Kadınların gebeliğin 21’inci haftasından önce bebeklerini kaybetmesi düşük olarak tanımlanıyor. Bir veya birden fazla kayıp olduğunda bu durum, ‘tekrarlayan düşük’ olarak isimlendiriliyor ve infertilite (kısırlık) tedavisi gerektirebiliyor.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Sema Demirsoy, bir kez düşük yapıldıktan sonra ikinci gebelik için anne adayının yaklaşık 6 ay beklemesi gerektiğini belirterek bunun nedenini şöyle açıklıyor: “Düşük, gebelik haftasına bağlı olarak değişmekle birlikte acil bir tablo olarak karşımıza çıkar.
Şiddetli kanama ve ağrıyla başlar, bazen kanamayı durdurma şansımız olmayabilir. İçeride bebeğe ve kesesine, zarlarına ait dokular kalır, rahim bunları tamamen temizleyince kadar kanama devam eder. Bazen anneler, kan kaybına bağlı olarak bazı sorunlar yaşayabilirler. Düşük yapan annenin düşük sonrası mutlaka kan sayımı, kan tablosu, folik asit depolarının ne durumda olduğunu değerlendirmek gerekiyor. Eksiklerin tamamlanıp kadının yeni bir gebeliğe hazır hale gelmesi yaklaşık 6 ay sürer.”
Tekrarlayan düşüklerin görülme sıklığı yüzde 2-3 arasında değişiyor. Günümüzde arka arkaya 8-10 düşük yapan ve çocuk sahibi olamayan birçok insan olduğunu belirten Dr. Sema Demirsoy, “Bir kez düşük yapan her anne, ikinci gebeliğinde tedirgin oluyor. Bu yanlıştır, bir kez düşük yapmış olmak tekrar yapmayı gerektirmez. Kadın iki ve üzerinde düşük yapıyorsa nedeni araştırılmalıdır. Günümüzde tekrarlayan düşüklere yönelik tedaviler mevcuttur” diyor.
Düşükler daha çok 35 yaş üzeri gebeliklerde kromozom anomalilerine bağlı olarak ortaya çıkıyor. Bebekteki kromozom hastalıkları düşüklerin temel nedenlerinden biri. Bebekte bazı ciddi hastalıklar erken kayıplara neden oluyor. 35 yaşında bu hastalıklar arttığından, 35 yaş üzeri annelerde düşük daha fazla görülüyor. Düşük 20 yaş altındaki annelerde de ortaya çıkabiliyor. Bu yaş grubunda kadının vücudu henüz hamileliğe hazır olmadığı için bebeği taşımayabiliyor. Araştırmalar gebelik için en uygun yaş aralığını 23-25 olarak gösteriyor.
Düşüğün ortaya çıkmasında hem anneye hem de bebeğe bağlı nedenler olabiliyor. Dr. Sema Demirsoy, anneye bağlı nedenleri şöyle sıralıyor;
Annenin gebeliği taşımakta yetersiz olması sonucunda düşük oluşabilir. Rahimdeki şekil anomalileri, rahimdeki bölmeler, rahim içini kaplayan miyom, polip gibi oluşumlar da düşüğe neden olabiliyor.
Rahim ağzı yetmezlikleri görülebiliyor.
Anneye bağlı progesteron adını verdiğimiz yumurtalıktan salgılanan hormon gebeliğin devamını sağlıyor. Eğer bu hormon ile ilgili bir sorun olursa düşük ortaya çıkabiliyor.