapmayın uyarısında bulundu.

Psikolog Kaymak: "Karne çocuğun zekâ göstergesi değildir. Karne üzerinden çocuğunuzu tehdit etmemeli, diğer arkadaşlarının başarısı ya da kardeşleri ile kıyaslamamalı, çocuğun karnesindeki iyi notları ve dersleri için harcadığı çabayı övmeli, ona olan güveninizi belirtmelisiniz."

24 Ocak 2014 tarihinde başlayacak olan 2013-2014 eğitim öğretim yılı yarıyıl tatiline az bir süre kala, heyecanla çocuklarının başarı dolu karne getirmesini bekleyen ebeveynler için uzmanlardan önemli uyarılar gelmeye devam ediyor.

Özel Hayat Hastanesi'nden Psikolog Dilek Kaymak, Sömestr tatiline girmeye hazırlanan öğrencilere, gelebilecek kötü karne sonrasında ailelerin asla baskı yapmamaları gerektiğini ifade etti.

Kötü karnenin tek sorumlusunun çocuk olmadığını aktaran Kaymak, "Çocukla bu sorumluluğu paylaşmak gerekli. Karne, çocuğun kişiliğinin bütününe yönelik bir değerlendirme aracı olarak da kullanılmamalıdır. Çünkü karne, çocuğun kişiliğini ölçmez. Karnenin, öğrencinin bulunduğu eğitim ortamında ondan beklenen bilgi ve beceri alanındaki yeterliliklerinin derecesine ilişkin bir değerlendirmedir" dedi.

Karne çocuğun zekâ göstergesi değildir!

Çocuğun okul başarısının zekâ göstergesi olarak nitelendirilmemesi gerektiğini belirten Psikolog Kaymak, "Çocuğun dönem sonu karnesinde zayıflar varsa bu durumu onun kişiliği ve zekâsının göstergesi olarak değerlendirmemek gerekmektedir. Çocuğun o dönem içinde bulunduğu şartları göz önünde bulundurmak ve bu duruma nelerin sebep olduğunu incelemek gerekir. Duygusal sorunların varlığı, çalışma alışkanlıklarının kazanılmamış olması, uygun ders çalışma ortamının olmaması, okul içi olumsuz faktörlerin olması çocuğu olumsuz yönde etkiler" diye konuştu.

Aşırı beklenti olumsuz etkileyebilir

Ebeveynlerin çocuklarına olan eleştirel, tehditkâr, aşırı beklentili tutumların çocuğun başarısını olumsuz yönde etkileyebileceğini belirten Kaymak, "Ebeveynler arasındaki çatışmalı durumlara çocuğun şahit olması, sorunları çocuk ile paylaşma ve onu taraf olmaya zorlama gibi tutumlar çocuğun psikolojik dengesini bozabilir. Yine kardeş kıskançlığı, ev değişikliği gibi durumlarda da çocuğun kafası karışabilir. Çocuğunuzun başarısızlığında psikolojik ya da fiziksel bir neden etkili olabilir" ifadelerini kullandı.

Çocuğunuzu anlayın ve bunu ona hissettirin

Başarısızlığının nedenlerinin neler olabileceğinin çocuk ile paylaşılması ve çözümlerin beraberce düşünülmesi gerektiğini belirten Kaymak, "Onu anladığınızı göstermelisiniz. Karne üzerinden çocuğu tehdit etmemeli, onu azarlamamalı, bir sonraki dönem nasıl daha iyi olabileceği üzerine konuşmalısınız. Bu tutumunuz çocuğu psikolojik olarak destekler ve size güvenerek iletişiminizin de güçlenmesini sağlar" dedi.

Yapılması gerekenler...

Ailelere, başarısız gelen karne sonrası nasıl hareket edilmesi gerektiği konusunda tavsiyelerde bulunan Kaymak, "Çocuğun karnesindeki iyi notları ve dersleri için harcadığı çabayı övmeli, ona olan güveninizi belirtmelisiniz. Çocuğu diğer arkadaşlarının başarısı ya da kardeşleri ile kıyaslamamalısınız. Her çocuk fiziksel, sosyal, zihinsel gelişimi ile ayrı bir bireydir. Çocuktan beklentinizin bu yönde olması gerekmektedir. Çocuğa gerekirse destek alarak verimli ders çalışma teknikleri konusunda yardımcı olabilir, programlanma konusunda destek olabilirsiniz.

 

Ebeveyni tarafından onaylanan, desteklenen çocuk daha çabalı ve başarılı olmaya gayret gösterecektir. Yarım dönem boyunca çocuk başaramadığını tatilde başaramaz. Çocuktan tatilde sıkı çalışma programı uygulamasını beklememek, ancak özel eğitimle desteklenmesi gereken bir durum varsa, bir eğitici rehberliğinde ek çalışma yapılması uygun olacaktır. Tatil, tatil gibi yaşanmalıdır. Özel destek gerektiren durumlar dışında, genel bir tekrar, kitap okuma, çok zorlayıcı olmayan çalışmalar yapılabilir" şeklinde konuştu.

İlgili Sağlık Konuları