Doğum Sonrası Cinselliği Kaybetme Korkusu!

Bazı durumlar dışında gebelikte cinsel hayat tamamen kısıtlanmaz. 32. haftaya kadar çiftler ilişkiye girebilir. Sonrasında kısıtlanmasındaki temel amaç cinsel ilişkinin aslında doğumun erken başlamasına neden olmasıdır.

Op.Dr. Gökçen Erdoğan
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

Gebelik dönemindeki cinsellik kadar doğum sonraki cinsellik de çok merak edilen bir konudur. Merak edildiği kadar kaçınılan bir durumdur da…
 
Doğum yaptıktan sonra annenin bebeğini emzirmesi için süt salgılanmasını sağlayan prolaktin hormonunun artması gerekir. Prolaktin de aslında bu dönemde çok masumane görüldüğü halde cinselliğe sekte vuran bir hormondur.

Bunu da yumurtalıklardan salınan ve cinsellikte görevli hormonları azaltarak yapmaktadır. Bu özelliğinin yanında bize yarayan bir tarafı da anneyi bir süreliğine de olsa korumasıdır. Süt koruması tam olarak güvenli bir yöntem olmadığı için kadınların yalnızca bu şekilde korunması uygun değildir. Ya da şu şekilde söyleyelim, emzirmenin sıklığı ve miktarı azaldığı takdirde daha güvenli ve koruyuculuğu yüksek olan bir yöntem tercih edilmelidir.

Genellikle doğum sonrası süt korur diyerek bilinçli davranmayan eşlerin kısa bir dönem sonra tekrar gebe kaldığını görmekteyiz.  Bu yüzden yeni çıkılmış bir serüvenden hemen sonra hem vücudun hem de psikolojinin bunu kaldırmakta zorlanacağı yeni bir olaya yer vermemek için dikkat edilmelidir.

Bu hormon normal şartlarda yalnızca emzirme döneminde artar, emzirme kesildiğinde normale döner, böylece yumurtalıklara etkisi de kalkmış olur cinsel istek normal düzeylere gelir.
 
Doğum olmuş, bebek ele alınmış, sıra özellikle erkeğin sabırsızlıkla beklediği ilk ilişkiye gelmiştir. Bu süre doğum sonrası 5- 6. hafta olabilir.

İlk ilişkilerde hormonal olarak vajinal kuruluktan dolayı biraz rahatsızlık yaşanabilir. Fakat bunun geçici olduğu bunun üstesinden gelmede kayganlaştırıcı krem ya da jellerin kullanılabileceği bilinmelidir. 

Anne, uzun ve yorucu bir yolculuktan çıkmış ve kendini bebeğine adamış bir durumdadır. Gece uykuları yoktur, yeme düzeni kalmamıştır, yorgundur, bitkindir, psikolojisi yıpranmış olabilir.

Belki de bu zamanı sabırsızlıkla bekleyen erkek böyle randımansız bir ilişki beklemediği ya da red cevabı aldığı için mutsuz olabilir, bunu da eşine belli edebilir, anne için bir vurgunda budur.

Zaten vücudundaki fiziksel değişimler ve fazla kilolar anneyi rahatsız eder. Bu şekilde ilişki yaşamayı istemez. Kendisini istemediği bir fizikte göstermek istemeyebilir.
Eğer normal doğum yapmış ve dikişleriyle ilgili hala sorun yaşıyorsa ilişki yaşaması acıdan dolayı zor olabilir.

Bir dönem bebek istemeyen ve bir korunma yöntemi bulamayan bazı çiftler bir yöntem bulana kadar mesela spiral taktırana kadar cinsel ilişkiye girmek istemezler, çünkü gözleri korkmuştur.

Sonuç itibariyle cinsellik hayatın güzel yanlarından biridir. Eğer bu olay bir iş olarak yapılmıyorsa, çok sevilen ve bir şeyler paylaşmaktan mutluluk duyulan bir eşle yapılıyorsa zamanın ve mekanın ne önemi vardır ki.

İlgili Sağlık Konuları